Fransa’da Kamu Görevlisi Cihazlarında Bazı Sosyal Medya Uygulamalarının Yasaklanması

Okuma Süresi: 3 Dakika

Makalemizde Fransa’da Kamu Görevlisi Cihazlarında Bazı Sosyal Medya Uygulamalarının Kullanımının Yasaklanması konusunu inceleyeceğiz.

Fransa’da Kamu Görevlisi Cihazlarında Bazı Sosyal Medya Uygulamalarının Kullanımının Yasaklanması

Fransa hükümeti, 2023 yılı Mart ayında TikTok, Twitter, Netflix ve Candy Crush gibi uygulamaları kamu görevlilerine görev kapsamında verilen cihazlarda yasaklanmıştır. Fransız gazetesi Le Monde’un haberine göre Kamu Hizmeti Bakanı Guerini de bu yasağın sebebini; hem kamu personellerinin hem de kamu yönetimindeki verilerin bu uygulamalar kullanıldığında risk altında olması olarak açıklamıştır.

Fransa Kamu Hizmeti Bakanlığı’nın aktardığı bilgiler; ilgili yasak hemen yürürlüğe girmişse de yaptırımının yönetim düzeyinde belirleneceğini öngörmektedir. Bunun yanı sıra kamu görevlerinin kişisel cihazları bu yasak kapsamında yer almamaktadır.

1)Tiktok’un Fransa’da Yasaklanma Süreci Nasıldı?

TikTok şirketi, Fransa’da yasak ve kısıtlamalarla karşılaşmanın şokunu yaşamıştır.

Avrupa Komisyonu ve İngiltere gibi Fransa’nın da gerekçesi de şu olmuştur: Çin hükümetinin Fransa’daki önemli kişilerin verilerine topladığı ve tiktok’un ana şirketi olan ByteDance’i hassas bilgileri kendisine verme konusunda baskı yapabileceği endişesi.

Oysa TikTok, Çin hükümeti ile hiçbir işbirliği yapmadığını dile getirmiştir.  TikTok CEO’su Shou Chew, ABD Temsilciler Meclisi önünde, Fransa açısından örnek oluşturabilecek  bir ifade vermiştir. İfadesinde ilgili ByteDance şirketinin Çin’de temsil edilmediğini ve 2023 yılı sonuna kadar da ABD’nin kullanıcı verilerine diğer ülkelerdeki personellerin erişemeyeceğini belirtmiştir.

Dolayısıyla Fransa’daki TikTok yasağı da kamu görevlisi olan kullanıcıların verilerine erişilememesi saiki ile getirildiği söylenebilir.

[https://www.turkiyegazetesi.com.tr/teknoloji/tiktok-twitter-ve-netflixe-yasak-avrupa-ulkesinin-yeni-karari-yururluge-girdi-955923]

2) Fransa Bakımından Çin, Bir “Teknoloji Casusu” Mudur? Çin’den Ne İçin Korunmak İstenilmektedir?

Birçok Avrupa ülkesinde Çin, teknoloji casusluğu ile suçlanmaktadır.

Bilhassa yakın gündemde Çin, dünya kamuoyu tarafından da istihbarat ve izleme teknolojileri sebebiyle eleştirilmiştir.

Bu eleştirinin kaynağı da Çin’in, ülke içinde kurduğu yüz tanıyabilen kamera ağı, çevrimiçi ödeme yöntemleri, internet denetleme ve tüm bu mecralarda kişisel verileri toplamasıdır.

Bu veri toplama sistemine de “sosyal puanlama sistemi” adını vermiştir. Bu sistem 1984 romanındaki “Büyük Birader” in geçtiği senaryonun ete kemiğe bürünmüş halidir.

Çin’in, kamu spotu – animasyon – poster gibi medya mecraları vasıtasıyla aslında “karşı istihbarat bilinci” adı altında bir propaganda faaliyeti yürüttüğü, Fransa hükümeti açısından da yorumlanabilmektedir.

3) Dijital Savaş Diye Bir Soğuk Savaş Mümkün Olabilir Mi? Çin Fransa’ya Ne Gibi Yaptırımlar Uygulayabilir?

Nasıl ki Çin’in ABD ile olan ticaret savaşı bir soğuk savaş ise, Fransa ile Çin arasında da fiilen bir dijital savaş söz konusudur. Böyle bir dijital savaşta da ambargoyu anımsatan bazı teknoloji kısıtlamaları da kaçınılmazdır.

Çin, ilgili uygulamaların kamuda yasaklanması kapsamında Fransa’ya yönelik hem askeri hem ticari anlamda dijital kısıtlamalara gidebilir. Bu kısıtlamalar her iki ülkenin de askeri modernizasyonu konusunda ve askeri anlamda teknolojik eksiklikleri tespit etmekte yavaşlamasına sebep olabilir.

Fransa istihbaratı da uygulamaların yasaklanma sebebi olarak kuvvetle muhtemel Çin’in, “siber müdahale, yabancı yatırım, şirket alımları ve tedarik zincirini tehdit etmek” gibi olası kötü niyetli amaçlarını gösterecektir.

Anakart, çip üretici ve işlemci şirketlerinin hemen hemen tamamının Çin’de olması da veri koruma endişesini tetiklediği söylenebilir.

Fransız Savunma Bakanlığı bu veri koruma gayesini tıpkı ABD Savunma Bakanlığı gibi Çin’in olası teknoloji ve veri casusluğuna karşı birer tedbir olarak öngörebilecektir. ABD Savunma Bakanlığı da Çin’in veri casusluğuna anakart ve işlemci üretim şirketleri vasıtasıyla aracılık edebileceği görüşündedir.

[https://www.google.com/amp/s/m.haberturk.com/dijital-soguk-savas-25-bin-cin-casusu-abd-topraklarinda-yasiyor-2186368-amp]

Oysa ki Çin hükümeti, bu uygulama yasaklamaları karşısında, kendi resmi açıklamalarına göre asıl küresel veri korsanlığında kendilerinin mağdur olduğunu düşünmektedir.

Hatta Çin hükümeti, casus ihbar hattı adı altında bu veri korsanlığına karşı aranan casusların bulunmasına ilişkin bir ödül sistemi dahi geliştirmiştir.

[https://www.google.com/amp/s/m.haberturk.com/dijital-soguk-savas-25-bin-cin-casusu-abd-topraklarinda-yasiyor-2186368-amp]

Bütün bu açıklamalar ışığında vurgulanmalıdır ki, gerek Fransa gerekse kendi ülkemizde kamu hizmetlerinin veri güvenliği gözetilerek yürütülmesi ve kamu görevlilerinin kamu hizmetine ilişkin mahremiyetinin sağlanması bakımından bazı uygulamaların kullanımının yasaklanması ihtiyacı doğabilir. Bu ihtiyaç en çok da ülkelerin Devlet sırrı ve istihbarat bakımından mahremiyetinin gözetilmesine hizmet etmektedir.

Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.

Yazarın “Sanatçılar İle Konser Organizatörü Arasındaki Akıllı Sözleşmeler” konusundaki yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Yazar: Av. Oğuzhan Seymen