Dijital Gelişimde Bir Gri Alan: Kripto Paralar Bağışlanabilir mi?
Günlük yaşantımızda gerçekleştirdiğimiz işlemlerin dijital ortamda bir yansımasını görmemiz mümkün. Hatta bunlardan birçoğunun dijital ortama taşındığını söylersek yanılmış olmayız. Nitekim son yılların gözdesi kripto paralar da bu dijital gelişimden nasibini aldı. Hem dünyada hem de ülkemizde kripto paraların konu edildiği işlemlere ve Blokzinciri temelli uygulamalara rastlamaktayız. Peki ya gri alanlar?
Gelişen ve her geçen gün bambaşka yeniliklere ev sahipliği yapan dünyamızda hakkında düzenleme yapılmamış gri alan oluşturan birçok durumla karşı karşıya kalmamız mümkün. İlgili yazıda kısaca bu gri alanlardan birini oluşturan kripto paraların ülkemizde bağışa konu edilip edilemeyeceği ile bu bağışın hangi hukuki statüye tabi olabileceğini ele alacağız. Gri alanları biraz daha netleştirmek adına gelin beraber inceleyelim!
Nedir Bu Kripto Para?
Kripto para Blokzincir sistemi aracılığıyla merkezi bir otoriteye bağlı olmaksızın bir aracı bulunmadan tarafların değiş tokuşuna imkân sağlayan o sistemdeki tüm kullanıcılar tarafından takip edilebilen, kullanıcıların kimliklerini paylaşmak zorunda olmadığı bir platformda ödeme veyahut değişim aracı olarak kullanılan şifrelenmiş kendisine değer atfedilen dijital bir veridir. Yani kripto paralar; ödeme, takas veya buna benzer nitelikte işlemlere konu edilebilen belli şifre ve algoritmalara sahip para birimleridir.
Kripto paraların birer ‘‘dijital veri’’ olması ve Blokzinciri sistemi üzerinde işlemlere konu edilmesi nitelendirilmelerini bir bakıma güçleştirmektedir. Şimdilik ülkemizde kripto paralar bir resmi para birimi veya yabancı para birimi olarak kabul edilmemektedir. Fakat El Salvador gibi Bitcoin’i resmi para birimi olarak düzenleyen ülkelerin taraf olduğu uyuşmazlıklarda Bitcoin’in yabancı para sayılması mümkün olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin Blokzinciri Sözlüğü’ne göre kripto paranın bir sanal para olduğu kabul edilmektedir. Nitekim Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmasına Dair Yönetmelik’te (‘‘Yönetmelik’’) ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kripto paranın kullanılamayacağı belirtildiğinden kripto paranın bir para birimi olamayacağı açıktır. Mezkûr mevzuat hükümlerine göre kripto paraların hukukumuz nezdinde bir gayri maddi varlık olduğunu ve ödeme aracı olarak kullanılamayacağını söylememiz mümkündür. Bu noktada kripto paralar merkezi ödeme araçlarından farklı olarak maddesel bir varlığı olmayan değişim araçlarıdır. Yine de ülkemiz nezdinde kripto varlıkları tam olarak tanımlayan bir düzenleme olduğunu belirtmek güçtür. Aksine kripto varlıkların ne olmadığını belirtilmektedir. Bu noktada sistemimiz nezdinde kripto varlıklar için Tanımlanmamış Sanal Veri (Unidentified Virtual Data) benzetmesi yapılmaktadır.[1] Gerçekten de gayri maddi bir varlık olmalarının yanında net bir saptamanın yapılmadığı görülmekte ve bu durum hukuki nitelemenin yapılmasını da güçleştirmektedir.
Herhangi bir elektronik para, ödeme aracı veya birimden ayrı olarak Blokzinciri sistemi üzerinde kripto paraların tercih edilmesine vesile olan birtakım özellikler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerini kısaca;
- Merkeziyetsizlik- banka, hükümet veya finansal kuruluşlar gibi merkezi bir otoriteye bağlı olmadan işlemlere konu edilebilmeyi ifade etmektedir.
