2024-2028 Ulusal Siber Güvenlik Strateji Belgesi: Özetle Hedefler
“Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028)” belgesi, Türkiye’nin siber güvenlik konusundaki hedeflerini ve stratejik yaklaşımlarını kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Bu strateji belgesi, hem ulusal güvenliğin korunması hem de teknolojinin güvenli ve etkili bir şekilde kullanılması için alınacak tedbirleri belirlemektedir. Belge, devletin kritik altyapılarının ve vatandaşlarının dijital dünyadaki varlıklarını siber tehditlerden koruma gereksinimini vurgularken, aynı zamanda yerli ve milli teknolojilerin kullanımını artırma hedefini de içermektedir.
Belgede ilk olarak, Türkiye’nin siber güvenlik alanındaki stratejik vizyonu ve bu alanda yaptığı yatırımlara değinilmektedir. Türkiye, son yıllarda siber güvenlik alanında önemli adımlar atmış, bu alanda birçok strateji ve eylem planı hazırlamıştır. 2013 yılından itibaren yayımlanan siber güvenlik stratejileri, ulusal siber güvenlik kapasitesini geliştirme ve bu alandaki tehditleri bertaraf etme noktasında başarılı sonuçlar elde etmiştir. Bu bağlamda, Türkiye, hem yerel hem de uluslararası alanda siber tehditlere karşı güçlü bir savunma mekanizması oluşturmuş durumdadır.
Strateji belgesi, siber güvenliğin ülke için neden önemli olduğuna dair güçlü bir argümanla başlamakta ve Türkiye’nin bu alandaki hedeflerine ulaşmak için gerekli stratejik unsurları sıralamaktadır. Belge, siber güvenliğin bir ülkenin milli güvenliği açısından hayati bir öneme sahip olduğunu belirtirken, özellikle kritik altyapıların korunması ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye’nin siber güvenlik stratejisi, “Siber Dayanıklılık”, “Proaktif Siber Savunma ve Caydırıcılık”, “İnsan Odaklı Siber Güvenlik Yaklaşımı”, “Teknolojinin Güvenli Kullanımı”, “Siber Tehditlerle Mücadelede Yerli ve Milli Teknolojiler” ve “Uluslararası Alanda Türkiye Markası” olmak üzere altı stratejik amacı kapsamaktadır.
“Siber Dayanıklılık” başlığı altında, kamu ve özel sektör altyapılarının siber saldırılara karşı korunması gerektiği vurgulanmaktadır. Ulusal, kurumsal ve bireysel seviyede alınacak tedbirler ile bu altyapıların dayanıklılığının artırılması planlanmaktadır. “Proaktif Siber Savunma ve Caydırıcılık” ise siber tehditlerin önceden tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına odaklanmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye, yapay zeka ve büyük veri teknolojilerini kullanarak siber tehditleri erken tespit etmeyi ve caydırıcı önlemler almayı hedeflemektedir.
Belgenin bir diğer önemli stratejik amacı olan “İnsan Odaklı Siber Güvenlik Yaklaşımı”, bireylerin siber güvenlik farkındalığının artırılması ve insan kaynağının güçlendirilmesini ele almaktadır. Siber güvenlik risklerinin önemli bir kısmının insan hatalarından kaynaklandığı belirtilmekte ve bu doğrultuda bireylerin siber güvenlik bilincinin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, özellikle eğitim kurumlarında siber güvenlik eğitiminin yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
“Teknolojinin Güvenli Kullanımı ve Siber Güvenliğe Katkısı” başlığı altında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin güvenli kullanımı öncelikli bir konu olarak ele alınmaktadır. Özellikle yapay zeka ve blok zincir gibi yenilikçi teknolojilerin güvenli bir şekilde kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır. Türkiye, bu teknolojileri kullanarak siber güvenlik alanında büyük adımlar atmayı hedeflemektedir.
“Siber Tehditlerle Mücadelede Yerli ve Milli Teknolojiler” başlığı, Türkiye’nin siber güvenlik alanında yerli ve milli teknolojilere olan ihtiyacını ele almaktadır. Yerli ve milli ürünlerin geliştirilmesi ve kullanılması, ulusal güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bu bağlamda yerli teknolojilerin geliştirilmesine ve bu teknolojilerin hem ulusal hem de uluslararası alanda kullanıma sunulmasına yönelik çalışmalarını artırmayı hedeflemektedir.
