ABD ChatGPT Kararı: Yapay Zeka ve Telif Hakları
Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi, özellikle telif hakları gibi alanlarda hukuk sistemlerinde yeni düzenleme gereksinimlerini gündeme getirmiştir. ABD’deki Güney New York Bölge Mahkemesi’nde görülen ChatGPT davası (Raw Story Media, Inc. ve AlterNet Media, Inc. v. OpenAI, Inc.), yapay zeka eğitiminde (training) kullanılan içeriklerin telif hakkı sorunlarına yeni bir boyut kazandırdı. Bu karar, Türkiye’de de tartışılması gereken yapay zeka ve telif hakları konularında önemli çıkarımlar sunmaktadır.
ChatGPT Davasının Özeti ve ABD Mahkemesinin Kararı
Telif haklarını yakından ilgilendiren ABD’deki bu dava, Raw Story Media ve AlterNet Media tarafından OpenAI’ya karşı açıldı. Davacılar, ChatGPT’nin eğitim sürecinde binlerce telif hakkı korumalı haber içeriklerinin izinsiz kullanıldığını ve telif hakkı yönetim bilgilerinin (CMI) kaldırıldığını iddia etti. Ancak mahkeme, davayı iki temel nedenden dolayı reddetti:
- Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasası (Digital Millennium Copyright Act) İhlalinin Yetersizliği: Mahkeme, yapay zeka eğitiminde kullanılan içeriklerdeki telif hakkı yönetim bilgilerinin kaldırılmasının, Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasası kapsamında değerlendirilemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasası’nın ancak telif hakkı sahibinin izni olmaksızın kaldırılan veya değiştirilen bilgilerin, doğrudan bir ihlale yol açması durumunda ihlal sayılacağını belirtti
- Somut Zarar Eksikliği: Davacılar, ChatGPT’nin telif haklarına sahip oldukları içerikleri doğrudan kopyalayarak sunduğuna dair somut bir kanıt sunamadı. Mahkeme, bu nedenle davacıların zarar gördüğünü kanıtlayamadığını ve davanın geçerli bir gerekçeye dayanmadığını vurguladı.
Scarlett Johansson’un OpenAI’ya karşı sesinin izinsiz kullanımı iddiası da bu bağlamda dikkat çekici ayrı bir örnektir. Kaliforniya hukukunda, ticari amaçlarla tanınmış bir sesin taklit edilmesi hukuka aykırı kabul edilebilir. Ancak burada da davacının somut zarar gördüğünü veya OpenAI’nın bundan kazanç elde ettiğini ispatlaması gereklidir. Bu durum, yapay zeka teknolojileriyle ilgili telif hakkı ihlallerinde somut kanıt ihtiyacının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Bu gibi kararlar, yapay zeka geliştiricilerinin, içerikleri izin almaksızın kullanması durumunda bile telif hakkı ihlali konusunda somut zarar veya maddi kanıtların gerektiğini göstermektedir.
Yapay Zeka Yasası (AI ACT) ve Avrupa Birliği Perspektifinde Konunun Ele Alınması
13 Mart 2024 tarihinde Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası (AI ACT) yürülülüğe girmiştir. Yapay Zeka Yasası’yla birlikte Avrupa Birlği telif hakları kapsamını genişletmeyi ve yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin telif hakları açısından değerlendirilmesine yönelik net kurallar koymayı hedeflemiştir. Infopaq kararı, bir eserin telif hakkı korumasından yararlanabilmesi için “kendi entelektüel yaratımı” olması ve yaratıcısının kişiliğini yansıtması gerektiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, bir fotoğrafın yalnızca bir düğmeye basılarak çekilmesi yeterli görülmezken, fotoğraf çekiminde yapılan yaratıcı seçimler ve uygun bir anı yakalamak için gösterilen çaba bu korumayı sağlayabilir. Benzer şekilde, ChatGPT gibi yapay zeka araçlarıyla üretilen içeriklerin telif hakkı koruması alıp alamayacağı, kullanıcıların yaptığı yaratıcı seçimlerin özgünlüğüne bağlı olarak değerlendirilebilir.
Yapay Zeka Yasası (AI Act) kapsamında belirlenen şeffaflık ve veri sorumluluğu ilkeleri, yapay zeka sistemlerinin eğitiminde kullanılan veri setlerinin izlenebilir olmasını ve telif hakkıyla korunan içeriklerin izinsiz kullanımını önlemeyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle, Madde 53 (b ve c), yapay zekanın hesap verebilir şekilde geliştirilmesini ve kullanımını sağlamayı hedefler. Bu hükümler, kullanıcılar ve geliştiriciler için açık bir çerçeve sunarak, telif hakkı ihlallerine karşı önleyici mekanizmaların uygulanmasını teşvik eder.
Ayrıca, Madde 6, yüksek riskli yapay zeka sistemlerinin sınıflandırılması için belirli kriterler öngörür. Bu düzenleme, yapay zekanın telif hakkı ihlallerine neden olma potansiyelini de kapsayacak şekilde, bu tür sistemlerin yasalara ve etik kurallara uygunluğunu değerlendirmeye yönelik bir temel sunar. Yapay Zeka Yasası’nın (AI Act) bu yaklaşımı, hem kullanıcılar hem de içerik sahipleri için daha güvenli bir dijital ortam yaratmayı amaçlar ve telif haklarıyla ilgili mevcut hukuki belirsizliklerin çözümüne katkıda bulunur.
