BİLİŞİM EKOSİSTEMİNDE DÜZENLEYİCİ YAKLAŞIMLAR: NET NÖRALİTE
İnternet, günümüzde bilginin, iletişimin ve ticaretin temel taşı haline gelmiştir. Haberleşmeden eğlenceye, eğitimden ticarete kadar yaşamımızın neredeyse her alanında internetin etkisi vardır. Bu dijital çağda, ağ tarafsızlığı, internetin açıklığını ve özgürlüğünü korumak, inovasyonu teşvik etmek ve herkes için eşit erişim sağlamak için kritik bir öneme sahiptir. Peki, tam olarak nedir bu ağ tarafsızlığı, kimler destekliyor, kimler karşı çıkıyor ve neden bu kadar önemlidir?
Ağ Tarafsızlığı Nedir?
Ağ tarafsızlığı, internet servis sağlayıcılarının (ISS’ler) tüm internet trafiğini eşit şekilde ele alması gerektiği ilkesidir. Yani, ISS’ler herhangi bir web sitesine, uygulamaya veya içeriğe ayrıcalık tanımamalı, yavaşlatmamalı veya engellememelidir. Bu ilke, internet kullanıcılarının herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan istedikleri içeriğe erişebilmelerini, istedikleri uygulamaları kullanabilmelerini ve istedikleri kişilerle iletişim kurabilmelerini sağlar. Örneğin, bir ISS, Netflix’e rakip bir video akış hizmeti sunduğu için Netflix trafiğini yavaşlatmamalı veya engellememelidir.
Ağ Tarafsızlığının Tarihsel Gelişimi
Ağ tarafsızlığı kavramı, ilk olarak 2003 yılında Columbia Üniversitesi’nden Tim Wu tarafından ortaya atılmıştır. 2015 yılında ABD’de Federal İletişim Komisyonu (FCC), ağ tarafsızlığını korumak için bir dizi düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemeler, internetin kamu hizmeti olarak sınıflandırılmasını ve ISS’lerin internet trafiğini ayrımcı bir şekilde ele almasını yasaklamıştır. Ancak, bu düzenlemeler 2017 yılında FCC tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durum, ağ tarafsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendirmiş ve konunun önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Avrupa Birliği ise, 2015 yılında ağ tarafsızlığını koruma altına alan düzenlemeler yürürlüğe koymuştur.
Ağ Tarafsızlığının Önemi
Ağ tarafsızlığı; internetin demokratik ve yenilikçi bir platform olarak kalması, bilgiye serbestçe erişim, ifade özgürlüğünü koruması, ekonomik büyümeyi desteklemesi ve toplumsal gelişimi teşvik etmesi için birçok sebepten ötürü hayati öneme sahiptir.
İnovasyon ve Rekabet
Ağ tarafsızlığı, internet ekosisteminde yeni girişimlerin ve küçük işletmelerin büyük şirketlerle eşit şartlarda rekabet edebilmesinin temel güvencesidir. Bu durum, inovasyonu teşvik eder, yeni fikirlerin ve hizmetlerin ortaya çıkmasını sağlar ve tüketicilere daha fazla seçenek sunar. Yani; ağ tarafsızlığı olmasaydı, Google, Facebook, Amazon gibi dev şirketler, rakiplerini yavaşlatarak, engelleyerek veya daha yüksek ücretler ödeyerek rekabet avantajı elde edebilir ve internetin sunduğu fırsatları tekeline alabilirlerdi. Bu durum, inovasyonu boğar, tüketici refahını azaltır ve internetin dinamizmini yok ederdi.
Örneğin, Netflix gibi bir streaming hizmeti, ağ tarafsızlığı sayesinde büyük telekomünikasyon şirketlerinin keyfi uygulamalarına maruz kalmadan içeriklerini kullanıcılara ulaştırabilir. Aksi takdirde, ISS’ler kendi video platformlarını kayırmak için Netflix’e daha yüksek bant genişliği ücretleri talep edebilir veya yayın hızını düşürebilirdi. Bu da tüketicilerin daha az seçeneğe sahip olmasına ve daha yüksek fiyatlar ödemesine neden olurdu.
