Anonim Şirket Genel Kurullarında Blockchain Teknolojisinin Kullanımı

Okuma Süresi: 10 Dakika

Anonim Şirket Genel Kurullarında Blockchain Teknolojisinin Kullanımı

Dijital gelişim ve değişimin hukuk ve ticaret ile dirsek temasında olduğu bir alan daha karşımıza çıkmaktadır: Anonim şirket genel kurul oylamalarında Blockchain teknolojisinin kullanımı. Blockchain teknolojisinin kullanım alanı ve potansiyeli aslında şirketler nezdinde oldukça geniştir. Bir noktada birçok işlemin takibi sonradan değiştirilmemek üzere sağlanabilecek, işlemlerin ve önemli bilgilerin kayıt altına alınması imkanı oluşacak, en temelde merkeziyetsizlik esas olacaktır. Merkeziyetsizlikten kastımızın sadece bir kamu otoritesinin veya devletin onayına bağlı kalmak değil de o şirkette payların çoğunluğunu elinde bulunduran zümrenin ağırlığından ve baskısından kurtulmak olduğunu da söyleyebiliriz. Bir bakıma insan kaynaklı baskı unsurlarının dahi ortadan kaldırıldığı, güvenli ve şeffaf bir sistem fikrini kısaca inceleyeceğiz.

Blockchain Nedir?

Öncelikle Blockchain’in ne olduğunu, bizim için neden önemli olduğundan ve olabileceğinden bahsedelim. Blockchain teknolojisi Bitcoin’in 2009 yılından sonra ortaya atılması ve ilerleyen zamanda popülerleşmesi ile tanınmaya başlandı. Zira Bitcoin’in temelinde Blockchain teknolojisi bulunmaktadır. Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto, aslında Bitcoin blok zincirini oluştururken daha önceki Blockchain çalışmalarından yararlanmış oldu. Kripto paraların oluşumundan yaklaşık 20 yıl önce Blockchain’in temelleri atılmıştı. Diğer bir anlatımla, Blockchain teknolojisi Bitcoin gibi para birimlerini destekleyen bir altyapı sunmakla birlikte bunun çok daha ötesinde bir potansiyele sahiptir. Bitcoin, Blockchain teknolojisi nezdinde buzdağının sadece görünen kısmı.

Blockchain’in temelleri 1990 yılında atıldı. 1991 yılında ilk adım Stuart Haber ve W. Scott Stornetta isimli bilim insanlarının Blockchain yapısının temelini tasarlamasıyla atıldı. İlk çalışmalarındaki motivasyonları hiç kimsenin belgelerin zaman damgalarını kurcalayamaması için uygun bir sistem yaratmaktı ve bu doğrultuda kriptografik yöntemlerle güvence altına alınmış bir blok zincir tasarımı ortaya çıkardılar[1]. 1992 yılında bu tasarımı geliştirdiler, ama bu çalışma bir prototip şeklinde kağıt üzerinde tasarım olarak kaldı. 1998 yılında Nick Szabo, merkezi olmayan dijital bir para pirimi olacak Bit Gold fikrini ortaya attı. 2004 yılında Hal Finney dijital para birimleri için Yeniden Kullanılabilir İş Kanıtı (RPoW) adlı bir sistemin prototipini yaratarak kripto para birimlerinin işlevsel olarak kullanılabilmesinin temellerini attı. 2008’de ise birçoğumuzun bildiği üzere Satoshi Nakamoto tarafından Bitcoin’e ilişkin yayımlanan makalede Blockchain teknolojisini yaygın şekilde kullanılabilir hale getirmenin ilk adımı atılmış oldu. Böylece temelde amaç, Blokchain teknolojisi ile işlemlerin ne zaman yapıldığının kaydedildiği, verileri sonradan değiştirmenin mümkün olmadığı ve tamamen katılımcılar tarafından yönetilen, şeffaf ve merkeziyetsiz bir sistem kurmaktı. Nitekim bu sistem geliştirildi ve yeniliklere doğru yelken açmaya başladı. Öyle ki Blockchain şu anda tarihsel olarak 4 farklı faza ayrılmış durumdadır:

