CYBERSTALKING
Her ne kadar yeni yeni duyulmaya başlanan bir kavram olsa da tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Birleşik Krallıkta tacizden etkilenen mağdurlara yardım etmek için kurulan bir uluslararası kuruluş olan Network for Surviving Stalking 2011 yılında tacizlerin internet üzerinden yapılmaya başlandığına ve siber tacize dönüştüğüne dikkat çekmek için bir araştırma yapmıştır. Söz konusu kuruluş bu raştırma raporlarını kitap olarak yayınlamıştır. Kitap Cyberstalking in the United Kingdom: an analysis of the ECHO Pilot Survey ismiyle yayınlanmıştır. İnternetin yaygınlaşması birçok eylemin siber dünya dediğimiz çevrimiçi ortamlarda da gerçekleşmesine neden olmuştur. Özellikle taciz olarak nitelendirdiğimiz, ısrarlı takip eylemi sıklıkla internet ortamında gerçekleşmeye başlamıştır. Yapılan çalışmalara göre siber taciz artık fiziksel tacizden daha yaygın ve birçok kurban çevrimiçi ortamda tamamen yabancı kişiler tarafından takip edilmektedir.
Ülkemizde 12 Mayıs 2022 tarihinde 7406 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Türk Ceza Kanunu’nda bu suçunda içerisinde yer aldığı bir düzenleme yapılmıştır. Söz konusu kanun maddesi:
Israrlı takip
MADDE 123/A- (Ek:12/5/2022-7406/8 md.)
(1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
- a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
- b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
- c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
Şeklindedir.
Görüldüğü üzere kanunun 1. Fıkrasında cyberstalking “ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini” cümlesiyle kanun kapsamına alınmıştır. Israrlı Siber Takip olarak dilimize çevirebileceğimiz Cyberstalking birçok farklı şekilde işlenebilecek bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sosyal medyanın yoğun kullanımı ve bu platformlarda paylaşılan verilerin cyberstalker olarak adlandırılan ve siber dünyada kurban ile ilgili bilgileri toplayarak kurbanları taciz eden saldırgan kişiliklerin oluşmasında etkili olduğu görülmektedir. İnternet öncesi kurban olarak seçilen kişilerin yaşadığı mahalleye hatta evine kadar yapılan takipler siber dünyada yerini sosyal medyada kişilerin bıraktığı dijital ayak izlerinin takibine bırakmıştır. Sosyal ağlardaki masum takiplerin dışında cyberstalkingte kurban olarak seçilen kişinin korkutulması ve sindirilmesi de hedeflenmektedir.
Siber takipçilerin mağdurlarıyla ilgili her bilgiyi açık kaynak istihbaratı olarak adlandırılan ve herkesin kolayca erişebileceği Google internet arama motoruyla başlaması ve sonrasında sosyal ağ uygulamalarındaki hesaplarına yönelik araştırmalar yapması cyberstalkingin ilk adımı olarak kabul edilmektedir. Siber ısrarlı takipçilerin başarısı mağdurun verilerini ne kadar koruduğuyla ters orantılı olmaktadır. Özellikle takipçi sayısını artırmak için sosyal medya hesaplarının herkese açık olarak oluşturulması cyberstalkerların başarısını artıracaktır. Bu suçun mağduru olmamak için çevrimiçi ortamlarda gizlilik ve güvenlik kurallarına uymak gerekmektedir. Dijital ayak izinin anlamını kavramak ve nasıl karbon ayak izi bırakmamak için çabalıyorsak aynı çabayı dijital ayak izi konusunda da göstermemiz gerekmektedir. Burada belirtilmesi gereken bir diğer husus ise ısrarlı takip suçunun sadece mağdurun bilgilerinin toplanması ve onun siber ortamda takibi ile işlenmeyeceğidir. Sosyal medyada yapılan mesaj, yorum veya paylaşımlar mağduru hedef aldığı takdirde ısrarlı takip suçunun konusunu oluşturacaktır. Teknolojinin kullanılma yoğunluğunun artmasıyla orantılı olarak gelecekte birçok eylem siber ortama taşınacak ve yeni kavramlar karşımıza çıkacaktır. Bu dönüşümde yeni suçların oluşmasına ve devamında da yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmasına neden olacaktır.
Av. Yük. Müh. Murat Osman KANDIR’ın tüm Blog yazılarını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.
YAZAR: Av. Yük. Müh. Murat Osman KANDIR
Bilgisayar Yüksek Mühendisi olarak uzun yıllar Siber Güvenlik ve Bilgi Güvenliği alanlarında çalışmıştır. Hukuk eğitimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamlamıştır. Bilişim ve Hukuk gibi iki farklı disiplini birleştirerek Bilişim Hukuku alanında çalışmalarını sürdürmektedir. Eskişehir Barosu nezdinde avukatlık yapmaktadır.