İfade Özgürlüğü
Ağ tarafsızlığı, internet kullanıcılarının sansür veya ayrımcılık olmaksızın fikirlerini ifade etmelerini, bilgiye erişmelerini ve farklı görüşlerle etkileşimde bulunmalarını sağlar. Bu da ifade özgürlüğünü, demokratik katılımı ve toplumsal çeşitliliği destekler. Ağ tarafsızlığı olmasaydı, ISS’ler belirli web sitelerini veya içerikleri siyasi, dini veya ticari nedenlerle engelleyebilir veya yavaşlatabilir ve böylece bilgi akışını kontrol edebilir, sansür uygulayabilir ve belirli görüşleri bastırabilirlerdi.
Bu durum, özellikle otoriter rejimlerin internet üzerindeki kontrolünü artırması ve muhalif sesleri susturması riskini beraberinde getirir. Ayrıca, ISS’ler kendi dünya görüşlerine uygun içerikleri kayırabilir ve farklı bakış açılarının görünürlüğünü azaltabilirlerdi. Bu da bilgiye erişimi kısıtlar, kamuoyunu manipüle eder ve demokratik süreçleri baltalardı.
Ekonomik Büyüme
Ağ tarafsızlığı, internet ekonomisinin büyümesini ve gelişmesini, e-ticaretin yaygınlaşmasını ve dijital girişimciliği destekler. İnternet üzerinden iş yapan şirketler, ağ tarafsızlığı sayesinde adil bir rekabet ortamında faaliyet gösterebilir, tüketicilere daha iyi hizmetler sunabilir ve küresel pazara erişebilirler. Ağ tarafsızlığı olmasaydı, ISS’ler belirli şirketlerden “hızlı şerit” ücreti talep edebilir, bu da küçük işletmeler ve girişimciler için büyük bir mali yük oluşturabilir ve rekabet güçlerini azaltabilirdi.
Ayrıca, ISS’ler, kendi sundukları hizmetlere öncelik vererek veya rakiplerini engelleyerek dijital pazarı manipüle edebilir ve haksız rekabet avantajı elde edebilirlerdi. Bu durum, internet ekonomisinin dinamizmini azaltır, yatırımları engeller ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerdi.
Eğitim, Kültür ve Toplumsal Gelişim
Ağ tarafsızlığı, internetin eğitim, kültür ve toplumsal gelişim alanlarında da önemli bir rol oynamasını sağlar. İnsanlar, ağ tarafsızlığı sayesinde farklı kültürleri keşfedebilir, yeni bilgiler edinebilir, çevrimiçi eğitim programlarına katılabilir ve farklı topluluklarla etkileşimde bulunabilirler. Ağ tarafsızlığı olmasaydı, ISS’ler eğitim kaynaklarına, kültürel içeriklere veya sosyal medya platformlarına erişimi kısıtlayabilir veya yavaşlatabilir ve bu da eğitim eşitsizliğini artırabilir, kültürel alışverişi engelleyebilir ve toplumsal gelişimi olumsuz etkilerdi.
Örneğin, uzaktan eğitim programlarına katılan öğrenciler, ağ tarafsızlığı sayesinde eğitim materyallerine eşit şekilde erişebilir ve derslere katılabilirler. Aksi takdirde, ISS’ler belirli eğitim platformlarına erişimi yavaşlatabilir veya engelleyebilir ve bu da öğrencilerin eğitim fırsatlarından eşit şekilde yararlanmasını engelleyebilirdi.
Ağ Tarafsızlığına Yönelik Tehditler
Ağ tarafsızlığı, internetin temel prensiplerinden biri olmasına rağmen, çeşitli aktörler tarafından farklı şekillerde tehdit altında kalmaktadır. Bu tehditler, internetin açık ve özgür yapısını baltalayarak, kullanıcıların bilgiye erişimini kısıtlayabilir, inovasyonu engelleyebilir ve rekabeti bozabilir. İşte ağ tarafsızlığına yönelik başlıca tehditler:
Hızlandırılmış ve Yavaşlatılmış Şeritler
İnternet servis sağlayıcıları (ISS’ler), belirli web sitelerine veya uygulamalara öncelik vermek veya yavaşlatmak için “hızlandırılmış” ve “yavaşlatılmış” şeritler oluşturabilirler. Bu uygulama, “trafik şekillendirme” olarak da bilinir ve ISS’lerin ağ trafiğini yönetme ve belirli türdeki verilere öncelik verme yeteneğini ifade eder.