  • 1991 – 2008: Blockchain Teknolojisinin Erken Dönemi
  • 2008-2013: Blockchain 1.0 ve Bitcoin’in Ortaya Çıkışı – İşlemler
  • 2013-2015: Blockchain 2.0 ve Ethereum Geliştirmeleri – Sözleşmeler
  • 2015’ten Bugüne: Blockchain 3.0 ve Gelecek – Uygulamalar [2]

İşte bu noktada üçüncü faz sonrasında şirketler nezdinde operasyonel verimlilik ve şefafflığı sağlamak açısından Blockchain daha yaygın bir hale geldi. Kimi şirketler iç operasyonlarında bu teknolojiyi kullanırken kimileri ise yönetim planlamasındaki hedeflerine dahil etti.

Blockchain teknolojisi Türkçeye ‘‘Blokzinciri’’ olarak çevrilmiştir. Blockchain sisteminde adından anlaşılacağı üzere verilerin saklandığı yapılar ‘‘blok’’ olarak adlandırılmakta ve bu blok yapıları bir ‘‘zincir’’ mahiyetinde zamansal olarak da doğrusal bir dizi şeklinde düzenlenmektedir. Blockchain, blokların ayrılmaz bir şekilde zincir gibi birbirlerine bağlandığı dağıtık bir veri tabanını oluşturmaktadır. Blockchain sistemleri temelde diğer kullanıcılar tarafından fark edilmeden verinin eklenmesini, silinmesini veya değiştirilmesini imkânsız kılan bir bilgi depolama teknolojisi olarak tasarlanmıştır [3]. Bu noktada güncel bilgiler ağdaki tüm kullanıcılar tarafından kayıt altına alındığından işlem kaydı ve doğrulama için güvenilir merkezi bir aracıya ihtiyaç duyulmadan aracısızlık esası ile işlemler sürdürülmektedir. Sistemde verilerde bir değişiklik yapılmak isteniyorsa değişikliğe konu edilen verinin öncesindeki ve sonrasındaki bloklar da değişmelidir [4]. Veriler sistemde yer alan bloklara kaydedilmektedir ve her veri bir zaman damgası taşımaktadır. Sisteme kaydedilen tüm işlemler şifrelenmiş bir şekilde bloklarda bulunmaktadır [5]. Bloklar da tıpkı bilgisayarlarda yer alan klasörler gibi belirli bir depolama kapasitesine sahiptir. Verilerle bu kapasite doldurulduğunda bloğun “Hash” adı verilen sabit uzunlukta bir çıktısı oluşturulmaktadır [6]. Hash adeta bloğun parmak izidir [7]. Bir blok verilerle dolduğunda yeni bir blok yaratılmakta ve bu blok önceki bloğa bağlanmak suretiyle zinciri meydana getirmektedir. Bu yüzden bir blokta değişiklik yapıldığında bloğun da Hash’i değişeceğinden zincirde bu değişikliğin varlığında sistem işlem yapılmasını engelleyecek ve orijinallik bozulacaktır. Teknik olarak bu yüzden siber saldırı durumlarında da sistem bu değişikliği fark edip işleme izin vermeyecektir.

Özetle Blokchain sisteminin temeli şu şekilde açıklanabilir:

  1. Verilerin her biri ilk önce blok adı verilen yapılara şifreli olarak saklanır ve her bloğun ‘‘zaman damgası’’ bulunur.
  2. Bloklara belli sayıda veri kaydedilince bloğun kapasitesi dolar ve o bloktaki tüm verilere karşılık gelen ‘‘Hash’’ isimli bir çıktı oluşturulur.
  3. Ardından yeni bir blok oluşturulur.
  4. Oluşturulan yeni bloğa önceki blok bağlanır ve ‘‘zincir’’ mekanizması oluşur.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin Blokzinciri Sözlüğü’ne göre Blockchain [Blokzinciri] (teknolojisi);

“Dağıtık, şeffaf, değiştirilemez ve güvenli veri yapıları sağlayan teknolojiler bütünüdür. Üzerindeki işlem bilgileri; değişmez kayıtlar olarak ağdaki paydaşlar tarafından doğrulanır, kaydedilir ve paylaşılır.” [8]

Bu noktada Blockchain; merkezi olmayan, işlemlerin ağdaki paydaşlar tarafından onaylanmak suretiyle bloklar şeklinde kamuya açık ve takma adlarla depolandığı ve bloklar eklendikçe büyüyen, değiştirilemez nitelikte bir veri tabanı uygulaması şeklinde tanımlanmıştır [9].

Blockchain’i diğer tüm sistemlerden ayıran ve avantajlı kılan özellikleri kısaca sıralayacak olursak;

  • Bir otoriteye bağımlı olmadan dışarıdan müdahaleyi güç kılan, özerk ve merkezi olmayan bir yapı oluşturmaktadır. Bürokrasiyi engeller ve zamandan tasarruf sağlar.
  • Üzerindeki veriler değiştirilemediği veya silinemediği için değişmez. Yani güvenilir bir yapılanma oluşturmaktadır.
  • Aracı kurumlara gerek kalmadan şifrelenmiş işlemler ile güvenli bir aktarım oluşturulabildiğinden aracısızlık esastır. İşlemler üçüncü kişiler dahil edilmeden sadece işlem tarafları arasında gerçekleştirilmektedir.
  • Kullanıcıların kimliklerini açıklamak zorunda olmadığı gizlilik esaslı bir yaklaşım mevcuttur. Elbette bazı sistemlerde kimlik doğrulaması da yapılabilmektedir.
  • Gizlilik ihlal edilmeksizin tüm işlemler takip edilebildiğinden ve diğer kullanıcılar tarafından denetlenebildiğinden saydam bir yapı ihtiva etmektedir. Merkezi makamlar tarafından yapılacak denetimden ziyade o zincirde bulunan kullanıcıların denetleme imkanı oluşmaktadır.
  • Asimetrik anahtar algoritması kullanıldığından güvenli bir yapı ihtiva etmektedir. Genel (açık) ve özel (şifreleme) anahtarı bulunduğu için özel anahtar ile işlem dijital olarak imzalanmış sayılmaktadır. İmza ile kullanıcı doğrulanmakta, açık anahtar ile denetim yapılmakta ve işlem güvence altına alınmaktadır. Bu noktada özel anahtar sahipliği konusunda yine de otoritelerce kimi çekinceler bulunmaktadır. Zira özel anahtar çalındığında veya kaybedildiğinde kişinin kimliğini ve sahipliğini kanıtlama imkanının ortadan kalktığı savunulmaktadır.

İşte bu sistem vasıtasıyla aslında verimlilik, güvenlik, gizlilik ve saydamlık esaslı bir yapı kurulmaktadır. Bu noktada bürokratik engellere ve evrak işlerine; bazı hallerde baskı, hata ve hatta şahsi menfaat unsuru oluşturabilecek insan faktörüne takılmadan hata payını oldukça düşüren bir anlayış oluşturmak mümkün olabilecektir. Kamu hizmetlerinde, şirket işleyişlerinde ve hatta pratikte ticari süreçlerde dahi yolsuzluk, suiistimal ve hataların engellenmesi; evrak bazlı süreçlerin ve maliyetlerin azaltılması açısından Blockchain sistemi veri paylaşımı, şeffaflık ve güven bakımından mevcut sistemleri daha etkin bir hale getirme potansiyelini taşımaktadır.