- Anonimlik ve Gizlilik- kripto para kullanıcılarının kişisel bilgilerini paylaşmak zorunda olmamasını ve kimlikleri belli olmayacak şekilde işlem gerçekleştirebilmelerini ifade etmektedir.
- Değişmezlik- Blokzincir üzerindeki kayıtların sonradan silinmesinin veya değiştirilmesinin mümkün olmamasını ifade etmekte ve değişikliklerin kayıt altına alınmasını sağlamaktadır.
- Aracısızlık- noter, tapu ve kadastro, banka gibi kurumların işlemlere konu edilmeden doğrudan tüm sürecin işlem tarafları arasında yürütülmesini sağlamaktadır.
- Güvenlik- kriptografik şifreleme yöntemi ile üçüncü kişilerin işlemlere müdahale etmesini engellemeyi ifade etmektedir.
Biçiminde sıralanabilmektedir. Nitekim günümüzde kişiler ve kurumlar da gerçekleştirecekleri işlemlerde aracıların devreye girmesini istememekte, merkezi otoriteye bırakmadan işlemlerini kendi takip etmeyi tercih etmekte ve bazı hallerde de anonimliği talep etmektedirler. İşte tam da bu noktada bağış veya yardımların kripto paralar nezdinde yapılıp yapılamayacağı bir gri alan oluşturmaktadır. Hukukumuz nezdinde bağış ve yardımların statüsünü inceledikten sonra gri alanı aydınlatıp kripto paralar nezdinde bir değerlendirme yapmamız mümkün olabilecektir.
Hukukumuz Nezdinde Bağış ve Yardımlar
Kripto paraların bağışa konu edilmesini incelemeden önce hukukumuz nezdinde bağış ve yardımları ele almamız germektedir. 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu (‘‘Kanun’’) ülkemizdeki yardım-bağış toplama konusunu düzenlemekte ve uygulanmasının detayları da Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik’te (‘‘Yardım Toplama Yönetmeliği’’) yer almaktadır. İlk olarak Kanun yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşların bağış kabul edebileceğini ve yardım toplayabileceğini düzenlemektedir. Kanun nezdinde yardım toplama şekilleri makbuz, belirli yerlere kutu koyma, bankalarda hesap açma, yardım pulu çıkarma, eşya piyangosu düzenleme, kültürel gösteri ve sergi, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenleme veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanma olarak sayılmıştır. Diğer yandan Yardım Toplama Yönetmeliği’nde ise bağış ve yardım kavramları tanımlanmıştır. Bu noktada bağış bir kişi veya kurumun ayni veya nakdi varlıklarını; bir kişi veya başka bir özel hukuk yahut kamu tüzel kişisine veyahut kamu kurum ve kuruluşuna kendi iradesiyle ve herhangi bir karşılık beklemeksizin vermesini; yardım ise yukarıda bahsi geçen gerçek veya tüzel kişilerin ayni veya nakdi varlıklarını; bir kişi veya başka bir özel hukuk yahut kamu tüzel kişisinin veyahut kamu kurum ve kuruluşunun ihtiyacını gidermek maksadıyla doğrudan veya dolaylı olarak talep edilmesi hâlinde karşılıksız veya ödünç olarak vermesini ifade etmektedir. Yani bu noktada bağış ve yardıma konu edilecek şeyler ayni veya nakdi varlıklar olabilecektir. Bu noktada yardım bir bağış değildir. İkisi birbirinden farklıdır. Yardım, belirli bir amaç için yardım toplayanın talebiyle toplanan nakdi ve ayni varlıklardır. Bağış ise esas olarak bağışı yapan kişiden başka bir kişi-kurum tarafından belirlenmiş bir amaç olmadan ve bağış yapılan kişinin talebi olmadan yapılmaktadır. Örneğin ülkemizde depremzedeler için gönderilen kripto paralar yardım kapsamında yer almıştır. Unutulmaması gereken diğer bir nokta Kanun kapsamında izin verilenler dışındaki kişi ve kurumların yardım toplamaya yetkili olmadığı ve yardım sürecinin makbuzlandırılması veya banka hesabı açılarak kayıt altına alınması zorunluluğudur.
