Yargıtay Kararları Işığında Karakter, Tipleme Ve Alametlerin İzinsiz Şekilde Kullanılması
Karakter, tipleme ve alametlerin izinsiz şekilde kullanılması, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında korunmakta olup günümüzde çok sayıda hukuki uyuşmazlığa konu olmaktadır.
1. Karakter, Tipleme ve Alamet Kavramları
Kısaca örnekler ile açıklamak istersek; film, çizgi roman veya dizilerden tanıdığımız karakterler veya tiplemeler bunlara örnek gösterilebilir. Örneğin, Iron Man (Demir Adam) Joker, Kedi Kadın ve eskilerin daha çok tanıdığı Zagor karakterleri çizgi roman olarak yaratılmıştır. Daha sonrasında bu karakterlerin bazıları hem çizgi diziye konu olmuş hem de bu karakterler sinema filmlerine konu edilmiştir.
2. FSEK Kapsamında Karakter ve Tiplemelerin Korunması
Bu karakter ve tiplemeler FSEK kapsamında şartları taşıması halinde güzel sanat eseri olarak korunabilecektir. FSEK 4/1 f-8 “Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; Her türlü tiplemelerdir” denilmiştir. Dolayısıyla bir eserin güzel sanat eseri olarak kabul edilebilmesi için sahibinin hususiyetini taşıması dışında estetik değere de sahip olması gerekmektedir.
Yasada geçen tipleme teriminden, belirli bazı temel özelliklere sahip insanlar anlaşılmalıdır. Yasadaki “her tür tiplemeler” ifadesiyle, çizgi karakter çizen karikatüristin bulduğu tipin korunması kastedilmektedir. Bu düzenleme nedeniyle aynı tipin baskın özellikleri, yetenekleri ve tipik davranışlarıyla bireyselliği belirlenen fiktif (hayali) kişiliği, başka bir eserde izinsiz olarak kullanılamaz.[1]
Türk Hukukunda Prof. Dr. Ünal Tekinalp bunun “karakter ürünleştirmesi” olarak anılabileceğini söylemekte ve bu kavramı “Gerçek ve imgesel adlar, kişiler, karakterler, simgeler, melodiler, mısralar, dizilerdeki söylemler, işaretler, her türlü mal üzerine konularak ürünleştirilmekte, ticarileştirilmekte, yani ticaret konusu haline gelmektedir.” şeklinde açıklamaktadır.
Ayrıca FSEK Madde 83 Ad ve Alametler başlığı altında “Bir eserin ad ve alametleri ile çoğaltılmış nüshaların şekilleri, iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında kullanılamaz.” hükmünü barındırmaktadır.
Yargıtay içtihatlarında ise bu ayrım şu şekilde tanımlanmıştır;
Bir eser içerisinde kullanılan canlı veya cansız nesneler için kullanılan karakterler/kişilikler yerine göre 07.06.1995 gün ve 4110 sayılı K. ile getirilen 5846 s. FSEK 4/1 f. – 8 uyarınca güzel sanat eserleri yerine göre de FSEK 83.maddesi uyarınca eserin alametleri kapsamında korunacaktır.
FSEK 4/1 f – 8 uyarınca, bir tiplemenin adı ile o tiplemenin iki veya üç boyutlu görüntüsü bir bütün olarak güzel sanat eseri olarak korunabilecek iken, Dairemizin önceki uygulaması (22.10.1991 gün ve 1996/6769 – 7173 sayılı kararı) doğrultusunda, henüz bir görüntü olarak karşımıza çıkmamış ve sadece bir edebi ad olarak bulunan tiplemeler ile görüntü olmaksızın salt edebi tipleme adlarının izinsiz kullanımının FSEK 83.maddesi uyarınca “eserin alameti” olarak kabul edilmesi gerekir.”[2] denilerek madde hükümlerinin nasıl uygulanması gerektiğine dair açıklama yapılmıştır.
3. Yargıtay Kararları Işığında Hukuki Durum
a) “Havuç” Karakterine İlişkin Karar
“Çocuklar Duymasın” dizisindeki “Havuç” karakterinin izinsiz kullanılması hakkında verilen karar, karakter ve tiplemelerin korunmasına dair önemli bir emsal teşkil etmektedir. Yargıtay[3], bu tiplemenin:
- FSEK 4/1 f-8 anlamında güzel sanat eseri niteliğinde olduğunu,
- FSEK 83. madde kapsamında eser alameti olarak korunduğunu belirtmiştir.
