Alman Federal Mahkemesi Dijital Miras Kararı

Okuma Süresi: 2 Dakika

Alman Federal Mahkemesinin Dijital Miras Kararı

Giriş

Dijitalleşmenin hayatımıza girmesiyle dijital dünyada çeşitli değerler yaratılmaya başlanmıştır. Bu değerlerin içinde ekonomik değer teşkil eden değerler de mevcuttur. Ekonomik değer teşkil eden dijital değerlerin mirasa konu olup olmayacağı ise tartışma konusu olmuştur. Hem Türkiye’de hem de çeşitli ülkelerde dijital mirasla ilgili çeşitli kararlar verilmiş olup farklı uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu çalışma kapsamında Alman Federal Mahkeme’sinin verdiği dijital miras kararı ele almak suretiyle Alman içtihadının yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Olay

2012 yılında Berlin metrosunda kaza sonucu ölen on beş yaşındaki kızın ölümü üzerine annesi Facebook’tan kızının hesap bilgilerini talep etmiştir. Facebook, telekomünikasyon gizliği gereğince annenin talebini reddetmiştir. Bunun üzerine kadın yargısal yollara başvurmuştur. İlk mahkeme 2015’te davacı kadın lehine sonuçlanmıştır, Facebook mahkeme kararına göre 10.000 euro tazminat ve davalı kadının kızının kişisel verilerinin davalıya vermesine hükmetmiştir. Facebook tazminata karşın Berlin Eyalet Mahkemesine davayı taşımış, bunun üzerine mahkeme Facebook’u haklı bulmuştur. Daha sonra dava kızı vefat eden kadın tarafından temyiz edilerek Alman Federal Mahkemesine getirilmiştir.

Davacının İddiaları

Davacı kadın, 2015’teki karar gereğince Facebook’un verdiği verileri yetersiz bularak verilerin revize edilerek elektronik ortamda erişime uygun hale getirilmesini ve ayrıca verilerin İngilizce olup kendi dilinde erişiminin imkan tanınmasını istemiştir.

Davalının Savunması

Davalı Facebook ise verdiği verilerin usule uygun olduğu ve davacının taleplerinin yerinde olmadığını savunmuştur. Karar Alman Federal Mahkemesi nihai kararına göre, 2018 tarihli Berlin Eyalet Mahkemesinin Facebook lehine verilen kararın bozulmasına, davacının haklı bulunup davalı Facebook’un yargılama giderlerinin karşılanmasına karar verilmiştir.

Karar ve Değerlendirme

Aslında dijital miras kavramı birçok ülkede tartışılmasına nazaran Alman Federal Mahkemesi 2020 yılında verdiği Facebook kararında dijital miras kavramını kabul etmiştir. Ancak bu durum özellikle kişisel verilerin korunması açısından sakıncalı sonuçlarına doğmasına neden olmaktadır. 2020 tarihli kararda dijital miras kavramından bahsedildikten sonra telekomünikasyon kanunu ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca davacı haklı bulunduğundan ölen kişilerinin bilişim sistemlerinde kişisel verilerinin elektronik ortamda erişimine imkan tanınmasının önünü açmıştır. Ayrıca mahkeme kişisel verilerin korunmasıyla ilgili mevzuatın ölenin kişisel verilerinin mirasçılarına devrine engel teşkil etmediğine karar vermiştir. Ancak Federal Mahkeme, mirasçıların sadece hesaplara ve kişisel bilgilere erişebileceğini ancak hesabı aktif çevrimiçi kullanamayacağını kararlaştırmıştır.

Ölenin ses ve görüntüsünün de dijital mirasa dahil olup olmayacağıdır. Çünkü Deepfake teknolojisinin çalışabilmesi için kişinin büyük bir miktarda verisinin sisteme girilmesi gerekmektedir. Bu veriler de dijital ortamda olan resimler, videolar ve ses kayıtlarıdır. Eğer dijital miras kavramı geniş yorumlanarak bu hususlar da içine alınacaksa mirasçının ölen üzerinde yapılacak tüm Deepfake videoları üzerinde tasarruf hakkı doğacaktır. Bu durumda teknolojinin girdisi niteliğinde olan bu veriler mirasçının mülkiyetinde kabul edilecektir. Bu durumda birçok sorun ortaya çıkmaktadır. İlki ölenin kişisel verilerinin ölenin açık bir rızası olmadan ticari işlemlere konu edilebilmesidir, ayrıca belki de hayattayken kabul edilmeyeceği videolara bu yolla konu olabilecektir. Bu durumda bu verilerin mirasa konu olup olamayacağı dijital miras kabul edildiği durumda rızaya gerek olmaksınız mirasçı lehine sonuçlanacaktır. İkinci sorun ise mirasa konu olan kişisel verilerin mirasçının ölümü durumunda mirasçının mirasçısına geçip geçmeyeceğidir. Bu durum özellikle her bireyin verilerini ticarileştirmektedir. Özellikle herhangi bir bağı olmadan öleninin verisinin mirasçısının mirasçısında geçmesi, mirasçının mirasçısının verileri kötüye kullanmasına yol açabilecektir.

Sonuç

Sonuç olarak bakacak olursak bu karar Almanya’da dijital miras alanında ilk karar niteliğinde olup oldukça yol göstericidir. İlk olmasının yanında Kıta Avrupası Hukuku bakımından çok önemli içtihatlar çıkaran Alman Federal Mahkemesinin dijital miras alanında da yaklaşımını ortaya koymaktadır.

Karşılaştırmalı hukuk perspektifinden de bakacak olursak Amerikan hukukunun ekonomik yaklaşımının aksine Alman içtihadı dijital miras konusuna daha insan hakları/kişilik hakları perspektifinden bakmaktadır. Bu bakımdan bu kararda da görebileceğimiz üzere ilgili verilerin yalnızca kullanılmasına izin verilmiş, ekonomik olarak istifa edilmesine olanak sağlanmamıştır.

Kararın tam metnine ulaşmak için: https://juris.bundesgerichtshof.de/cgi-bin/rechtsprechung/document.py?Gericht=bgh&Art=pm&Datum=2020-9&nr=110132&linked=bes&Blank=1&file=dokument.pdf.

Kanan İbrahimli’nin 15. Sayı’mızdaki “Deepfake ve Adli Bilişim” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Yazarın tüm blog yazılarını okumak için bağlantıya tıklayınız.