Uzaktan Çalışma Modelinde “Çalışanların Bağlantıyı Kesme Hakkı”

Okuma Süresi: 3 Dakika

Uzaktan Çalışma Modelinde “Çalışanların Bağlantıyı Kesme Hakkı”

Bağlantıyı Kesme Hakkı Nedir?

Bağlantıyı Kesme Hakkı, çalışanların mesai saatleri dışında kalan süre zarfında işi bırakmasını, işle ilgili bildirimleri yanıtlamamasını içeren bir hak olarak tanımlanmaktadır.

Son birkaç yıldır, pandeminin ve karantinanın da etkisiyle,  birçok işyeri uzaktan çalışma modeline geçmiştir. Teknolojik yeniliklerin artması ve dijitalleşmenin yeni bir boyut kazanmasıyla birlikte uzaktan çalışma modeli çok daha fazla benimsenmeye başlamış ve her ne kadar salgın ve beraberinde getirdiği pandemi etkisini yitirse de , uzaktan çalışma modelleri kaldırılmamıştır.Aksine dijitalleşme yolundaki adımlar ve yenilenmeler ile birlikte yeni modern dünyada çok sık kullanılan bir çalışma modeli olarak yerini almıştır.

Hal böyle olunca, çalışanların mesai saatlerinde bir takım  problemler ortaya çıkmaya başlamıştır. Örneğin, gece geç saatlerde dahi çalışanlardan  iş yapmaları ve bu çerçevede kendilerine gönderilen maillere cevap vermeleri beklenmiştir. Birçok  çalışan, uzaktan çalışma sürecinde, mesai saati kavramının görmezden gelindiğini , iş ve sosyal yaşamları arasında bir dengenin olmadığını, özel hayatlarının kalmadığını ve mesai saatleri dışında da aranarak ya da mail üzerinden sürekli olarak kendilerinden iş yapmalarının istenebildiğini, bu kapsamda dile getirmiştir.

Dinlenme Hakkı

Her ne kadar, şu anda “bağlantıyı kesme hakkı” başlığı altında bir yasal düzenleme mevcut olmasa da, işçilerin ve çalışanların haklarının düzenlendiği  birçok mevzuatta “dinlenme hakkı”’na değinilmiştir. Başta  Anayasa olmak üzere,  İş Kanunu ve Uzaktan Çalışma Yönetmeliği gibi işçilerin ve çalışanların haklarının düzenlendiği temel mevzuatlarda   dinlenme ve mola kavramları üzerinde durulmuştur ve uygulanmasına önem verilmiştir. Dinlenme hakkı ve bağlantıyı kesme hakkı birbiri ile bağlantılı olan iki hak olarak yorumlanmalıdır.

Anayasa’nın 50.maddesi “çalışma şartları ve dinlenme hakkı”’nı düzenlemektedir. Buna göre “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.” (AY m50/2).

Çalışanın mesai saatleri dışında çalışmaya devam etmeme hakkı ve  dinlenme hakkı bulunmaktadır. Çalışma saatleri dışında kalan bu süre zarfında çalışmayı reddeden kişilerin cezalandırılmaması, bu hakkın yerine getirilmesi için önem arz etmektedir. Aksi takdirde, bir dinlenme hakkının varlığından da söz etmek mümkün olmayacaktır. Çalışanların bu haklarını kullanmalarına saygı duyulması ve çalışma saatlerininin dışında kalan saatlerde onlara rutin olarak iş verilmemesi, maillere cevap verilmediği gerekçesiyle iş akdinin sonlandırılmaması gerekmektedir.

Daha önce kaleme alınan “Uzaktan Çalışma ve Dijital Kişisel Verileri” başlıklı makalede (https://hukukvebilisim.org/uzaktan-calisma-ve-dijital-kisisel-veriler/)  detaylıca anlatımı yapılan, Uzaktan Çalışma Yönetmeliği’ nde , çalışmanın yapılacağı zaman aralığı ve süresinin, iş sözleşmesinde belirtilmesi gerektiği yazmaktadır. Fazla çalışmanın gündeme getirileceği zaman ise ”işverenin yazılı olarak talepte bulunması ve işçinin de bunu kabul etmesi” olmak üzere iki koşulun varlığı aranmaktadır.

Bu düzenlemeden çıkarılacak temel sonuç, fazla çalışma kavramının ortaya çıkması durumunda, bahsi geçen iki koşulun gerçekleşmesinin gerekli olması ve bu koşullar gerçekleşmeden işçiye fazla çalışma yaptırılmasının söz konusu olamayacağıdır. Yani, uzaktan çalışma süresi boyunca mesai saatlerinin aşılarak sürekli olarak işçiden çalışmasının beklenmesi, bu hükümlere aykırılık teşkil edecektir.

Bağlantıyı Kesme Hakkının İstisnaları Olabilir mi?

İş, niteliği gereği, mesai dışında da ulaşılmayı gerektiriyorsa, bağlantıyı kesme hakkının istisnası olarak gündeme gelebilecektir. Zira burada iş sözleşmesi ve işçinin görev tanımı önem arz eden iki husustur.  Zira iş, mahiyeti gereği mesai saatleri dışında da ulaşılmayı gerektirebilecek nitelikte bir iş ise veya işçinin iş sözleşmesinde bu yönde bir hüküm varsa, bu durumda, işçinin ulaşılamama hakkının olmadığından bahsetmek gerekecektir.

Böyle bir durumda da, işçi ile işveren arasında dengeli bir düzenlemenin olması gerektiği söylenebilir. Böyle durumlar söz konusu olduğunda işçiye, ek dinlenme sürelerinin verilmesi, dinlenme hakkının yerine getirilmesi açısından gündeme gelebilir.

İşin mahiyetinin tespitinin hakkaniyete uygun ve doğru yapılması gerekmektedir.  İşverence bu durumun kötüye kullanılmaması ve işin mahiyeti gerektirmediği halde işçinin aleyhine olacak şekilde uygulanmaması, hakkın kapsamı açısından önemlidir.

Sonuç

Sonuç itibariyle, “bağlantıyı kesme hakkının” yasal düzenlemelere konu olması ve açıkça hükme alınması, bu bağlamda ortaya çıkabilecek soru işaretlerini daha net cevaplandıracaktır. Ancak, mevcut mevzuatlarda bağlantıyı kesme hakkının ismine yer verilmemiş olması, işçilere 7/24 iş verilebileceği , mesai saatleri dışında da sürekli çalıştırılabileceği anlamına gelmez.

Zira  birçok mevzuatta  çalışanların hakları kapsamında, çalışanlar için “ dinlenme hakkına” yer verildiğinden, “bağlantıyı kesme hakkına” da sahip oldukları – yukarıda bahsi geçen belirli istisnai durumlar haricinde – açıktır. İşçilere fazla çalışma yaptırılacağı  zamanlarda dahi işverenin yazılı olarak talepte bulunması ve işçinin de bunu kabul etmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, şirket  politikalarında bu hakka yer verilmesi ve davranış politikalarıyla çalışanlarına refah bir çalışma ortamının sunulması gereklilik arz etmektedir.

Yazarın tüm Blog yazılarını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.