Peki, Blockchain’in tarihini, yapısını ve özelliklerini neden anlattık? Blochain’in anonim şirket genel kurullarında nasıl kullanılabileceğini ve kullanımın ardındaki amacı anlayabilmek adına bu arka plan bilgisi bizim için önem arz ediyordu. O halde genel kurul oylamasında Blockchain sisteminin kullanımına yer vermeden önce hukukumuzda anonim şirketlerdeki genel kurul toplantılarının şekline dair düzenlemeleri kısaca inceleyelim.

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Toplantılarında Oylamaya İlişkin Hukukumuzdaki Durum

Türk Ticaret Kanunu’nunda (‘‘TTK’’) pay sahibinin genel kurula katılma hakkı ve oy hakkı iç içe geçmiş ve birbiriyle doğrudan bağlantılı haklar olarak düzenlenmiştir. TTK m.425 kapsamında pay sahibi, paylarından doğan haklarını kullanmak için, genel kurula kendisi katılabileceği gibi, pay sahibi olan veya olmayan bir kişiyi de temsilcisi olarak genel kurula yollayabilir. Diğer bir anlatımla genel kurula katılım pay sahibi tarafından veya onun yetkilendirdiği bir kişi tarafından gerçekleştirilebilir. Bununla birlikte TTK m.434 uyarınca pay sahiplerine oy haklarını genel kurulda, paylarının toplam itibarî değeriyle orantılı olarak kullanma yetkisi tanınmış ve fakat 1527’nci maddenin beşinci fıkrası hükmü saklı tutulmuştur. Bu noktada oy hakkında ilişkin üç temel ilke gündeme gelmektedir:

  • Pay sahipleri tarafından
  • Genel kurulda
  • Payların toplamı itibari değeriyle orantılı olarak kullanma.

Esas olan, düzenlenen genel kurulda oy kullanılmasıdır. Bu kapsamda, genel kurula katılım fiziksel veya elektronik ortamda asaleten veya temsilci aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Bu doğrultuda TTK m.1527 hükmüne atıfta bulunmakta fayda olacaktır. İlgili madde uyarınca;

‘‘(5) (Değişik: 26/6/2012-6335/35 md.) Anonim şirketlerde genel kurullara elektronik ortamda katılma, öneride bulunma, görüş açıklama ve oy verme, fizikî katılmanın ve oy vermenin bütün hukuki sonuçlarını doğurur. Bu hükmün uygulanması esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelikte, genel kurula elektronik ortamda katılmaya ve oy vermeye ilişkin esas sözleşme hükmünün örneği yer alır. Anonim şirketler yönetmelikten aynen aktarılacak olan bu hükümde değişiklik yapamazlar. Yönetmelik ayrıca oyun gerçek sahibi veya temsilcisi tarafından kullanılmasını sağlayan kurallar ile 407 nci maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen Bakanlık temsilcilerinin bu hususa ilişkin yetkilerini içerir. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile birlikte genel kurullara elektronik ortamda katılma ve oy kullanma sisteminin uygulanması pay senetleri borsaya kote edilmiş şirketlerde zorunlu hâle gelir.

Maddenin gerekçesinin ise ‘‘Pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketler açısından, en büyük sorun yönetimsel anlamda yaşanan güç boşluğudur. Halk paysahiplerinin genel kurullara katılımı yetersiz kalabilmektedir. On-line genel kurullar, bu soruna önemli bir katkı sağlayacak ve halka açık anonim şirketlerin daha şeffaf bir şekilde yönetilmelerine hizmet edecektir.” şeklinde olduğu belirtilmiştir [10]. Yani aslında elektronik ortamda yapılacak genel kurullar için bir şeffaflık amacı öngrülmüştür.