Son olarak, “Uluslararası Alanda Türkiye Markası” başlığı altında Türkiye’nin siber güvenlik alanında uluslararası bir marka olma hedefi yer almaktadır. Türkiye, bu alanda uluslararası iş birliklerini güçlendirmeyi ve bölgesel bir lider olmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, uluslararası alanda bilgi paylaşımı ve iş birliğinin artırılması, yerli ve milli siber güvenlik çözümlerinin uluslararası pazarlarda rekabet edebilir hale getirilmesi planlanmaktadır.
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028), Türkiye’nin siber güvenlik alanında atacağı adımların bir yol haritası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu belge, ülkenin siber güvenlik altyapısını güçlendirmeyi, siber tehditlerle mücadelede proaktif bir yaklaşım benimsemeyi ve yerli teknolojilerin geliştirilmesine öncelik vermeyi amaçlamaktadır. Türkiye, bu strateji doğrultusunda hem ulusal hem de uluslararası alanda siber güvenlikte lider bir konuma gelmeyi hedeflemektedir.
Belgede Yer Alan Stratejik Amaçlara biraz daha detaylı bakacak olursak:
1. Siber Dayanıklılık
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) kapsamında kritik bir öneme sahip olan bir başlıktır. Bu başlık, Türkiye’nin hem kamu hem de özel sektör altyapılarının siber tehditlere karşı korunmasını amaçlamaktadır. Günümüzde siber tehditlerin karmaşıklığı ve sıklığı artmış, bu durum ekonomik zararlar, ulusal güvenlik açıkları ve kamu düzeninin bozulması gibi ciddi sonuçlara yol açabilecek potansiyele sahip hale gelmiştir. Bu nedenle, bilgi ve iletişim teknolojilerinin güvenliği, ülkenin genel güvenlik politikalarının ayrılmaz bir parçası olarak ele alınmaktadır.
Siber dayanıklılık stratejisi, özellikle kritik altyapıların siber saldırılara karşı dirençli hale getirilmesine odaklanmaktadır. Bu çerçevede, risk temelli analizler ve acil durum planlamaları devreye sokulacak; siber tehditlerin önceden tespit edilmesi ve bu tehditlere karşı proaktif bir şekilde mücadele edilmesi hedeflenmektedir. Kamu ve özel sektörde iş birliği içerisinde alınacak tedbirler ile bilgi ve iletişim altyapılarının korunması sağlanacaktır.
Ayrıca, uluslararası gelişmeler ve iyi uygulama örneklerinden faydalanarak, ulusal düzeyde tatbikatlar düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu tatbikatlar, siber dayanıklılığın ölçülmesi ve geliştirilmesi açısından önemli bir adım olacaktır. Aynı zamanda, kamu kurumları ve kuruluşları arasında veri trafiğinin güvenli mekanizmalar üzerinden sağlanması, dayanıklılığı artırmak için hayati önem taşımaktadır.
Siber dayanıklılık, Türkiye’nin siber güvenlik stratejisinin temel yapı taşlarından biridir. Güvenli bir dijital altyapı ve proaktif savunma mekanizmaları sayesinde, ülkenin siber tehditlere karşı daha dirençli hale getirilmesi hedeflenmektedir.
2. Proaktif Siber Savunma ve Caydırıcılık
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) kapsamında, siber tehditlere karşı önleyici ve caydırıcı bir savunma yaklaşımını benimseyen stratejik bir unsurdur. Günümüzde siber tehditlerin karmaşıklığı ve sıklığı giderek artmakta, bu da siber tehditlerin ulusal güvenliğe, kritik altyapılara ve ekonomik istikrara yönelik ciddi riskler oluşturmasına neden olmaktadır. Bu tehditlere karşı etkin bir savunma ve caydırıcılık stratejisi oluşturmak, ülkenin siber güvenlik kapasitesini güçlendirmek için kritik bir öneme sahiptir.
