Bilişim Suçları ve Forex Dolandırıcılığında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararlar

bilisim-suclari-ve-forex-dolandiriciliginda-kovusturmaya-yer-olmadigina-dair-kararlar
Okuma Süresi: 4 Dakika

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararlar – Bilişim Suçları ve Forex Dolandırıcılığı

Cumhuriyet savcılıkları, bir soruşturma sonunda CMK 172/1 uyarınca “kovuşturmaya yer olmadığı” (takipsizlik) kararı verebilir. Bu kararı verirken esas alınan hukuki gerekçeler şunlardır: yeterli şüpheye (delile) ulaşılamaması veya kovuşturma şartlarının (şikayet şartı, zamanaşımı, cezai ehliyetsizlik vb.) gerçekleşmemiş olması. Örneğin, şikayete bağlı suçlarda müşteki şikâyetini geri çekerse veya baştan şikayet şartı gerçekleşmemişse, bunlar kovuşturma şartı olmadığından KYOK kararı verilir. Benzer şekilde, suç işlendiği tarihten itibaren yasal zamanaşımı dolmuşsa soruşturma aşamasında takipsizlik kararı verilir.

Teknik açıdan da eksik delil ve bilgilere dayalı gerekçeler görülmektedir. Örneğin, savcılar bazen “şüpheli tespit edilemiyor”, “IP adresi tekil değil” veya “erişim sağlayıcı yabancıya ait; Türkiye’de temsilcilik yok” gibi gerekçelerle soruşturmayı sonlandırabiliyor. HSK’nun tavsiye kararında, bazı soruşturmalarda Facebook veya MSN hesaplarına izinsiz girmenin “bilişim sistemine girme” kapsamında olmadığı öne sürülmüştür; hatta Facebook’un Türkiye’de temsilcisi olmadığı için delil getirmenin imkânsız olduğu savunulmuştur. Bu tür teknik değerlendirmeler sonucunda “delil yok” denerek KYOK kararı verilebiliyor. Pratikte ise, bilişim suçlarında IP adresi tespiti, HTS kayıtlarının temini, kolluğa yazılan adli yardım talepleri vb. yöntemlerle kimlik tespiti yapılması öngörülür; bu imkânlar kullanılıp sonuca göre değerlendirme yapılmazsa karar yetersiz kabul edilebiliyor. Özetle, hukuki gerekçe olarak CMK 172/1’deki delil yetersizliği ve kovuşturma şartının olmaması, teknik gerekçe olarak ise delil-toplama veya kimlik tespiti imkânlarının tükenmesi öne sürülür. Dolandırıcılık iddialarında “delil yok” ise en sık görülen nedendir; delil sunulamayan şikayetler genellikle hukuki ihtilaf addedilip takipsizlikle sonuçlanır.

1. Kararın Verildiği Aşamalar

KYOK kararları tipik olarak soruşturmanın farklı aşamalarında verilebilir:

  • Ön inceleme aşaması (CMK 158/6): Savcı, ihbar veya şikayet geldiğinde hemen soruşturma başlatmak yerine ilk değerlendirme yapar. Şikâyetin soyut/genel olması veya suç unsurlarının açıkça oluşmaması durumunda (örneğin, el koyma yetkisi gerektiren somut delil yoksa) bu aşamada “soruşturmaya yer olmadığı” kararı verilip dosya kapatılabilir.
  • Soruşturma aşaması (CMK 160-162): Soruşturma başlatıldıktan sonra kolluk ve savcılık kanıt toplar. Bilişim suçlarında özellikle bilirkişi incelemesi ve teknik delil toplama ön plandadır. Örneğin adli bilişim uzmanlarından bilgisayar/telefon incelemesi, iletişim tespit tutanakları (HTS kayıtları), sunucu kayıtlarının (log) incelenmesi istenebilir. Ayrıca şüphelinin ISP kayıtları talep edilebilir. Bu aşamada deliller toplandıktan sonra savcı, eldeki kanıtları değerlendirir.
  • KYOK kararı verilmesi: Eğer soruşturma sonunda suç işlendiğine yeterli şüphe (yeterli delil) oluşturacak kanıt elde edilememişse veya kovuşturma şartları eksikse (Örn. zamanaşımı geçmiş, suç şikayete bağlıysa şikayet çekilmiş vb.), savcı kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Teknik olarak eğer IP tespiti yapılmış ancak kişinin kimliği bulunamamış, ya da bilirkişi raporu suçun unsurlarını desteklememişse bu durumda dosya kapatılabilir. Örneğin Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararına göre, şirketin web sitesinin dışarıdan hacklendiği durumlarda önce site üzerinde bilirkişi incelemesi yapılıp, gerekiyorsa erişim sağlayıcıdan kimlik bilgileri istenmelidir; bunlar yapılmadan takipsizlik verilmesi eksik soruşturma sayılır. Sulh ceza hakimlikleri, savcılığın KYOK kararına yapılan itirazı değerlendirirken dosyayı inceleyebilir, gerekirse soruşturma genişletilmesini de isteyebilir. Bu aşamada, yeterli delil bulunmazsa KYOK onaylanır; bulunursa karar kaldırılarak iddianame düzenlenir.

