Kripto Paraların Vergilendirilmesi

Okuma Süresi: 4 Dakika

Kripto Paraların Vergilendirilmesi

Kripto Paraların Vergilendirilmesi

  1. yüzyılın başında, kripto paraların(kripto varlıkların) kitlesel olarak ortaya çıkışına bağlı olarak yeni hukuki ilişkiler ve beraberinde bilinmezlik silsilesinin ortaya çıktığını gördük. Kripto paranın herhangi bir merkez bankası tarafından basılmaması, denetlenmemesi güvence yoksunluğuna, malvarlığına karşı işlenecek suçların artmasına, bilişim suçlarında artışa, aracı kurumların ruhsatlandırılmamasına ve çeşitli mağduriyetliklere yol açacağının sinyallerini veriyor. Özellikle 2021 Nisan ayında iki (2) farklı kripto para faaliyetine aracılık eden platformun aniden faaliyetlerine son vermesi de bu tarz mağduriyetlikleri ortaya çıkardı. Yeni yasal düzenlemelere gidilmesi zorunlu bulunmaktadır. Bu tür nesnelerle yapılan işlemlerden elde edilen gelir belirli koşullarda vergilendirmeye tabi olacaktır. Vergilendirilmesinin ne yönde olacağı doğal olarak gelişen sorular arasında. Kripto varlıklar üzerinden elde edilen kazançların nasıl vergilendirileceği konusunda mevcut hukuki düzenlemeler yetersiz kalmakta olup bu metinde Türk vergi sisteminde kripto paraların vergilendirilmesine ilişkin değerlendirmelere yer verilmiştir.

Yürürlükte olan Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gelir türleri açık bir şekilde tanımlanmıştır. Buna göre;

  • Ticari kazançlar
  • Zirai kazançlar
  • Ücretler
  • Serbest meslek kazançları
  • Gayrimenkul sermaye iratları
  • Menkul sermaye iratları
  • Diğer kazanç ve iratlar gelir vergisine konu olmaktadır.

Burada yer alan diğer ve kazanç ve iratların içeriği değer artışı kazançları ve arızi kazançlardan oluşmaktadır. Bir kısım görüş uyarınca kripto paralardan elde edilen gelirler değer artış kazancı olarak değerlendirilmeli ve böylece vergilendirmenin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak gelir vergisi kanununda hangi mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak sınıflandırılacağı da açıklanmaktadır. Buna göre Gelir Vergisi Kanunu’nun 80. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ifade değer artış kazançlarını şu şekilde tanımlamaktadır;

“İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar”

Kripto Paralar ve Vergilendirme

Bu maddede bulunan unsurlardan hiçbirisi esas itibariyle kripto paraların değer kazanması sayesinde elde edilen karşılığı vergilendirmeye yetmemektedir. Çünkü Gelir İdaresi Başkanlığı, tıpkı (Milli Gelirler Dairesi) IRS’in yapmış olduğu gibi, Kripto Paraların nasıl sınıflandırılacağına ilişkin bir açıklama yapmadıkça kripto paranın menkul kıymet veya sermaye piyasası aracı olarak kabul edilmesi imkan dahilinde gözükmemektedir. Bu sorun IRS tarafından, kripto paraların mal varlığı sınıfına sokulması suretiyle aşılmaktadır. Kripto paraların bir ödeme aracı olarak kullanılması halinde ise vergilendirme, kripto paranın o andaki dolar karşılığı üzerinden yapılmaktadır.

Bu durumda Kripto Paraların ticareti neticesinde elde edilecek gelirin vergilendirilmesi mümkün gözükmemektedir. Ancak belirtmek gerekir ki bu işin ticari amaçlarla ve süreklilik teşkil edecek şekilde yapılması halinde elde edilen kazanç her şekilde vergiye tabi olmaktadır. Zira Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. Maddesi uyarınca Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazanç sayılmaktadır ve buna göre vergilendirilmektedir.

Kripto Para Madenciliği (Mining) ve Vergilendirme

Gelir vergisi açısından ortaya çıkan bir başka husus ise Kripto Paraların “madencilik”(mining) yöntemiyle elde edilmesi sonucunda ortaya çıkan değerin nasıl vergilendirileceğidir. Mevcut mevzuat uyarınca kripto paralar üzerinden vergi kesilememektedir. Ancak kripto paraların geleneksel para birimlerine dönüştürülmesi neticesinde ortaya çıkan değerin yıllık belli bir miktarın üzerinde olması durumunda maliye bu paranın kaynağını araştıracak ve eğer tatminkâr bir cevap alamaz ise vergilendirmeyi varsayılan değer kazancına uygulanan oran üzerinden yapacaktır. Ancak Türk hukuk ve vergi mevzuatında kripto paralara ilişkin bir düzenlemenin olmaması nedeni ile bu konulara ilişkin hukuki bilinmezlik devam etmektedir.