Ayrıca Sermaye Piyasası Kanunu’nun 30. maddesinin beşinci fıkrasında da payları kayden izlenen anonim şirketlerin genel kurullarına elektronik ortamda katılma imkanını düzenlenmiştir. Bu imkan dahilinde pay sahibi, her ne kadar toplantı salonunda fiziksel olarak bulunmasa da, toplantıyı canlı takip etme ve toplantıya katılma imkanına sahiptir ve gerçek zamanlı olarak genel kurul toplantısında oy kullanabilecektir [11].

Günümüzde uluslararası şirketlerin sayısı arttığından pay sahiplerinin dünyanın dört bir yanından geldiği birçok örnek ile karşılaşılmaktadır. İşte TTK m.1527/5 kapsamında anonim şirketlerde genel kurullara elektronik ortamda katılma, önerilerde bulunma ve oy kullanma imkanı sağlanmış oldu. Bu noktada fiziki katılım olmaksızın oy vermenin bütün hukuki sonuçları da oluşmaktadır.

Genel kurula elektronik ortamda katılma ve oy kullanma, kapalı anonim şirketler (halka açık olmayan – örneğin aile şirketleri) ile hisse senetleri borsaya kote olmamış halka açık anonim şirketler için zorunlu değildir, bu husus şirketlerin tercihine bırakılmıştır [12]. Pay senetleri borsaya kote edilmiş şirketler bakımındansa genel kurullara elektronik ortamda katılma ve oy kullanma sisteminin uygulanması zorunlu hâle getirilmiştir. Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapiılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik ve Anonim Şirketlerin Genel Kurullarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sistemi Hakkında Tebliğ de bunun detaylarını düzenlemektedir. Yönetmelik’in 9.maddesine göre ayrıca toplantının fiziki ve elektronik ortamda aynı anda başlatılması gerekmektedir.

O halde halka açık olmayan anonim şirketlerde ve hisse senetleri borsaya kote olmamış halka açık anonim şirketlerde ihtiyari bir şekilde elektronik ortamda genel kurul toplantısı tatbik edilebilmekte. Buna karşılık pay senetleri borsaya kote edilmiş anonim şirketler bakımındansa genel kurulların elektronik ortamda yapılması zorunlu. Pratik yönden kolaylığı sağlamak ve müdahaleleri de en aza indirmek açısından elektronik ortamda toplantıların yürütülmesi fikri, düzenleme alanı bulmuş. Şimdiyse aynı zamanda buna paralel olarak oylamaların Blockchain sistemiyle yapılması ilgili düzenlemenin amacının gerçekleştirilmesi noktasında önem arz edebilir. Her iki durumda da elektronik ortamda yürütülecek genel kurul toplantılarında veya fiziki toplantılarda da oyların Blockchain sistemi ile verilmesinin pek çok olumlu etkisi olacaktır.

Oyların Blockchain Teknolojisi İle Kullanılması

İlk etapta Blockchain teknolojsi oylamaya katılan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin kimliğini teşhis etmeyi ve bu doğrultuda güvenli bir oylamanın yapılmasını sağlayabilecektir [13]. Bu noktada Blockchain sistemiyle oy kullanılması TTK kapsamında pay sahibi tarafından oyun kullanılmış olması şartını da sağlamaktadır. Diğer yandan bu sistem şifreli olacağından ve zamansal bir veri girdisi barındıracağından hem güvenli hem de dışarıdan gelecek manipülasyonlara kapalı olacaktır. Genel kurul toplantıları ister fiziki olsun ister elektronik ortamda yapılsın Blockchain teknolojisi sayesinde pay sahipleri oylarını hiçbir etki altında kalmadan kullanabilecek ve iradelerini şeffaf bir şekilde yansıtabilecektir.