2. Örnek Kararlar ve Dosyalar

Bilişim suçlarında KYOK kararlarına karşı itiraz durumunda Yargıtay ve bölge mahkemeleri inceleme yapabilir. Yargıtay kararlarından örnekler şunlardır:

  • Yargıtay 8. Ceza Dairesi (2016/804 E, 2016/2811 K, 7.3.2016): Şikâyete konu olayda bir şirkete ait siteye erişim sağlanamadığı ve bozma olduğu iddia edilmiş, şikayetçi bilgisayarından elde edilen IP adresi tespit edilmişti. Savcılık, IP adresini kullanan kişinin kimliğini öğrenemediği gerekçesiyle KYOK vermişti. Yargıtay 8.CD, bu kararı bozarak soruşturmanın genişletilmesini kararlaştırdı: Bilirkişi incelemesi yaptırılıp siteye saldırı yapan IP’lerin tam olarak tespit edilmesi ve gerekirse erişim sağlayıcıdan kullanıcı bilgileri alınması gerektiğini, bu yapılmadan takipsizlik verilmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
  • Yargıtay 19. Ceza Dairesi (2017/31660 E, 2018/271 K): Antalya’daki bir dolandırıcılık soruşturmasında Yargıtay, mağdurun sabit gelir taahhüdüne dayanarak yaptığı şikayet üzerine “suçun unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle KYOK verilmesini hukuka aykırı buldu. Özetle, Yargıtay bu kararda “suç unsurlarının oluştuğuna yeterli delil bulunmadığı” iddiasıyla doğrudan takipsizlik verilmesini eleştirerek, bu tespitlerin ancak hâkim önünde tartışılabileceğine hükmetmiştir.

Bu ve benzeri kararlar, soruşturmanın yeterince genişletilmeden erken kapanmasına itiraz örneğidir. Öte yandan Sulh Ceza Hakimlikleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce verilen itiraz kararları genellikle soruşturmanın tekrar açılmasını veya genişletilmesini sağlar. Resmi soruşturma dosyaları genelde gizlidir; kamuya açık örnek bir “dosya” bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay’ın yukarıdaki kararları ve HSK’nın KYOK tavsiye yazıları bu konuda yol göstericidir.

3. İstatistikler (Son 5 Yıl)

Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre bilişim suçlarında kovuşturmaya yer olmadığı kararları hızla artmıştır. Aşağıdaki tabloda 2020 ve 2021 yıllarına ait veriler özetlenmektedir (daha yeni istatistikler henüz yayımlanmamıştır):

                Yıl                     Açılan Bilişim Davası                                 KYOK Kararı Sayısı
                2020                             17.790                                             38.659 
                2021                             19.947                                             71.131 

Bu tablodan görüldüğü gibi, 2020’de bilişim suçlarında açılan davaların sadece %31’i kamu davasına dönüşürken geriye kalan %69’u KYOK ile sonuçlanmıştır. 2021’de KYOK oranı daha da yükselmiş, açılan davaların %78’i takipsizlik kararıyla kapanmıştır. Forex dolandırıcılığı ile ilgili istatistikler ayrı tutulmamaktadır; bu vakalar genellikle Türk Ceza Kanunu’nun nitelikli dolandırıcılık hükümleri kapsamında değerlendirildiğinden istatistiklerde “malvarlığına karşı suçlar” içinde yer alır.

4. Yargıtay ve Bölge Mahkemeleri İçtihatları

Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri, KYOK kararlarını denetleyen önemli kararlar vermiştir. Yukarıdaki örneklerin yanı sıra şunlar söylenebilir:

  • Eksik Soruşturma Nedeniyle KYOK’u İptal: Yargıtay, soruşturma sırasında adli bilişim incelemesi, tanık dinlenmesi veya teknik delil toplama (HTS, log, müşteki beyanı vs.) eksik yapılmışsa KYOK’u bozabilir. (Yukarıdaki Y8.CD kararı gibi.)
  • Yeterli Delil Olmadıkça Takipsizlik Olmaz: Yargıtay kararlarına göre, soruşturma sonunda suç işlendiğine dair makul şüphe bulunmuyorsa KYOK verilebilir; ancak bunu sağlam delile dayandırmak gerekir. Örneğin Yargıtay 19.CD, makul şüphe oluşumu tartışılmazsa KYOK’u uygun bulmamıştır.
  • KYOK Kararının Kesin Hüküm Etkisi: Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2023/450 K sayılı kararında vurgulamıştır ki, yeni deliller bulunmadıkça KYOK kesin hüküm teşkil etmez; yeni delillerle KYOK kaldırılabilir. Ayrıca KYOK kararı savunma raporu veya bilirkişi raporu gibi deliller incelenerek iptal edilebilir.
  • Bölge Mahkemesi/İstinaf Kararları: İstinaf aşamasında Sulh Ceza Hâkimlikleri KYOK’ları denetler. Kararların çoğunu bozma yönünde verdiği bilinmektedir (soruşturmayı genişletir veya kamu davası açılmasını talep eder). Örneğin bazı Sulh Ceza kararlarında Yargıtay’a benzer gerekçelerle “bilirkişi yapılmalıydı” diye takipsizlik kaldırılmıştır. Bölge Adliye Mahkemeleri (istinaf) da benzer denetim yapar.

Sonuç olarak, bilişim suçları ve forex mağdurları açısından KYOK kararları sık karşılaşılan bir durumdur. Savcılıklar genellikle “delil yok” veya “fail bulunamadı” gibi gerekçelere dayanırken, yargı organları soruşturmanın usulüne uygun yapılmasını şart koşmaktadır. Bu nedenle takipsizlik kararı alan mağdurların, özellikle teknik inceleme eksikse ve yeni deliller varsa, itiraz hakkını kullanması ve gerekirse bir hukukî temsilci aracılığıyla sulh ceza hâkimliklerine başvurması önemlidir.

Cüneyt ÜRE’nin “HTS Kayıtlarının Hukuki ve Teknik Açıdan Değerlendirilmesi” isimli yazısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

  1. Sayımızdaki“Mucit Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Halil Murat ÜNVER” ile röportajımız için bağlantıya tıklayınız.

Yazar: Cüneyt ÜRE / Adli Bilişim Uzmanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir