Metaverse’te İlk Sanal Duruşma
Metaverse ve E-Duruşma
Dünyanın birçok ülkesinde COVİD Pandemisi sebebiyle teknolojik gelişimler bir anda hızlandı. İnsanlar iletişimde kalmak için online yollara başvurur oldu. Birçok firma iş toplantılarını ZOOM vb. görüntülü konuşma programları aracılığıyla gerçekleştirmeye başladı. Elbette mahkemeler de bu gelişmeden nasibini alarak e-duruşma sistemini geliştirdi. Ülkemizde 15.09.2020 tarihinden beri e-duruşma sistemi mevcuttur. (metaversede sanal duruşma)
Artık e-duruşmalar da bir ileri evreye taşındı diyebiliriz. Dünyada ilk kez metaverse aracılığıyla duruşma gerçekleştirildi. İngilizce “meta” ve “universe” kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelen Metaverse kavramının Tükçedeki karşılığı “sanal evren” olarak bilinmektedir.
Söz konusu duruşma Güney Amerika ülkesindeki milletvekillerinin, iş adamlarının vb. toplantılar için sanal çalışma alanı kurmak için kullandıkları META tarafından sağlanan Horizon Workroom’s aracılığıyla gerçekleştirildi. Duruşmanın sürdüğü iki saat boyunca Youtube üzerinden eş zamanlı olarak yayımlandı. Youtube aracılığıyla duruşmayı 2.500 kişi canlı olarak takip etme ve yorumlarda bulunma şansı yakaladı.
İlk Metaverse Duruşması
İlk Metaverse duruşması 15.02.2023 tarihinde Kolombiya’nın Magdalena İdare Mahkemesince gerçekleştirildi. Dava konusu bir trafik anlaşmazlığına dairdir. Duruşmayı Yargıç Maria Victoria Quinones Triana yürütmüştür. Avukatlar, hakimler ve trafik anlaşmazlığına katılan iki taraf duruşmada avatarlarıyla bulunmuştur. Yargıç Quinones’in avatarı siyah yasal cüppe giymiş olarak duruşmada yer aldı.
Metaverse duruşması için en önemli sorun kimlik doğrulanmasıydı. Bu da duruşmaya katılacak her bir tarafın adına kayıtlı e-posta adresine gönderilen doğrulama kodu ile çözülmeye çalışıldı. Ancak söz konusu kimlik doğrulama metodu kanaatimizce yeterli korumaya sahip bir sistem değil. Bunun birçok farklı sebebi mevcuttur. Sonuçta bir başka kişinin e-postasının çalınması veyahut kötü niyetli bir kimsenin duruşmaya kendisi yerine bir başkasının katılması için e-postasını vermesini engelleyecek bir koruma mekanizması değildir. Bir başka örnek olarak ise bir yargıcın elinde olmaksızın yerine bir başkasının metaverse duruşmasına katılmasını engelleyecek bir koruma tedbiri henüz sağlanmamıştır. Zira tarafların çok güçlü firmalar olduğu veyahut siyasi bir uyuşmazlık konusunun mahkeme önüne geldiği durumlarda duruşmaya müdahale edilmemesini sağlayacak, siber saldırılara karşı koruyu bir sisteminde geliştirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple öncelikle Metaverse duruşmalarına devam edileceği düşüncesi mevcutsa kimlik doğrulama mekanizmasının etkin bir şekilde koruma altına alınması gerekmektedir.
Duruşma neredeyse hiç teknik aksaklık yaşanmadan sonlandırılmıştır. Sadece bazı baş döndürücü kamera hareketleri ve bozuk görüntüler sorunu meydana gelmiş ancak bu aksaklıklar sürekli veya duruşmayı engelleyecek seviyede gerçekleşmemiştir.
