Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti

Okuma Süresi: 3 Dakika

Makalemizde Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti konusunu inceleyeceğiz.

Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti

Her sabah uyandığımızda yeni bir teknolojinin hayatımıza girdiğini görüyoruz. Uyanır uyanmaz akıllı telefonumuza gelen haber bilgilendirmelerini okuyoruz. Geçmişte, sabahları gazete bayilerinden aldığımız gazetelerde bir gün öncenin haberlerini okuyarak tatmin ettiğimiz habere erişim ihtiyacımızı artık anlık gelişmelerden haberdar olarak tatmin ediyoruz. Temel görevi telefon olan bu akıllı cihaz artık neredeyse küçük bir iş istasyonuna dönüşmüş durumda. Akıllı cep telefonları hayatımızdaki teknolojik nesnelerden sadece bir tanesi.

Neredeyse çevremizde gördüğümüz her nesnenin/eşyanın artık internette bir kimliği var. Bu kimlikler, yapay zeka hukuku açısından büyün önem arz etmekle birlikte, nesnelerin interneti ise bu kimliklerin blockchain sistemi ile sistemsel boyutlarını oluşturmaktadır. Bu sebeple, nesnelerin interneti ile birlikte, yapay zeka ve blockchain sistemleri arasındaki köprü kurulmuş olmaktadır. ( yapay zeka , nesnelerin interneti , yapay zeka )

Nesneler ve Nesnelerin İnterneti Nedir?

Teknolojinin büyük bir hızla ilerlemesiyle çevremiz birden akıllı nesnelerle doldu. Söz konusu nesnelerin bir kısmı yıllardır kullandığımız ve çevremizde görmeye alışık olduğumuz sıradan ev eşyaları. Bu sıradan ev eşyaları ufak teknoloji eklemeleri ile birden akıllı cihazlara dönüştüler.

İlk aklımıza gelen, bizim için hayatın büyük bir kısmını kapsayan yaşam alanlarımız, evlerimiz; teknoloji ile birlikte artık akıllı olarak anılmaya başladılar. Mutfaktaki buzdolabından, iklimlendirme sistemine kadar aklımıza gelen her nesneye biz ailemizle birlikte restoranda akşam yemeğindeyken ulaşıp komutlar verebiliyoruz. Hemen hemen hayatın tüm alanlarında bu nesnelerle karşılaşmak mümkün.

Özellikle sağlık alanında uyku durum izleme cihazından, tansiyon takip cihazına kadar ve daha sayamayacağımız birçok sağlık durum izleme sistemi uzaktan erişime uygun duruma getirilerek hizmet vermeye devam ediyor. Akıllı tarım sistemlerinden, trafik düzenleme sistemlerine kadar içerisinde elektronik bir kart barındıran her nesne artık internet ortamında bir kimlik sahibi olarak karşımıza çıkıyor.

Nesnelerin Çalışma Sistemi ve Yapay Zeka

Hayatımızı kolaylaştırma çabasındaki bu nesnelerin çalışma prensibi; veri toplama ve bu verileri değerlendirerek önceden belirlenmiş işlemleri yerine getirmek olarak gözüküyor. Çok basit bir örnek vermek gerekirse; spor yapanların tercih ettikleri akıllı saatler içerisinde barındırdıkları çeşitli duyargalar ile saati takan insanın yapmış olduğu hareketlerden topladığı verileri değerlendirerek hangi antrenman çeşidini yaptığını belirleyebiliyorlar.

Küçük boyutlardaki nesnelerin fiziki zorunluluktan dolayı kullanabilecekleri kaynaklar oldukça sınırlıdır. Bu sınırlı kaynaklar ile en üst seviyede verim alma çabalarında oldukları için daha kapasitesi düşük enerji kaynağına, daha az kodlama depolayacak bellek büyüklüğüne ve daha az enerji harcayacak haberleşme standartlarına sahip oluyorlar. Yapay zekanın internete bağlı nesnelerde kullanılmasını genelde bu nesneleri yöneten üst yönetim sistemlerinde görüyoruz.

Ev güvenlik sistemlerini bu bağlamda incelediğimizde; kameralardan gelen görüntüler, kapılardaki temasa ve zorlamaya duyarlı duyargalardan gelen değerler, eğer mevcutsa bahçe veya evin çevresindeki harekete duyarlı duyargalardan gelen verilerin toplanıp değerlendirildiği ve bir karara varıldığı Ev Güvenlik Yönetim Sistemi bir tehdidin varlığını yapay zekâ destekli algoritması ile belirliyor. Yapay zekânın kullanım oranı her sistemin özelliğine göre değişiyor. Sistemler ne kadar kapsamlı olursa kullanım oranı artıyor.

İnternete Bağlı Nesnelerde Güvenlik Problemleri

Eğer ortamda bir veri varsa o ortamda bu veriye karşı bir yetkisiz erişim çabası büyük bir olasılıkla mevcut oluyor. Nereden böyle bir kanıya varıyoruz?  Çünkü veri günümüzde en değerli varlık haline gelmiş durumda. İnternet korsanlarının en büyük hedefi veriye ulaşmak. Geçmişe kısa bir bakış attığımızda bir dönem kömür, bir dönem petrol gibi kaynaklar en değerliyken şimdi veri en üst seviyede değerli duruma gelmiştir.

Bazen bu veri kişisel veri olurken bazen de ülkelerin sahip olduğu istihbarat verileri olabilmektedir. Öyle veriler vardır ki bir değer biçilememektedir. Son günlerin gözdesi Kripto paraların depolandığı soğuk cüzdan olarak adlandırılan cihazlarda sonuçta bir veri depolama cihazıdır.

Tek farkları online olarak internete bağlı durumda olmamalarıdır. İşte burada internete bağlanmanın riski ortaya çıkıyor. Bizim en büyük yardımcılarımız olan internete bağlı nesnelerin en büyük özellikleri ise bir ağa ve dolayısıyla internete bağlı olmalarıdır.

İşte burada güvenlik problemi karşımıza çıkıyor. Bu nesnelerin içerdikleri veriler nasıl korunuyor. İnternetten ulaşılabilen her nesne muhtemel bir saldırı tehdidi altındadır. Halihazırda devam eden teknolojik gelişmeler ışığında bu internete bağlı nesnelerin güvenlik problemleri tam olarak çözümlenmiş değil. Genel bir önlem olarak haberleşme mesafelerini kısa tutarak bir erişim kısıtlaması yapılıyor. Ancak hala bu nesnelerin bağlı olduğu genel yönetim sistemleri aynı diğer bilişim sistemleri gibi güvenlik problemleri yaşıyor.

Sonuç

Hayatımızı kolaylaştıran bu küçük dostlar sürekli birbirleriyle haberleşiyorlar. Bazen kalp atış hızımızı telefonumuza gönderirken bazen de fırında pişen etin derecesini ve pişme durumunu bildiriyorlar. Böylesi bir çağda bu teknolojik gelişmelere kendimizi kapatmamız pek mümkün gözükmüyor.

Ancak burada önemli olanın ortamda dolaşan bize ait veriler olduğundan ve başkalarının eline geçtiğinde nasıl kullanılacağını tahmin edemediğimizden, halihazırdaki durumda hangi bilgilerimizin nasıl paylaşılacağını nesnelerin üreticilerine bıraktığımızı unutmuyoruz.

Siber suçlar ve Yapay Zeka: Bilişim Hukukunun Geleceği Neleri İçeriyor? makalemize buradan ulaşabilirsiniz.