Peki neden böyle düşünüyoruz? Şöyle ki; Blockchain altyapısında merkeziyetsiz bir yapılanma vardı ve kayıtlar değiştirilemez mahiyetteydi. Bu noktada toplantıda bakanlık temsilcisine ihtiyaç olmadan pay sahipleri için yine de güvenli bir ortam oluşturulabilir. Böyle bir ortam oluşturulabilirse aslında elektronik genel kurul düzenlemesi yapılırkenki nihai amaç da sağlanabilir ve fiziki ortamın hazırlanması külfeti dahi ortadan kalkabilir. Özellikle manipüle edilmek ve baskı altında kalmak noktasında her pay sahibini koruyan bir sistem oluşturulması mümkün kılınabilir. Tartışmalarla geçen aile şirketi genel kurullarında karşılaşılan sorunların ortadan kaldırılabileceği, toplantı salonunda birtakım pay sahiplerine söz verilmemesi veya muhalefetin tutanağa geçirilmemesi gibi şikayetlerin bertaraf edilebileceği de belirtilmektedir [14]. En temelde şirket içerisindeki demokrasinin olması gerektiği gibi gerçekleştirilmesi adına Blockchain teknolojisi güvenli, anonim, şeffaf ve manipüle edilemeyen bir altyapı sunmaktadır.

Diğer yandan Blockchain sisteminde her ferdin tüm işlemleri görüp denetleyebileceğinden ve sistemin şeffaflığından bahsetmiştik. İşte bu noktada ister küçük yatırımcılar ve azınlık pay sahiplerinin, ister çoğunluk pay sahiplerinin Blokchain teknolojisi sayesinde şirket kayıtlarını kolayca inceleyebilmesi ve yapılan işlemleri denetleyebilmesi mümkündür. Ayrıca, bilgi asimetrisinin azaltıldığı bir organizasyonda özellikle şirket yönetimine etki eden çoğunluk pay sahiplerinin hukuka aykırı işlemlerinin de proaktif bir yaklaşımla tespit edilebileceği belirtilmektedir [15]. Kurumsal yönetimin gerçekleştirilmesi ve yönetimde güçler ayrılığı ilkesinin fiiliyatta da uygulanabilir hale gelmesi sağlanabilecektir.

Bir noktada her pay sahibinin iradesinin hiçbir etki olmadan yansıtılabilmesi diğer noktada ise kayıtların güvenilirliği şirket genel kurul oylamalarında Blockchain sisteminin kullanılmasını daha avantajlı bir hale getirmektedir. Yukarıda detaylandırdığımız üzere Blockchain ile sadece özel anahtar sahibi olan pay sahibi ya da temsilcisi oy kullanabilecektir. Bu durumda diğer pay sahipleri Hash bilgisi üzerinden kaydı doğrulayabilecek hem de şeffaf bir şekilde süreci takip edebilecektir. Şirket nezdinde bir güven ortamı oluşacaktır. Ayrıca azınlık pay sahipleri de kendi oylarının dikkate alınıp alınmadığını, kayıtlarının bulunup bulunmadığını ve çoğunluk pay sahiplerince tatbik edilen hukuka aykırı bir işlemin varlığını sorgulama imkanına sahip olacaktır.

Sonuç olarak Blockchain sisteminin anonim şirket genel kurul oylamalarında kullanılması elektronik şekilde toplantı yapılma amacını bir adım daha ileri taşıyarak şirket yapısına güvenilirlik, şeffaflık, güvenlik, kayıtların değiştirilemezliği, hesap verilebilirlik ve aracısızlık yönlerinden katkı sağlayabilecektir.