Yargıç Quinones, duruşma sonrası verdiği bir röportajda metaverse duruşmasına dair deneyimini “ inanılmaz” olarak nitelendirerek “Görüntülü görüşmeden daha gerçek hissettirdi” şeklinde açıklamıştır. Zoom’da “Birçok insan kameralarını kapatıyor, ne yaptıkları hakkında hiçbir fikriniz yok” diyerek de görüntülü sohbet programları aracılığıyla gerçekleştirilen toplantı veya duruşmalardan neden daha faydalı olduğunu kendi kelimeleriyle belirtmiştir. Ancak Yargıç Quinones’in söz konusu görüşüne katılmamaktayız. Şöyle ki; bir duruşma sırasında görüntünün açık olmasının şart koşulması halinde bu sorun rahatlıkla çözülebilecektir. Zira Hukuk Muhakemelerinde Ses Ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik m.5/2’de söz konusu hususun önemi “ Görüntü, ilgilinin yüz ifadelerini, vücut hareketlerini, tavır ve davranışlarını gözlemlemeye; ses, ilgilinin duygularını anlamaya, söylediklerini anlaşılır ve net şekilde dinlemeye imkân verecek nitelikte olur.” şeklinde açıklanmış bulunmaktadır.
Youtube yayını sırasında yapılan yorumlar değerlendirildiğinde ise Yargıç Quinones ile farklı fikirleri paylaşan birçok izleyici olduğu görülmektedir. Bu yorumlardan biri “ Davanın ciddiyetinden uzaklaştığını düşünüyorum. Kendimi bir dinozor karakterinde görmek istesem bu da kabul edilebilir mi?” şeklinde olmuştur. Tarafımızca da söz konusu yorumun haklılık payı olduğu düşünülmektedir. Duruşmaların asıl amacı tarafların dilekçelerde belirttiği ya da duruşma sırasında eklemek istedikleri hususları belirtme şekilleri, jest ve mimikleri, pişmanlık veyahut öfke duygusunun tezahürü gibi duyguların bizzat anlaşılmasıdır. Zira aksi durumda duruşmalara gerek olmaksızın tüm yargı işlemlerine dilekçeler üzerinden devam edebilirdi. Bu sebeple duyguların tezahürünü engelleyen avatarlar aracılığıyla duruşmalara katılınması, kanaatimizce duruşmanın ruhuna aykırı bir metottur.
Metaverse Duruşması ve Değerlendirmesi ve Sonuç
Kolombiya’daki Rosario Üniversitesi’nde kamu politikası profesörü Juan David Gutierrez, metaverse’ün mahkeme salonlarında kullanılabilmesi için daha gidilecek çok yol olduğunu belirtiyor. Gutierrez “Bunun için bazı özel ekipmanlara ihtiyacınız olacak ve bunlar da yaygın olarak bulunmuyor. Bu da adalete erişilebilirlik ve eşitlik konusunda soru işaretleri yaratıyor.” şeklinde fikrini beyan etmiştir. Profesör Gutierrez’in düşüncesine belli bir noktaya kadar katılmak mümkün. Keza online duruşmaların amacının adalete daha kolay erişim sağlamak olduğu, maliyetleri azaltma amacı güttüğü söylenmekteyken günümüzde Meteverse’ün kullanılabilmesi için gerekli ekipmanların temin edilmesi ve kullanılmasının öğrenilmesi bir vatandaş için fiziki olarak mahkemeye gitmekten çok daha zordur.
Duruşmanın sonunda metaverse duruşması izleyicilerin oylamasına sunulmuştur. İzleyicilerin %70’i oy kullanmamış. Bu haliyle söz konusu deneyin çok popüler olmadığı ve izleyicilerce tasdik edilmediğine dair yorumlanabilmektedir.
Özetle; duruşmada tarafların duygu durumlarında gerçekleşen değişimlerin fark edilebilmesinin zorlaşması, siber saldırılar için güvenliğin tam anlamıyla sağlanamaması, teknik araç ve bilgi eksikliği, kimlik doğrulanmasında etkin bir yöntemin hazır olmaması sebepleriyle günümüz dünyasının metaverse duruşmalarına hazır olmadığı görülmektedir. Eğer amaç adalete erişimi kolaylaştırmaksa e-duruşmalara taraflarında katılımının sağlanabileceği bir sistemin benimsenmesi çok daha fayda sağlayabilecek bit metot olacaktır.
Duruşmayı izlemek isteyenler için; https://www.youtube.com/watch?v=LXi2TX9OBmQ .
Zeynep Ebrar KAYA’nın Dünya’nın İlk Robot Avukatı isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin 13. Sayı’sındaki “Metaverse’te Kişisel Verilerin Korunması” isimli yazıyı bağlantıdan okuyabilirsiniz.