Proaktif siber savunma, tehditlerin erken tespiti ve önlenmesi sürecinde etkili rol oynar. Bu strateji kapsamında, siber saldırılar henüz gerçekleşmeden önce alınacak önlemler, siber tehditlerin caydırılmasını ve etkisiz hale getirilmesini sağlar. Bu bağlamda, Türkiye’nin yapay zeka, büyük veri ve diğer ileri teknolojileri kullanarak siber tehditleri erken aşamalarda tespit etme ve bunlara karşı önlem alma kapasitesini geliştirmesi planlanmaktadır. Ayrıca, siber güvenlik zafiyetlerinin ve olası tehditlerin izlenmesi, ilgili taraflara bildirilmesi ve hızlı müdahale edilmesi için ulusal kapasitenin artırılması hedeflenmektedir.
Siber tehditlerle mücadelede, ulusal güvenliği tehdit eden unsurların proaktif savunma anlayışıyla bertaraf edilmesi kritik bir rol oynamaktadır. Bu kapsamda, siber olaylara müdahale ekiplerinin kapasiteleri sistemli bir şekilde artırılacak, olay müdahale kabiliyetleri geliştirilecektir. Ayrıca, kurumlar ve kuruluşlar arasında siber caydırıcılığın sağlanması ve siber güvenlik politikalarının hayata geçirilmesi için rehberlik sağlanacaktır.
Proaktif Siber Savunma ve Caydırıcılık, siber tehditlerle etkin bir şekilde mücadele edilmesi ve ulusal güvenliğin korunması için hayati bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır.
3. İnsan Odaklı Siber Güvenlik Yaklaşımı
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) çerçevesinde, siber güvenlikte insan faktörünün kritik rolünü vurgulayan bir stratejidir. Bu başlık, siber güvenliğin yalnızca teknolojik tedbirlerle değil, insan unsurunun da aktif katılımıyla sağlanabileceği gerçeğine odaklanmaktadır. Günümüzde siber güvenlik zafiyetlerinin önemli bir kısmı, insan hatalarından kaynaklanmakta olup, bu durum bireysel farkındalığın ve siber güvenlik bilincinin artırılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Siber güvenlikte insan odaklı yaklaşımın temel amacı, toplumun tüm kesimlerinde siber güvenlik bilincini artırmaktır. Bu bağlamda, başta çocuklar, gençler, yaşlılar ve özel gereksinimli bireyler olmak üzere, herkesin siber tehditlere karşı bilinçlenmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, bireylerin siber uzayda karşılaşabilecekleri riskler hakkında bilgilendirilmesi ve bu risklere karşı güvenli kullanım alışkanlıklarının kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu süreçte eğitim ve farkındalık artırıcı kampanyalar önemli bir rol oynamaktadır.
Eğitim kurumlarında siber güvenlik derslerinin yaygınlaştırılması, insan kaynağının geliştirilmesi için kritik bir adımdır. İlk, orta ve yükseköğretim basamaklarında siber güvenlik eğitiminin artırılması, bireylerin farkındalık ve yetkinlik düzeylerinin yükseltilmesine yardımcı olacaktır. Bunun yanında, siber güvenlik alanında görev yapan profesyonellerin yetkinliklerinin artırılması için eğitimler düzenlenecek ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlanacaktır.
İnsan Odaklı Siber Güvenlik Yaklaşımı, insanın siber güvenlikteki merkezi rolünü güçlendiren bir stratejidir. Siber saldırılardan korunmada insan faktörünün önemi vurgulanarak, bireylerin farkındalık seviyelerinin artırılması, eğitimin yaygınlaştırılması ve siber güvenlik profesyonellerinin kapasitesinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
4. Teknolojinin Güvenli Kullanımı ve Siber Güvenliğe Katkısı
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) kapsamında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin güvenli bir şekilde kullanılmasını ve bu teknolojilerin siber güvenliğe sağlayabileceği katkıları ele alan bir stratejidir. Günümüzde, yapay zeka, blok zincir, 5G ve nesnelerin interneti gibi yeni ve yenilikçi teknolojiler hızla gelişmekte ve hayatın her alanında daha fazla kullanılmaktadır. Bu teknolojiler, siber güvenlikte hem fırsatlar hem de riskler doğurmakta, dolayısıyla güvenli kullanımın sağlanması hayati bir öneme sahip olmaktadır.