Halihazırda hem il genel seçimlerde hem de şirket genel kurullarında bu sistemi kullanan örnekler mevcuttur. Örneğin 2014 yılında Danimarka’da Danimarka Liberal İttifak’ı parti içi seçimlerde Blockchain sistemini kullanacağını belirtmiş [16] ve Estonya, dar kapsamlı kurum içi oylamalarda Blockchain uygulamalarını denemiş, sonrasında yerel seçimlerde de bu teknolojiye yer vermiştir [17]. İsviçre’nin Zug şehrinde ise Blockchain tabanlı seçim alt yapısı kullanılmış ve yetkililer ile vatandaşların durumdan memnun olduğu belirtilmiştir [18]. Sierra Leone, 2018 yılında genel seçimleri Blockchain üzerinden yürüten ilk ülke olmuştu. Diğer yandan belli ülkelerde Blockchain ile oylamanın nasıl yapılacağı ve neden faydalı olacağına ilişkin kampanyalar yürütülmektedir [19]. Ayrıca 2020 yılında da Amerika Utah bölgesinde Voatz uygulaması ile Blokchain tabanlı oy kullanılmıştı.

Diğer yandan şirket genel kurullarında da Blockchain teknolojisinin kullanılmaya başlandığı görülmektedir. 22 Mayıs 2022 tarihinde Iberdrola isimli enerji şirketi, genel kurul toplantısında pay sahipliğinin teyidi için Blockchain teknolojisini kullanacak ilk şirket olduğunu duyurdu [20]. Bununla birlikte Estonya’da 2016 Nasdaq olağan genel kurulunda kullanılan elektronik oylama pilot uygulamasının ise Blokchain teknolojisini kurumsal oylamaya entegre eden ilk uygulama olduğu belirtildi [21]. Şubat 2016’da Nasdaq, Tallinn Borsası’nda[22] işlem gören şirketlerde hisse sahibi olan hissedarların genel kurullarda uzaktan oy kullanmalarına olanak tanıyan bu Blockchain tabanlı e-oylama uygulamasını duyurmuştu. Bu pilot uygulamada, hisse sahipliklerinin kaydedilmesi için Blockchain kullanılmış ve pay sahipleri sahip oldukları varlıklara uygun olarak oy hakkı tokenları almıştı.

Sonuç

Bunların ışığında Blockchain daha keşfedilmeye devam edilen bünyesinde birçok avantaj ve potansiyel barındıran bir sistemdir diyebiliriz. Her ne kadar maliyet, hız, güvenlik, şeffaflık ve gizlilik konusunda avantajları olsa da kullanım amaçları ve olası zararlar, nezdinde de iyi bir değerlendirme yapmak gerekecektir. Zira MIT’ye göre Blockchain’in oylamalarda kullanmak için güvenli olmadığı da belirtilmektedir [23].  Gerçekten de, daha Blockchain’i tamamıyla keşfetmedik ve birçok risk unsuru da bulunmakta. Yeniliklerin dijital dünyaya entegrasyonu her ne kadar verimli olsa da atılan adımların da ihtiyatlı olması gerekmektedir. Özellikle de MIT’nin yorumlarında seçmenlerin özel anahtarlarını koruyabilmeleri noktasında çekimser kalınan ve teknik sorunları da içeren noktalar bulunmaktadır. Birçok ülke ve şirket nezdinde oylamalara ilişkin pilot uygulamalar sürdürülmektedir. Nitekim 2022 yılında Bilkent Üniversitesinde, ‘‘safeElect’’ isimli proje ile Blockchain kullanılarak dijital oylama sistemi geliştirildiği belirtilmiştir [24]. Şu an hukukumuzda Blockchain sistemi ile oylama yapılmasını yasaklayan veya bunu özel olarak mümkün kılan bir düzenleme yer almamaktadır. Belki de yakın zamanda genel kurul toplantılarının elektronik yolla yapılmasına dair hükümlere ek bir hükmün düzenlenmesi faydalı olabilir. Şimdilik hem şirketler hem de hükümetler nezdinde bu husus ülkemizde bir tartışma-öneri konusu…İlerleyen zamanda genel seçimlerde olmasa da, Blockchain sistemi ile genel kurul oylamalarını gerçekleştiren şirketleri ülkemizde de görmek kuvvetle muhtemel olacaktır.

Yazar Ömer Batuhan UÇMAK’ın tüm yazılarını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Av. Davut GÜRSES vd.’ın Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcı MASAK Yükümlülükleri isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.