Kripto Paralar Bağışın Konusunu Oluşturabilir Mi?
Yakın zamanda yaşadığımız talihsiz felaketler ve dünyadaki uygulamalardan da hareketle kripto paraların dolaylı olarak bağış konusu edilebileceğini söyleyebilmemiz mümkündür. Şöyle ki; Yardım Toplama Yönetmeliği’nde yer alan ayni ve nakdi yardımlar ele alındığında kripto paraların birer nakdi yardım olmayacağı ve para sıfatını haiz olmadıkları açıktır. Bu doğrultuda kripto paraların birer ayni yardım olduğunu tartışmamız mümkün olabilir. Zira ayni yardımlar nakit ve nakit benzeri dışındaki tüm maddi varlıklarla yapılan yardımları kapsamaktadır. Kripto paralar da kanaatimizce nakit dışındaki varlıklara birer örnek teşkil etmektedir. Fakat bu noktada bir tereddüt ortaya çıkmaktadır. Ayni yardımlar nakit ve nakit benzeri dışındaki tüm maddi varlıklarla yapılan yardımları ifade etmekte, kripto paralar ise birer gayri maddi varlık olarak nitelendirilmektedir. Sonuçta Yönetmelik’in 3.maddesinin 1.fıkrası açıkça kripto varlıkları birer gayri maddi varlık olarak düzenlemiştir. Bu sebeple doğrudan kripto paranın bağışı değil de kripto paraların itibari paraya çevrilmek suretiyle bağışının mümkün olabileceğini düşünmemiz mümkündür. Bu noktada yapılan bağışların kayıt altına alınabilmesi önem arz etmektedir. Çünkü yardımda bulunan hesaba ait cüzdanın anonimliği sebebi ile herhangi bir kayıt, makbuz veya alındı belgesi oluşturulamayabilecektir. Yardımda bulunan kişi veya kurumların bunu bildirmesi veya doğrudan bir kripto cüzdanına bağışın sağlanması ile birimin Türk lirasına çevrilmesiyle makbuz kesilmesi ya da kayıt oluşturulması mümkün olacaktır.
Eldeki veriler dikkate alındığında; Kanun bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tabi tutmuş sistemler ile yardım toplanabileceği belirtmektedir. Kripto paralar ile yardım Blokzinciri sistemi üzerinden gerçekleşebilmekte ve bir cüzdandan diğer cüzdana kripto para aktarımına dair kayıt da Blokzincire kaydedilmektedir. Bu sebeple Blokzincirinin bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tabi tutmuş sistemler ile yardım toplanabileceği ifadesi kapsamında olduğu bir açıdan düşünülebilir. Fakat doğrudan ve sadece (itibari para birimine çevirmeksizin) kripto paralar kullanılarak yardım yapılması, bunların mali kayıtlara alınabilmesi ve ilgili Blokzinciri kayıtlarının mali ve vergisel sistemler için kanıt oluşturabilmesi şu an için mümkün değildir.[2]
Nitekim 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta yaşanan ve bölgedeki 10 ilde yıkıcı etkiye sahip olan deprem felaketi sebebiyle Ahbap Derneği kendisine iletilen kripto para bağışlarını kabul edebilmek adına T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (‘‘MASAK’’) bir başvuruda bulunmuştu ve çıkan izin ile 1 hafta boyunca kripto para bağışlarını kabul edebilmişti. Bu noktada Ahbap Derneği başkanı Haluk Levent MASAK ile yapılan görüşme sonrasında toplanacak kripto paraların itibari paraya dönüştürülmesi üzerine dijital bir cüzdan açma izni aldıklarını açıklamıştı. Bunu takip eden süreçte de AFAD ve Kızılay gibi diğer yardım kuruluşları da kripto cüzdanları oluşturarak bağış toplamaya başlamıştı. Özetle resmî kurumlar ve sivil toplum kuruluşları için kripto cüzdanlar oluşturulmuş ve bu cüzdanlara gönderilen kripto varlıkları itibari paraya çevirerek ilgili hesaplara aktarılmıştır. Somut durumda kripto paraların doğrudan iletimi değil de itibari paraya çevrilmek suretiyle kabulünü gözlemlemek mümkündür.