Kripto Paralar ve KDV

Kripto paralara katma değer vergisinin uygulanması sorunu karşımıza çıkan bir başka husustur. Dünyadaki uygulamalara baktığımız zaman Avustralya Vergi Ofisi Kripto Paraların kullanıldığı mal ve hizmet alışverişlerini basit takas işlemi olarak sınıflandırmakta ve bunun üzerinden geleneksel trampa işlemlerine uygulanan %10’luk Katma Değer Vergisi kesilmektedir. Buna benzer bir yaklaşım Singapur Cumhuriyeti Hükümeti tarafından da benimsenmektedir. Singapurda kripto para birimi ödeme aracı olarak değil, malvarlığının aktifi olarak kabul edilir. Belirli kriterlere uyması durumunda menkul kıymet olarak sınıflandırılabilmektedir. Norveçte kripto paralar %24 oranında Sermaye Kazanç Vergisi ve Varlık Vergisine tabidir ve KDV’den muaftır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesi bu verginin konusunu teşkil eden işlemleri saymaktadır. Buna göre ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ve diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler katma değer vergisinin konusunu oluşturmaktadır. Ancak Kripto paralar ile yapılan ödemeler Türk hukuk sistemi uyarınca ispat gücünü haiz ödemeler olarak sınıflandırılamamaktadır. Zira kripto para ile ödemenin yapılabilmesi için öncelikle kripto paranın bir hak ihtiva ettiğinin hukuk sistemince kabul edilmesi gerekmektedir. Kripto paraların ihtiva ettiği hakkın hukuk sistemimiz tarafından sınıflandırmasının yapılmamış olmaması sebebiyle kripto parayı resmi bir para birimi veya mal varlığı olarak kabul etmemiz imkansız olarak gözükmektedir. Bu durumda kripto para karşılığı alınan mal veya hizmet esas itibariyle trampa işlemi yahut para ile alım-satım işlemi olarak nitelendirilememektedir. Bu durumda kripto para karşılığında yapılmış olan işlemi katma değer vergisine konu etmek imkânsız olmaktadır.

Sonuç

Özetle konuyu başka açıdan ele alacak olursak kazancın vergiye tabi tutulabilmesi için kazancın konusunun belirlenmesi gerekmektedir. Menkul kıymet olarak nitelendirirsek genel olarak gelir vergisinin konusunu oluşturacaktır. 2021 yılı için 32.000 TL’yi aşması durumunda gelir vergisine tabi olacaktır.

Emtia olarak nitelendirirsek iki türlü vergilendirilebilecek. Devamlılık unsuru yer almıyorsa arızi kazanç olarak kabul edilecek, 2021 yılı için 58.000 TL’lik kısmı istisna olarak dikkate alınacak aşan kısım gelir vergisine tabi olacaktır. Sürekli ve devamlıysa ticari kazanç olacaktır. KDV’nin konusuna da girecektir.

Para olarak nitelendirirsek TCMB yetki alanı kapsamında değerlendirilerek herhangi bir vergilendirmeye tabi tutulmayacaktır.

 

Netice olarak, Türkiye’deki tartışmalar ve kurumların değerlendirmeleri göz önüne alındığında kripto paraların emtia olarak nitelendirilmesi mümkün görünmektedir.

2023’e kadar Avrupa Birliği’nin deneyimine dayanarak, serbest ciro, madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelir, oluşturma, satın alma, tokenlerin katma değer vergisinden çıkarılması, aksi takdirde genel vergilendirme yaklaşımlarının uygulanmasının uygun olduğuna inanıyoruz. Yasama girişimlerinin geliştirilmesi için uluslararası iş birliği ve BEPS Planına bütün ülkelerin katılımı bu alandaki kilit noktalardır.

Kripto Varlıklar hakkındaki tüm Blog Yazılarımıza bağlantıdan ulaşabirsiniz.

Ayrıca Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Son Sayısını okumak için bağlantıya tıklayınız.

Yazar: Mihri Ceren AKTAN

KAYNAKÇA

Prof. Dr. Veli KARGI, “Kripto Paranın Vergilendirilmesi Fikrinin Mali Yönden Değerlendirilmesi

Av. Prof. Dr. Ersan Şen, “Kripto Para hakkında makale

Prof. Dr. Kayıhan İçel “Kripto Para ve Ceza Hukuku

Kılınç Hukuk “Kripto Paraların Vergilendirilmesi

7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu

3475 sayılı Vergi Usul Kanunu