Örneğin, bir ISS, kendi video akış hizmetine öncelik vermek için Netflix veya YouTube gibi rakip hizmetleri yavaşlatabilir. Bu durum, kullanıcıların rakip hizmetleri kullanırken daha yavaş yükleme süreleri ve düşük kaliteli video akışı deneyimi yaşamalarına neden olabilir. Bu tür uygulamalar, rekabeti bozarak tüketicilerin daha az seçeneğe sahip olmasına ve daha yüksek fiyatlar ödemesine neden olur.
Engelleme
ISS’ler, rakiplerinin hizmetlerini veya kendi ticari çıkarlarına aykırı olan içerikleri engelleyebilirler. Bu, kullanıcıların belirli web sitelerine veya uygulamalara erişimini tamamen engellemeyi veya bu sitelere erişimi zorlaştırmayı içerebilir.
Örneğin, bir ISS, VoIP hizmetlerine rakip olduğu için Skype veya WhatsApp gibi uygulamaları engelleyebilir. Bu durum, kullanıcıların iletişim kurma ve bilgi paylaşma yeteneklerini kısıtlar. Ayrıca, ISS’ler siyasi veya ideolojik nedenlerle belirli web sitelerini veya içerikleri engelleyebilir ve bu da ifade özgürlüğünü ihlal eder.
Ücretlendirme
ISS’ler, belirli web sitelerine veya uygulamalara erişim için ek ücret talep edebilirler. Bu, internetin “ücretli önceliklendirme” olarak bilinen bir modelidir ve ISS’lerin belirli web sitelerine veya uygulamalara daha hızlı erişim için ek ücret talep etmelerini sağlar.
Örneğin, bir ISS, sosyal medya platformlarına erişim için ek bir ücret talep edebilir. Bu durum, internetin herkes için erişilebilirliğini azaltır ve dijital uçurumu derinleştirir. Ayrıca, ISS’ler belirli içerik sağlayıcılardan “hızlı şerit” ücreti talep edebilir ve bu da küçük işletmeler ve girişimciler için büyük bir yük oluşturabilir.
Sıfır Dereceleme
Bazı ISS’ler, belirli uygulamaların veya web sitelerinin veri kullanımını kotaya dahil etmeyerek “sıfır dereceleme” uygulamaları sunmaktadır. Bu uygulama, rekabeti bozabilir ve kullanıcıları belirli hizmetlere yönlendirebilir.
Örneğin, bir ISS, kendi müzik akış hizmetinin veri kullanımını kotaya dahil etmeyebilirken, Spotify veya Apple Music gibi rakip hizmetlerin veri kullanımını kotaya dahil edebilir. Bu durum, kullanıcıları ISS’nin kendi hizmetini kullanmaya teşvik eder ve rakip hizmetleri dezavantajlı hale getirir.
Ağ Tarafsızlığına Kim Karşı Çıkıyor?
Genellikle büyük telekomünikasyon şirketleri ve ISS’ler, ağ tarafsızlığına karşı çıkmaktadır. Bu şirketler, ağ tarafsızlığının yatırımları azalttığını, ağ yönetimini zorlaştırdığını ve yenilikçiliği engellediğini savunmaktadır. Ayrıca, bazıları ağ tarafsızlığının gereksiz olduğunu ve piyasa güçlerinin rekabeti sağlayacağını iddia etmektedir.
Ağ Tarafsızlığını Kimler Destekliyor?
Ağ tarafsızlığından yana olanlar arasında tüketici hakları savunucuları, internet şirketleri, teknoloji uzmanları ve sivil toplum kuruluşları yer almaktadır. Bu gruplar, ağ tarafsızlığının internetin açıklığını, özgürlüğünü ve inovasyon kapasitesini koruduğunu savunmaktadır. Ayrıca, ağ tarafsızlığının rekabeti artırdığını, tüketicilere daha fazla seçenek sunduğunu ve ekonomik büyümeyi desteklediğini belirtmektedirler.
Ağ Tarafsızlığını Korumak İçin Neler Yapılabilir?