Türk Hukuku Açısından Telif Hakkı Davasının Ele Alınması
ABD mahkemesinin ChatGPT davasında verdiği bu karar, Türk hukuk sistemine yönelik bazı önemli çıkarımlar sunmaktadır. İşte Türkiye’de yapay zeka ve telif hakları düzenlemeleri açısından dikkate alınması gereken noktalar:
- Yapay Zeka Eğitim Verilerinin Lisanslanması Gerekebilir
Türkiye’de yapay zeka geliştiren firmaların, eğitim verileri için içerik sahiplerinden lisans alması yasal güvence sağlamak adına önemlidir. Özellikle medya ve içerik şirketlerinin, içeriklerinin yapay zeka eğitiminde kullanılmasını önlemek veya kontrol altına almak için lisans anlaşmaları yapmaları gerektiği açıktır. Yapay zekaya ilişkin mahkeme kararından çıkarılabilecek ders, telif hakkı sahiplerinin içeriklerinin yasal koruma kapsamında lisanslanmasının sağlanması yönünde bir gerekliliktir. - Telif Hakkı İhlallerinde İspat Yükü ve Zararın Kanıtlanması
ABD mahkemesi, telif hakkı ihlali iddialarında somut zarar kanıtının önemine vurgu yapmıştır. Bu durumda, Türkiye’de de benzer davalarda, telif hakkı ihlallerini kanıtlamak için somut zarar veya içeriklerin doğrudan kullanımı gibi güçlü kanıtlar sunulması beklenebilir. Türkiye’deki yasal düzenlemeler açısından bu, telif hakkı sahiplerinin zararlarını kanıtlamakta daha etkili yöntemlere ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. - Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasası (DMCA) Benzeri Bir Düzenleme İhtiyacı
Türkiye’de, dijital içeriklerin korunmasını sağlayacak ve telif hakkı sahiplerinin dijital alandaki haklarını güvence altına alacak bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. ABD’deki Dijital Binyıl Telif Hakkı Yasası (DMCA) gibi kapsamlı bir yasal çerçeve, Türkiye’de de dijital içerik ve yapay zeka eğitim setlerinde telif haklarının korunmasını sağlayabilir.
Avukatlara Pratik Öneriler
ABD’de görülen ChatGPT davası, yapay zeka teknolojilerinin telif hakları konusunda yeni yasal sorumluluklar getirdiğini göstermektedir. Türk avukatlar, müvekkillerini bu gelişmeler ışığında bilgilendirebilir ve haklarını koruma yollarını geliştirebilir. İşte Türk avukatlar için bazı öneriler:
- Lisanslama Anlaşmalarına Dikkat: Müvekkillerine, yapay zeka şirketleri ile lisans anlaşmaları yaparak içeriklerinin yasal güvence altında kullanılmasını önerin.
- İçtihat ve Uluslararası Kararları Takip: ABD’de ve diğer ülkelerde alınan benzer kararları takip ederek müvekkillere yapay zeka ve telif hakları konusunda güncel bilgi sağlayın.
- Somut Kanıt Toplama ve Zarar İspatı: Yapay zeka kullanımında telif hakkı ihlallerine dair kanıt sunma konusunda daha etkili yöntemler geliştirin ve somut zarar iddialarını destekleyecek ispat yöntemleri üzerine çalışın.
Sonuç
ABD’de alınan ChatGPT kararı, yapay zeka teknolojilerinin telif hakları üzerinde ciddi bir etkiye sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye’de yapay zeka ve telif hakları konusunda yapılacak düzenlemeler, içerik üreticilerini korumak ve yapay zeka sistemlerinin yasal çerçevede gelişmesini sağlamak adına önemlidir.
Yazarın “Yapay Zeka Çağında İnsanı Korumak” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Konuk Yazar “Tuğba KÜLEKÇİ” nin “Yapay Zeka ve Dijital Pazarlama” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazarlar:
Aaron M. Bayram, ABD’de faaliyet gösteren Onal Gallant hukuk bürosunun ortağıdır ve fikri mülkiyet ile göçmenlik hukuku alanlarında uzmanlaşmıştır. New York Law School’dan Hukuk Doktoru (J.D.) derecesi almıştır. New Jersey barosuna kayıtlı olan Aaron, müvekkillerine ticari marka ve telif hakkı tescili, ihlal sorunları ve yatırım ile istihdama dayalı vizeler dahil olmak üzere çeşitli göçmenlik meselelerinde danışmanlık sağlamaktadır.
Salih Tarhan, LL.M
Yapay Zekâ | Dijital Sürdürülebilirlik | Hukuk ve Teknoloji
ABD’de faaliyet gösteren hukuk bürolarının yapay zekâ ve diğer yeni teknolojilere uyumlu olarak dijital dönüşümlerini yönetmektedir. New York, New Jersey ve Texas merkezli Onal Gallant hukuk bürosunda görev yapmaktadır.

Hukuk ve Bilişim Dergisi ve Blog kısmımızda,
Bilişim Suçları
Blockchain ve Dijital Paralar
Yapay Zekâ ve Robot Hukuku
Elektronik Ticaret Hukuku
İnternet Hukuku
Kişisel Verilerin Korunması Hukuku
Start-Up Hukuku
E-Spor Hukuku
Fikri Mülkiyet Hukuku ve benzer teknoloji hukuku alanlarında yazılar okuyucularımıza sunulmaktadır.