Bu başlık, teknolojilerin güvenli kullanımının sağlanmasını ve bu doğrultuda ortaya çıkabilecek risklere karşı önlemler alınmasını amaçlar. “Sıfır Güven (Zero Trust)” anlayışının benimsenmesiyle, siber ortamda yeni teknolojilerin güvenli bir şekilde entegre edilmesi ve kullanılması hedeflenmektedir. Özellikle yapay zeka ve büyük veri gibi yenilikçi teknolojiler, siber tehditlerin tespit edilmesi ve önlenmesinde önemli katkılar sağlayacak potansiyele sahiptir. Bu teknolojiler kullanılarak siber tehditlerin analiz edilmesi, hızlı ve etkili müdahale stratejilerinin oluşturulmasına olanak tanıyacaktır.
Ayrıca, kritik sektörler için hayati öneme sahip bilgi ve iletişim teknolojilerinin güvenliği öncelikli bir konu olarak ele alınmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye’nin hem yerel hem de uluslararası siber güvenlik çalışmalarında, yapay zeka ve blok zincir gibi teknolojilerin entegre edilmesi planlanmaktadır. Bu teknolojilerin kullanımıyla, siber tehditlere karşı daha güçlü savunma mekanizmaları oluşturulması hedeflenmektedir.
Teknolojinin Güvenli Kullanımı ve Siber Güvenliğe Katkısı başlığı, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde güvenliği önceliklendiren bir yaklaşımı benimsemekte ve yeni teknolojilerin güvenli kullanımına odaklanmaktadır. Bu strateji, yeni teknolojilerin siber güvenlik çalışmalarına entegre edilmesi ve olası risklere karşı proaktif önlemler alınmasını hedeflemektedir.
5. Siber Tehditlerle Mücadelede Yerli ve Millî Teknolojiler
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) kapsamında, siber güvenlikte bağımsızlık ve gücü artırmak amacıyla yerli ve millî teknolojilerin geliştirilmesine vurgu yapan bir stratejidir. Bu başlık, Türkiye’nin siber tehditlerle mücadelede kendi teknolojik altyapısını güçlendirmesini, dışa bağımlılığı azaltarak ulusal güvenliğini sağlamasını amaçlamaktadır. Yerli ve millî teknolojiler, ulusal güvenliğin sağlanması ve kritik altyapıların korunmasında stratejik bir rol oynamaktadır.
Bu başlık kapsamında, Türkiye’nin siber güvenlik alanında yerli ve millî ürün ve hizmetler geliştirme kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir. Siber tehditlerin sürekli değişen yapısına karşı, yerli çözümlerle bu tehditlerin bertaraf edilmesi, ulusal siber savunmanın güçlenmesini sağlayacaktır. Bu bağlamda, siber güvenlik alanında yerli teknolojilerin geliştirilmesi sadece siber savunmayı güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası alandaki rekabet gücünü de artıracaktır.
Ayrıca, yerli ve millî teknolojilerin geliştirilmesinde, kamu ve özel sektör iş birliğinin önemi vurgulanmaktadır. Üniversiteler, araştırma merkezleri ve özel sektör kuruluşlarıyla yapılacak iş birlikleri, yerli siber güvenlik çözümlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Bu doğrultuda, yerli ve millî siber güvenlik ürünlerinin geliştirilmesi teşvik edilecek ve bu ürünlerin kritik altyapılarda kullanımı yaygınlaştırılacaktır.
Sonuç olarak, Siber Tehditlerle Mücadelede Yerli ve Millî Teknolojiler stratejisi, Türkiye’nin siber güvenlikte dışa bağımlılığını azaltarak kendi teknolojik altyapısını oluşturmayı hedeflemektedir. Yerli ve millî ürünlerin geliştirilmesi, siber savunmanın güçlendirilmesinde kritik bir rol oynarken, Türkiye’nin hem ulusal güvenliğini sağlamasına hem de uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmasına katkı sağlayacaktır.
6. Uluslararası Alanda Türkiye Markası
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) kapsamında, Türkiye’nin siber güvenlik alanında uluslararası bir marka haline gelmesini hedefleyen stratejik bir başlıktır. Bu başlık, Türkiye’nin siber güvenlikte bölgesel ve küresel ölçekte etkisini artırmasını, uluslararası platformlarda söz sahibi olmasını ve siber güvenlikteki uzmanlığını dünya genelinde tanıtarak ülkenin görünürlüğünü yükseltmeyi amaçlamaktadır.