[1] https://akademi.bitlo.com/makale/blockchain-tarihi

[2] https://101blockchains.com/history-of-blockchain-timeline/

[3] KARAHAN Çetin., TÜFEKÇİ Aslıhan., “Blokzinciri Teknolojisi ve Kamu Kurumlarınca Verilen Hizmetlerde Blokzincirin Kullanım Durumu”, Verimlilik Dergisi, T.C. Sanayi ve Teknoloji bakanlığı Yayını, Sayı:4, 2019, s.160

[4] KAPANCI Kadir Berk, Özel Hukuk Penceresinden Blokzincir: “Sanal Para” Değerleri ve “Akıllı Sözleşmeler” Üzerine Değerlendirmeler, Gelişen Teknolojiler ve Hukuk I: Blokzinciri, İstanbul 2020, s.113-155

[5] BİLGİLİ Fatih, CENGİL M. Fatih, “Bitcoin Özelinde Kripto Paraların Eşya Niteliği Sorunu”, Ağustos 2019, s.5, SSRN: https://ssrn.com/abstract=3432713 veya http://dx.doi.org/10.2139/ssrn.3432713

[6] GÜVEN Vedat, ŞAHİNÖZ Erkin, Blokzincir Kripto Paralar Bitcoin, İstanbul, Kasım 2018, s. 45.

[7] BİLGİLİ Fatih., CENGİL M. Fatih., Blockchain ve Kripto Paralar Hukuku, Dora Yayınları, Güncellenmiş 2.Baskı, 2022, s.48

[8] https://cbddo.gov.tr/sss/blokzincir-sozlugu/

[9] DOĞANCI Doğa Ekrem, Blokzincirine Dayalı Akıllı Sözleşmelerin Hukuki Nitelikleri, Kuruluşu, Yorumu, İfası ve Bazı Örnek Hukuki Uygulamalar, On İki Levha Yayıncılık, 1.Baskı, Ağustos 2021, s.31

[10] KARADENİZ Salih, ‘‘Anonim Şirketlerde Elektronik Genel Kurul’’, İMHFD, C. 7, S. 13, 2022, s. 491-520.

[11] https://www.erdem-erdem.av.tr/bilgi-bankasi/anonim-sirketlerde-oy-hakkinin-kullanilma-usulu

[12] AKIN İrfan, ‘‘Dijital Gelişmelerin Şirketler Hukuku Üzerindeki Etkisi’’, TAÜHFD, 2022; 4(1): 3-26

[13] BİLGİLİ Fatih., CENGİL M. Fatih.,  s.382

[14] AKIN İrfan, s.16

[15] A.g.e.

[16] KESKİN Orhan Enes, Block Zincir ( Blockchain ) Teknolojisi: Mimarisi Ve Uygulama Alanları, Yüksek Lisans Tezi, İzmir 2019, s.47

[17] Boucher, Philip, “How Blockchain Technology Can Change Our Lives?”, Avrupa Parlamentosu Araştırma Servisi, 2017, s. 12

[18] https://www.luxoft.com/pr/report-on-switzerlands-first-blockchainbased-vote-reveals-citizens-want-more-evoting

[19] https://www.voteaustralia.org.au/blockchain_voting

[20] https://www.iberdrola.com/press-room/news/detail/iberdrola-first-company-to-use-blockchain-to-certify-shareholdings-general-shareholders-meeting

[21] https://www.ecgi.global/sites/default/files/working_papers/documents/3582017.pdf s.17

[22] https://www.reuters.com/article/idUSL1N1FA1XK/

[23] https://www.linkedin.com/pulse/blockchain-ve-oylama-sistemleri-avantajları-dezavantajları-wnj1f/

[24] https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/dijital-oy-sistemine-kripto-paranin-altyapisiyla-hiz-kazandirdilar/2619575