Nefret Söylemine Karşı Yeni Müttefik: Yapay Zeka
Geçtiğimiz yılın sonlarında bir AB kuruluşu olan Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı tarafından çevrimiçi içeriklerin yönetiminde nefret söylemine dair içinde yapay zeka kullanımının da yer aldığı farklı başlıkları içeren yeni bir rapor yayınlandı. ABTHA yaklaşık 15 yıldır “temel haklara ilişkin bağımsız ve delile dayalı tavsiyelerde bulunma” düsturuyla başta veri güvenliği, ayrımcılık ve ırkçılık olmak üzere global düzeyde etkin bir rol oynamaktadır.
Bahsi geçen raporun hareket noktasının son dönemde sosyal platformlar ve çevrimiçi içeriklerin toplum nezdinde oluşturduğu kuvvetli etki olduğu söylenebilir. Raporda, çevrimiçi platformlar her ne kadar kitle iletişimi açısından verimli olsa da nefret söyleminin yaygınlaşması yönünden kolaylık sağladığı gerçeği belirtilmiştir. İnternete erişimin küresel boyutta kolaylaşmasıyla nefret söyleminin bireyler arası aktarımının paralel olduğu rahatlıkla söylenebilir. Kaldı ki bu aktarım sürecinde internetin tarafsız bir konumda olması nefret söyleminin yaygınlaşmasında elverişli bir zemin sağlamaktadır. Bunun beraberinde de milyonlarca çevrimiçi kullanıcının suç teşkil eden hareketlerinin tespit edilmesini neredeyse imkansız hale gelmektedir. Rapor da bu teşhis ve tespit sürecinin önemini belirterek sorunun çözümünde dört ayrı hususu ele almaktadır.
İlk olarak farklı grup kullanıcılar açısından sosyal platformların güvenilir hale gelmesi için içerik politikalar üzerinde araştırma ve geliştirme çalışmaları yapılarak elde edilen verilerin sürekli olarak incelenmesi gerekliliği ifa edilmiştir. İkinci olarak ise bu hususta alına yolun başta Avrupa Komisyonu ve beraberindeki hükümetlerce hem pratik hem de finansal yönlerden destek bulması gerektiğinin altı çizilmiştir. Hak verilmelidir ki nefret söyleminin hukuki tanımlarının daha netleştirilmesiyle suç teşkil eden unsurların tespiti kolaylaşacaktır.
Raporda ele alınan üçüncü husus ise çevrimiçi platformlarda nefret söyleminin tespitinde kullanılması planlana yapay zeka sistemlerinin ayrımcılıktan uzak temel hakların ihlal edilmeyeceğinin güvencesinin sağlanması gerekliliğinin altı çizilmiştir. Aynı zamanda bu husustaki uygulamanın halihazırda aktif olan Avrupa Birliği Yapay zeka düzenlemeleriyle uyum içinde olması gerektiği de belirtilmiştir.
Dördüncü ve son olarak raporda denetlenebilirlik yönünden bağımsız araştırmacılar tarafından nefret söylemini incelenmesi ve bu husustaki verilere erişimin açılmasıyla kullanılacak araçların iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
Yapay zekanın hukuk alanında kullanımında mühim bir noktaya temas eden rapor çevrimiçi platformlar üzerinden işlenen başka nefret söylemi olmak üzere başkaca suçlarla mücadelede insan becerilerinin yetemediği yerlere YZ marifetiyle erişilebileceğini ele almıştır. Elbette ki bu uygulamanın katkı sağladığı gibi beraberinde birtakım riskleri getirdiği söylenebilir. Yapay zekanın işlem hızından yararlanırken karar verme yetkisi hususunda nihai merciin insan olması sürecin gidişatını olumlu yönde etkileyecektir.
Yazarın “Uluslararası Yapay Zeka Standartları” isimli diğer yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Kaynak:
https://fra.europa.eu/sites/default/files/fra_uploads/fra-2023-online-content-moderation_en.pdf