Bu başlık altında, Türkiye’nin uluslararası paydaşlarla daha güçlü iş birlikleri geliştirmesi ve bilgi paylaşımını artırması hedeflenmektedir. Özellikle uluslararası siber güvenlik organizasyonlarına aktif katılım sağlanarak, Türkiye’nin bu alanda bir lider ve güvenilir bir ortak olarak konumlandırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, uluslararası siber güvenlik standartlarının uygulanması ve iyi uygulamaların Türkiye’de hayata geçirilmesi, ülkenin siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesine önemli katkılar sunacaktır.
Türkiye, bu strateji doğrultusunda siber güvenlik alanındaki tecrübelerini ve bilgi birikimini uluslararası arenada paylaşarak, siber tehditlerle mücadelede bölgesel ve küresel çözümler üretmeye katkı sağlamayı hedeflemektedir. “Siber diplomasi” kavramı, Türkiye’nin bu alandaki duruşunu güçlendiren önemli bir bileşen olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin siber güvenlik konusundaki uzmanlığı, uluslararası arenada referans gösterilen bir marka haline getirilecektir.
Ayrıca, yerli ve millî siber güvenlik ürünlerinin uluslararası pazarlarda rekabet edebilir hale getirilmesi planlanmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin siber güvenlik alanındaki yenilikçi çözümlerinin küresel ölçekte benimsenmesi ve yerli teknolojilerin uluslararası pazarlarda yer bulması teşvik edilecektir.
Uluslararası Alanda Türkiye Markası, Türkiye’nin siber güvenlikte uluslararası bir lider olma hedefini ve bu alandaki uzmanlığını dünya genelinde görünür kılma amacını taşımaktadır. Bu strateji, Türkiye’nin hem siber güvenlik alanında küresel ölçekte etkisini artırmayı hem de uluslararası iş birliklerini güçlendirmeyi hedeflemektedir.
“Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028)”, Türkiye’nin siber güvenlik alanında bağımsızlığını güçlendiren, proaktif ve yenilikçi bir yaklaşımı benimseyen bir yol haritasıdır. Yerli ve millî teknolojilerin geliştirilmesi, insan kaynağının güçlendirilmesi ve uluslararası alanda etkin bir marka yaratılması hedefleriyle, Türkiye, dijital tehditlerle mücadelede güçlü bir konuma ulaşmayı amaçlamaktadır. Kritik altyapıların korunması ve siber savunmanın güçlendirilmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliğini sağlamada hayati rol oynamaktadır. Bu strateji, geleceğin dijital dünyasında güvenliği sağlamak için kapsamlı ve sürdürülebilir bir temel sunmaktadır.
Dr. Berker Kılıç’ın 11. Sayı’mızdaki “Hukuk Alanında Yapay Zekanın Tahmin Hatası ve Manipülasyonu” isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yazarın 11. Sayı’mızdaki “Hukuk Alanında Yapay Zekanın Tahmin Hatası Ve Manipülasyonu” yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Bilgisayar Eğitimi Ana bilim dalından 2006 yılında mezun olmuştur. Birinci Yüksek Lisansını Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsünde Adli Bilişim Ana bilim dalında 2019 yılında, İkinci Yüksek Lisansını Ondokuz Mayıs Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Veri Bilimi Ana bilim dalında 2021 yılında, Doktorasını Adli Bilişim Mühendisliği Ana bilim dalında Uluslararası Dublin Üniversitesinde 2022 yılında tamamlamıştır. Yüksek lisans ve Doktora mezuniyet çalışmalarını Bilgi güvenliği yönetim sistemleri, Makine Öğrenmesi ve İletişim kayıtlarının adli delil niteliğinin incelenmesi konularında yapmıştır. 2006 yılından bu yana kamuda Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak çalışmaktadır. Aynı zamanda 2017 yılından bu yana mezuniyet alanları çerçevesinde resmi ve özel bilirkişilik yapmaktadır. Hakkında son gelişmelere www.adlibilisimci.com adresinden bilgi alınabilir.