Ağ tarafsızlığını korumak, internetin açık, özgür ve herkes için erişilebilir kalmasını sağlamak için hepimizin sorumluluğundadır. Bireyler, sivil toplum kuruluşları, hükümetler ve özel sektör, internetin demokratik ve yenilikçi bir platform olarak kalması için ortak hareket etmelidir. İşte ağ tarafsızlığını korumak ve güçlendirmek için atabileceğimiz adımlar:
Bilinçlendirme
Ağ tarafsızlığı konusunda toplumda farkındalık yaratmak ve konunun önemini vurgulamak için kapsamlı eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. İnsanlar, ağ tarafsızlığının ne olduğunu, neden önemli olduğunu, nasıl etkilendiklerini ve haklarını nasıl savunabileceklerini anlamalıdır. Bu amaçla, okullarda, üniversitelerde ve diğer eğitim kurumlarında ağ tarafsızlığı eğitimleri verilmeli, kamu spotları hazırlanmalı ve sosyal medya kampanyaları düzenlenmelidir.
Kamuoyu Oluşturma
Ağ tarafsızlığını destekleyen politikaların hayata geçirilmesi için hükümetlere, siyasi partilere ve düzenleyici kurumlara baskı yapılmalıdır. Sivil toplum kuruluşları, bu konuda aktif rol oynamalı, raporlar hazırlamalı, kamuoyuoyu oluşturmalı ve karar alma süreçlerine katılmalıdır. Vatandaşlar da, siyasi liderlere ağ tarafsızlığını savunduklarını belirten mektuplar yazabilir, sosyal medya üzerinden kampanyalara katılabilir.
Alternatif ISS’ler
ISS’ler arasındaki rekabeti artırmak ve tüketicilere daha fazla seçenek sunmak için alternatif ISS’lerin desteklenmesi ve yeni oyuncuların pazara girişinin kolaylaştırılması önemlidir. Rekabet, ISS’leri daha iyi hizmet sunmaya, fiyatları düşürmeye ve tüketici haklarını korumaya teşvik edecektir. Bu amaçla, yerel yönetimler, kendi internet altyapılarını kurabilir ve vatandaşlara daha uygun fiyatlarla internet hizmeti sunabilirler.
Açık Kaynak Teknolojiler
İnternetin açıklığını ve özgürlüğünü korumak için açık kaynak teknolojilerin kullanımı teşvik edilmelidir. Açık kaynak teknolojiler, herkesin erişebileceği, inceleyebileceği ve geliştirebileceği yazılımlar ve donanımlar sağlar ve böylece teknoloji devlerinin kontrolünü azaltır. Bu teknolojilerin kullanımı, özellikle kamu kurumlarında ve eğitim alanında yaygınlaştırılmalıdır.
Sonuç
Ağ tarafsızlığı, internetin geleceği için kritik bir öneme sahiptir. İnternetin açık, özgür ve herkes için erişilebilir kalmasını sağlamak için ağ tarafsızlığı ilkesini korumak ve güçlendirmek gerekmektedir. Bu, bireylerin, sivil toplum kuruluşlarının ve hükümetlerin ortak çabasıyla mümkündür.
Yazarın tüm yazılarına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Legaling Kurucu Ortağı Cem ŞANAP ile Dergimizde gerçekleşen ropörtajı okumak için bağlantıya tıklayınız.
Zeynep Ürüşan (LL.B.)
Karabük Barosu’na kayıtlı stajyer avukattır. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2023 yılında mezun olmuştur. Yılmaz&Çolak Hukuk Bürosunda Ceza Hukuku, Bilişim Hukuku ve Kişisel Veriler Hukuku alanlarında uzmanlaşmak üzere çalışmaktadır. Ayrıca; Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Taşkent Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi işbirliğinde gerçekleşen “Student’s Rountable Talk Legal Discussions in Commercial and Cyber Law (Ticaret ve Siber Hukukta Hukuk Tartışmaları Açısından Yuvarlak Öğrenci Masa Konuşması)” etkinliğinde konuşmacı olarak yer almıştır. Etkinlik kapsamında “Competition Law in Digital Markets (Dijital Piyasalarda Rekabet Hukuku)” isimli sunumunu gerçekleştirmiştir.
E-mail: urusanzeynep98@gmail.com
Whatsapp: 05377869413
Linkedln: linkedin.com/in/zeynep-ürüşan-3b291929b