Diğer yandan yardımdan ziyade bir bağış durumunda söz konusu işlem veraset ve intikal vergisine de konu olabilecektir. Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23.09.2020 Tarih ve 60938891- 120.01.02.09[GVK: 3-1]-E.33826 Sayılı Özelgesi’nde ‘‘Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu’’ belirtilmiştir. Yine de Türkiye Cumhuriyeti’ne tabiiyet hükmünden ötürü kripto varlıkların belirli bir coğrafi alana dahil edilememesi karşısında Türk uyruklu kişilerden ülkemizde ikamet etmeyen yabancı uyruklu şahıslara intikal eden kripto paraların vergilendirilmesinde sorun yaşanacağı saptanmıştır.[3]
Özetlenecek olursa; kripto paralar bir noktada bağışın ve yardım amaçlı faaliyetin konusunu oluşturabilmektedir. Fakat kripto paralar hukukumuzda birer gayri maddi olarak kabul edildiklerinden doğrudan yardım amaçlı faaliyetin konusunu oluşturmayacak, itibari para birimine yani ülkemiz nezdinde Türk lirasına çevrildiği taktirde mezkûr düzenlemelere uygun bir tablo çizecektir.
Sonuç: Gri Alanları Yok Etmek
Görüldüğü üzere Yönetmelik dışında kripto varlıkların statüsünü net olarak belirlemeye hizmet eden bir düzenleme bulunmamakta ve bu durum da uygulamada gri alanların oluşmasına yol açmaktadır. Kripto paraların bağışlanması ile bağışa konu varlığın kısa sürede, düşük maliyetle ve şeffaf bir şekilde sınır ötesi olarak transfer edilmesi sağlanmaktadır. Hem para akışındaki şeffaflığın olması hem de aracıların bulunmaması bağış işleminin daha hızlı ve az masraflı tamamlanmasına yol açmakta ve bireyleri de özellikle bu tercihe yönlendirmektedir. Gerçekten de herhangi bir coğrafi sınırlama ve aracı olmaksızın kripto para aktarılması mümkün olabilmektedir. Nitekim Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (‘‘UNICEF’’) Ethereum Blokzinciri sistemi üzerinden bağış yapma imkânı sunmakta, Ukrayna’da savaş mağdurları için Merkeziyetsiz Otonom Kuruluşlar (‘‘DAO’’) vasıtasıyla bağışlar toplanmakta ve The Water Project ile Afrika’daki su kaynaklarını geliştirmek için kripto para birimleriyle bağış kabul edilmektedir. Geçtiğimiz aylarda da ülkemizde meydana gelen depremin ardından MASAK onayıyla kripto para ile bağış kabul edilmeye başlanmıştı. Fakat bizdeki somut durumda kripto paralar doğrudan kullanılmayıp itibari paraya çevrilmiştir. İlgili düzenlemelerle oluşan gri alan da hala aydınlatılamamıştır.
Bu noktada gri alanları aydınlatmak için kripto varlıklara ilişkin daha detaylı bir düzenleme getirilerek ilk adımda ya kripto varlıkların hangi hukuki statüye dahil edileceği belirtilmeli ya da onlar için sui generis bir yapılanma yaratılacaksa bir an önce aksiyon alınmalıdır. Aksi taktirde her geçen gün bahse konu gri alanlar genişleyecektir. Bir adım sonrasında yürürlüğe girecek düzenleme ile yürürlükteki sair mevzuat hükümleri de değişikliğe tabi kılınmalıdır. Yani kripto varlıkların konu olabileceği her işleme dair çözüm sunabilecek mahiyette hükümler düzenlenmelidir. Nihayet, kripto paralara tanınan yeni hukuki statü hukukumuzun her bölümüne entegre edilmeli ve bu düzenlemeler birbiriyle uyumlu olmalı. Bu noktada getirilecek düzenlemelerin yeni gelişmeler nezdinde esnek olması ve proaktif bir yaklaşıma eğilimli olması da elzemdir. Aksi halde hukuk sistemimiz dijital gelişimin ivmesi karşısında geride kalabilecek ve uyum sağlamakta zorlanacaktır. Bu durumda en net ve gerekli çözüm yeni bir düzenleme getirilmesidir. Şimdilik hala gri bir alandayız ve kripto para bağışına dair net bir düzenleme olmadığını söyleyebiliriz. Diğer yandan Ahbap Derneği’nin yaptığı gibi MASAK izni ile itibari paraya çevirmek suretiyle kripto para cüzdanları vasıtasıyla yardım toplanması mümkün. Bağışların vergisel durumu ise tartışmalı. Gri alanları yok edebilmek için bugünü değil yarınları da düşünmemiz gerekecek. Zira bu denli hızla gelişen bir dünyada hukuk hep bir adım önde riskleri gözetecek şekilde her duruma hazır olmalı.
Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yazarın “Dijital Dünyanın Getirdikleri: Düğünde Takılan Kripto Paralar” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
KAYNAKÇA
- Blockchain Türkiye Vergi, Muhasebe ve Denetim Alt Çalışma Grubu, Kripto Varlıkların Vergi-Muhasebe ve Denetim Yönünden İncelenmesi Raporu, Türkiye Bilişim Vakfı, Aralık 2021
- ÇAĞLAYAN AKSOY Pınar, ‘‘Kripto Varlıkların Yardım Amaçlı Faaliyetlerde Kullanılması’’, https://blog.arksigner.com/blokzinciri-teknolojisi/kripto-varliklarin-yardim-amacli-faaliyetlerde-kullanilmasi
- DÜZ Aysu, ERKUL Semih Sercan, Kripto para bağışları: Dayanışma, şeffaflık ve güven 23 Şubat 2023, https://www.paribu.com/blog/haberler/kripto-para-bagislari-dayanisma-seffaflik-ve-guven-yarinin-gundeminde-bu-hafta/
- KAYA Buse, ‘‘Kripto Paralarla Bağış’’, 27 Şubat 2023, https://www.bilira.co/blog/kripto-paralarla-bagis
- MERCAN Burak, ‘‘Bitcoin ve Kripto Para Bağışlarının Hukuki Niteliği ve Riskleri’’, 13 Şubat 2023, https://tr.tradingview.com/news/bitcoinsistemi:1182d97eed9e8:0/
- TANSEL Çağhan, Kripto Para Bağışlarının Hukuki Yönü: Sorunlar ve Çözümler, https://uzmancoin.com/kripto-para-bagis-hukuki-yonu/ 23 Şubat 2023
- UÇMAK Ömer Batuhan, ‘‘Kripto Paralar Yabancı Para Olabilir Mi?’’, Hukuk ve Bilişim Dergisi, https://hukukvebilisim.org/kripto-paralar-yabanci-para-olabilir-mi/
- https://kriptopara.com/ahbap-derneginin-kripto-para-bagisina-masak-tan-izin-cikti
- https://tr.investing.com/news/cryptocurrency-news/ahbap-dernegi-kripto-para.
[1] Çağhan TANSEL, Kripto Para Bağışlarının Hukuki Yönü: Sorunlar ve Çözümler, https://uzmancoin.com/kripto-para-bagis-hukuki-yonu/ 23 Şubat 2023
[2] Çağhan TANSEL, Kripto para bağışlarının hukuki yönü: Sorunlar ve çözümler
[3] Blockchain Türkiye Vergi, Muhasebe ve Denetim Alt Çalışma Grubu, Kripto Varlıkların Vergi-Muhasebe ve Denetim Yönünden İncelenmesi Raporu, Türkiye Bilişim Vakfı, Aralık 2021, https://bctr.org/dokumanlar/Kripto_Varliklarin_Vergi_Muhasebe_ve_Denetim_Yonunden_Incelenmesi.pdf , s.63
Hukuk ve dijital gelişimin kesiştiği noktaları inceleyip bunlar hakkında bulgularını paylaşmaktan keyif alan bir yazar, avukatım.