Oyun Karakterlerinin Ele Geçirilmesine İlişkin Yargıtay Kararı

Okuma Süresi: 3 Dakika

Makalemizde Oyun Karakterlerinin Ele Geçirilmesine İlişkin Yargıtay Kararı konusunu inceleyeceğiz.

İnternet Üzerinde Oynanan Oyunlarda Yer Alan Oyun Karakterlerinin Ele Geçirilmesine İlişkin Karar İncelemesi

1.      Karara Konu Olay

Çağımızdaki teknolojik gelişmelerle birlikte her olguda değişiklik olduğu gibi ceza kanunlarında da değişiklik olmuştur. Mesela, bilişim sistemlerinde yer alan verilerin çalınmasının hırsızlık suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği veya başka bir suç oluşturup oluşturmadığı hususu tartışma konusu olmaya başlamıştır. Bu kararda da, internet ortamında oynanmakta olan bir oyunda yer alan bir oyun karakterinin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi eylemi nedeniyle oluşan suçun 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-e maddesinde düzenlenen bilişim suretiyle hırsızlık suçunu mu yoksa 244/4’üncü maddesinde düzenlenen bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunu mu oluşturduğu tartışılırmıştır.

2.      Yargıtay Kararı

İncelemeye konu olan bu Yargıtay kararında internet ortamında oynanan oyunda yer alan bir oyun karakterinin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi eylemi nedeniyle oluşan suçun 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-e maddesinde düzenlenen bilişim suretiyle hırsızlık suçunu mu yoksa 244/4’üncü maddesinde düzenlenen bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçu olup olmadığı mı değerlendirilmiştir.

Yargıtay kararında online oyun karakterinin başka bir hukuk süjesi tarafından çalınmasının TCK madde 142/2-e maddesi kapsamında nitelikli hırsızlık suçu mu yoksa 244/4’üncü maddesi kapsamında bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçu olup olmadığı tartışması hırsızlık suçu ve TCK md 244’te yer alan bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarının maddi unsurları değerlendirilerek yapılmıştır. Bu bağlamda kararda da açıklandığı üzere suçun maddi unsuru; suçun maddi konusu ve suç kapsamında gerçekleştirilen fiillidir. Kararda da ifade edildiği üzere TCK 141 ve 142’nci maddesi kapsamında hırsızlık suçunun maddi konusu taşınır bir maldır. Ancak, internet ortamında oynanan oyunlardaki karakterler taşınır bir mal değil bir veridir. Dolayısıyla, dava konusu olaydaki oyun karakterinin çalınması suçunda hırsızlık suçunun maddi unsuru oluşmamıştır. Lakin, TCK 244/4’te yer alan bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunda suçun maddi konusunun veri olması ve TCK 244/4’te yer alan fiil unsurunun somut olayı aynen karşılaması sebebiyle Yargıtay tarafından internet ortamında oynanan oyunların karakterlerinin çalınması TCK 244/4 kapsamındaki bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunu oluşturmaktadır.

Sonuç olarak kararda yüksek mahkeme tarafından sanığın üzerine atılı internet ortamında oynanan oyunda yer alan bir oyun karakterinin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirmek suretiyle bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunu işlediğine ilişkin kesin ve inandırıcı delil olmaması sebebiyle sanığın beraati yönünde verilmiş olan yerel mahkeme kararı onanmıştır.

3.      Kararın Değerlendirilmesi

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her şeyde olduğu gibi internet üzerinden online olarak oynanan oyumlarda dahi, oyun karakterleri, oyunda kullanılan malzemeler üzerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı davranışların hukuken vasıflandırılması konusunda öğretide ciddi tartışmalar söz konusudur (Gül 2021: 152).  Öğretide bir görüş internet üzerinden oynanan oyunlardaki “avatar” olarak adlandırılan karakterlerin herhangi bir şekilde hukuka aykırı olarak başkası tarafından ele geçirildiği hallerde TCK md 244/4’te yer alan bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunun oluştuğunu kabul etmektedir (Dülger 2020: 385). Ancak diğer görüş bahse konu karakterin ekonomik değeri olduğu takdirde TCK 142/2-e kapsamında yer alan nitelikli hırsızlık suçunu oluşturabileceğini kabul etmektedir (Gül 2021: 152). 

Yargıtay da yukarıda ifade edildiği üzere her iki suçu karara konu olay kapsamında tartışmış; TCK 141 ve 142’nci maddesi kapsamında hırsızlık suçunun maddi konusunun taşınır bir mal olması, oyun karakterinin taşınır bir mal olmayıp bir veri olması nedeniyle oyun karakterinin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesinin TCK 141 ve 142’de yer alan hırsızlık suçunu hiçbir surette oluşturmayacağı, ayrıca ilgili oyun karakterinin “veri” olması nedeniyle karara konu olayda TCK md 244/4’te yer alan bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği yüksek mahkeme tarafından ifade edilmiştir.

Kanımızca da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 762. maddesi uyarınca taşınır mal, “Nitelikleri itibariyle taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir” şeklinde ifade edildiği için oyun karakterinin herhangi bir surette taşınır mal olarak değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir.

Ayrıca, TCK madde. 244’de yer alan var olan verileri başka yere gönderme olgusu mevcut bir sistem üzerinde yer alan verilerin mevcut ağ veya başka bir vasıta ile başka bir sisteme gönderilmesi olarak tanımlanabilmektedir (Akbulut 2020: 38). Karara konu maddi olayda da oyun karakterinin çalınması fiili de bu şekilde gerçekleştiği ve bu fiil sonucunda haksız bir çıkar sağlandığı için TCK madde 244/4 kapsamında bilişim sistemi aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçunun tartışılmasında kanımızca hukuken bir yanlışlık yoktur. Ancak, kanımızca, hırsızlık suçunun kapsamının da sadece taşınır mallar olması kabul edilebilir değildir. Zira, gelişen teknoloji ile birlikte metaverse, kripto varlıklar vb. güncel teknolojiler hayatımıza girmeye başlamış; artık taşınır mal kavramı gittikçe anlamını kaybetmeye başlamıştır. Dolayısıyla, hırsızlık suçunun tanımında bir revizyona gidilmesi kanaatindeyiz.

Diğer karar incelemelerimizi bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Av. Baran Can KAYA’nın diğer yazılarını okumak için bağlantıya tıklayınız.

Hukuk  ve Bilişim Dergisi’nin yeni sayısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Kaynakça