Makalemizde Marka Korumalarının İstisnaları konusunu inceleyeceğiz.
Marka Korumalarının İstisnaları
Marka Korunması
Markanın korunması, Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca markanın tescil edilmesiyle gerçekleşmektedir. Fakat Kanun ve doktrinde belirtilen haller kapsamında markanın tescilsiz olarak korunabilmesi mümkündür. Bu kapsam marka korumasının istisnalarını oluşturmaktadır.
Marka Korumasının İstisnaları
Markanın korunması için tescil gerekmekle birlikte, bazı durumlarda marka tescil edilmemiş de olsa korunmaktadır. Bu istisnalar; Tanınmış markalar, önceye dayalı hak sahipliği, rüçhan hakkından yararlanan markalar, ayırt edici nitelik kazanmış markalar, tescil edilen ve yenilenmeyen markalar, yenilenmeyen ortak ve garanti markalar, kötü niyet olmak üzere yedi tane durumdur.
Tanınmış Markalar
Kanun koyucu, bir tanınmış markanın aynı/benzerinin üçüncü kişilerce tescil girişimine karşı, marka farklı ürün/hizmetleri içerse dahi, tescile izin vermemektedir. Uygulamada sonraki markanın, tanınmış marka ile karışıklığa (iltibasa) yol açıp açmadığı dikkate alınmaktadır.
Önceye Dayalı Hak Sahipliği
Bazı durumlarda marka tescil edilmediği halde SMK kapsamı içerisinde değerlendirilmektedir. SMK 6/3 göre başvuru veya rüçhan tarihinden önceki kullanımı tescilden üstün tutup, gerçek hak sahibini korumayı amaçlamaktadır. Buna göre bir işareti başvuru veya rüçhan tarihinden önce ilk kez kullanan kimse, o işaret üzerinde hak sahibi olmaktadır. Bu koruma markanın, ayırt edilemeyecek kadar benzer hallerini de kapsamaktadır.
Rüçhan Hakkından Yararlanan Markalar
Paris Anlaşması çerçevesinde bir marka rüçhan hakkından yararlanıyorsa, tescil edilmiş bir markanın terkinini talep edebilmektedir. Başvuru veya birlik rüçhanı, sergi rüçhanı ile öncelik hakkı elde etmiş marka hakkı sahibi, haksız işaretin kullanımını veya marka olarak tescilini itiraz ederek engelleyebilir. Ancak işaret herhangi bir nedenle tescil edilmişse markanın terkinine gidilebilir.
Ayırt Edici Nitelik Kazanmış Markalar
Marka ayırt edici nitelik kazanmışsa bir taraftan mutlak ret nedenlerini, diğer taraftan bazı nispi ret sebeplerini uygulanamaz kılmaktadır. Ayırt edici nitelik kazanma ile birlikte marka hakkında ortaya konulan mutlak ret sebebi veya hükümsüzlük iddiası dinlenmeyecektir. Bunun sebebi, ayırt edici nitelik kazanma ile birlikte, herkes tarafından kullanılan işaret ve adların serbest işaret olarak kalmasının ve karıştırılma tehlikesinin ortadan kalkmasının sağlanmasıdır.
Tescil Edilen ve Yenilenmeyen Markalar
SMK m. 23/1‟e göre; tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre onar yıllık sürelerle yenilenir. Bu yenileme işleminin yapılmaması markanın yenilenmemesi nedeniyle sona ermesine yol açmaktadır. 10 yıllık koruma süresi biten marka eğer yenilenmemişse marka hakkı sona erer ve sicildeki kayıt terkin edilir. SMK m. 28/2 uyarınca, sona erme sebebinin gerçekleştiği tarihten itibaren yani koruma süresinin bitiminin ertesi günden itibaren ileriye doğru hüküm doğurur. Yenilenmeyen markanın sahibi tarafından “tescilsiz” olarak kullanılabilir ve genel hükümlere göre korunabilir. Yenilenmeyen fakat kullanılan markalar koruma süresinin bitmesinden itibaren iki yıllık süreçte aynı veya benzer markanın tesciline itiraz edilebilir.
Yenilenmeyen Ortak ve Garanti Markalar
Markanın yenilenme süresi olan 10 yıllık süre burada da geçerlidir. Ortak veya garanti markasının yenilememe sebebiyle korumanın sona ermesinden itibaren 3 yıl içinde yapılan, ortak veya garanti markasıyla aynı veya benzer mal veya hizmetler içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
Kötüniyet
SMK 6/9‟a göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir. Yargıtay kötü niyetli marka tescilini de, markanın, kapsamındaki tüm ürün/hizmetler bakımından reddini/hükümsüzlüğünü gerektiren bir sebep olarak görmektedir.
Sonuç olarak, SMK markanın korunması için tescil yöntemini benimsemiştir. Ancak tescil ilkesinin mutlak olarak uygulanmasını öngörmemiştir. Bu bağlamda istisnaların varlığı halinde tescilsiz olarak da korunabilmektedir.
Suzan ÖZTÜRK’ün “Log Kayıtlarının Delil Niteliği” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.
KAYNAKÇA
Taşkın, Duygu. Markanın Tescili ve Marka Hakkının Sona Ermesi. Ankara: Seçkin Yayınları, 1. Basım, 2022. Balçık, Zeynep, „
‟ Marka Korumasında Tescil Kapsamı‟‟. https://fikrimulkiyet.com/markakorumasinda-tescil-kapsami/
Arslan, İbrahim. ‟Tescilsiz Markaların Korunması‟‟ , Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 16/1 (2008), 29-46.
556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu

Hukuk ve Bilişim Dergisi ve Blog kısmımızda,
Bilişim Suçları
Blockchain ve Dijital Paralar
Yapay Zekâ ve Robot Hukuku
Elektronik Ticaret Hukuku
İnternet Hukuku
Kişisel Verilerin Korunması Hukuku
Start-Up Hukuku
E-Spor Hukuku
Fikri Mülkiyet Hukuku ve benzer teknoloji hukuku alanlarında yazılar okuyucularımıza sunulmaktadır.