Ayrıca, “Havuç” tiplemesini andıran bir oyuncak bebek tasarımının izinsiz üretiminin, eser sahibinin mali haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Bu sebeple bir tipleme eserden doğan mali hakların ihlali, söz konusu eserin başkalarınca korsan şekilde çoğaltılması ve/veya yaymaya konu edilmesi şeklinde olabileceği gibi, eser tiplemesinin izinsiz olarak işlenmesi suretiyle oluşturulan yeni eserin çoğaltma ve yaymaya konu edilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir. Sonuç olarak bu tür eserlerin işlenmesi ve ticari kullanımı için de önceki eser sahiplerinden izin veya icazet alınması gerekir.[4]
b) Esinlenme ve İntihal Ayrımı
FSEK kapsamında esinlenme serbest olup önemli olan esinlenmenin şekli, boyutu ve derecesidir. Yargıtay da intihal iddiası araştırılırken telif hakkını ihlal ettiği iddia edilen eserin “iktibas serbestisi ve esinlenme kapsamında kalıp kalmadığının incelenmesini ve nihayetinde intihal yapılıp yapılmadığı hususu tüm deliller değerlendirilerek kuşkuya yer bırakmayacak şekilde”[5] yapılmasını istemektedir.
Ayrıca yargıtay, eserlerdeki karakterlerin başka eserlere konu edilmesini ve iktibas olup olmadığını “tarafların eserlerinin kurgulaması, karakterleri, olayların akışı, öykülerinin gelişim biçimleri, bunların ifade ediliş şekilleri ve genel olarak kullanılan dillerdeki farklılıklar”[6] kıstaslarının göz önüne alınıp ancak bunlarla sınırlı kalmayarak değerlendirilmesi gerektiği söylenmektedir.
Yargıtay gerek karakterlerin şekli incelemesini, kostümleri, davranış biçimleri gerekse de diyalogları ve bunlara bağlı kalmayarak birçok unsuru incelemektedir.
Yargıtay[7] bir kararında, reklam filmindeki “yönetici-kapıcı” karakterlerinin, bir dizi filmdeki karakterlerden intihal edildiği iddiası ışığında:
- Reklam filmindeki karakterlerin görünüş, kostüm ve olay akışı bakımından farklı olduğu,
- Esinlenme düzeyinde kaldığı ve intihal teşkil etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu karar, telif hukuku bağlamında “esinlenme” ve “intihal” ayrımının titizlikle yapılması gerektiğini göstermektedir.
4. Sonuç ve Değerlendirme
Telif hakkı ihlali olup olmadığını belirlemek için aşağıdaki kriterler değerlendirilmelidir:
- Eserin hususiyeti ve estetik değeri
- Karakterin veya tiplemenin görünüş, davranış ve diyaloğuna ilişkin benzerlikler
- Esinlenme mi, yoksa birebir kopyalama mı yapıldığı
Sonuç olarak, karakter ve tiplemelerin hukuka uygun kullanılması için, eser sahiplerinden izin alınması veya yaratıcı esinlenme sınırları içinde kalınması gerekmektedir.
Av. Ali ERŞİN’in yeni çıkan “Metaverse Dünyasında Fikri Hakların Korunması” isimli kitap bağlantısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Fikri Mülkiyet Hukuku alanındaki tüm yazılarımıza bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Yazar: Av. Bumin Kaan Bulut
————-
[1] SULUK, Cahit/KARASU, Rauf/NAL, Temel, Fikri Mülkiyet Hukuku, Seçkin, Ankara 2021 Sayfa 65.
[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/285 E. 2019/7339 K. Sayılı 20/11/2019T. İlamlı Karar.
[3] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/285 E. 2019/7339 K. Sayılı 20/11/2019T. İlamlı Karar.
[4] TANIŞ, Umut Can, Türk Hukukunda Karakter Ürünleştirmesi, Antalya 2021.
[5] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/63 E. 2019/86 K. Sayılı 07.02.2019 T. İlamlı Karar.
[6] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2667 E. 2022/6521 K. Sayılı 03/10/2022T. İlamlı Karar.
[7] İstanbul BAM 16. HD. 2018/3802E. 2021/1676K. 06.10.2021T. İlamlı Karar.

Hukuk ve Bilişim Dergisi ve Blog kısmımızda,
Bilişim Suçları
Blockchain ve Dijital Paralar
Yapay Zekâ ve Robot Hukuku
Elektronik Ticaret Hukuku
İnternet Hukuku
Kişisel Verilerin Korunması Hukuku
Start-Up Hukuku
E-Spor Hukuku
Fikri Mülkiyet Hukuku ve benzer teknoloji hukuku alanlarında yazılar okuyucularımıza sunulmaktadır.