HTS Kayıtlarının Uygulamada Kullanımı ve Avukatlar İçin Stratejik Yaklaşımlar

Okuma Süresi: 3 Dakika

HTS Kayıtlarının Uygulamada Kullanımı ve Avukatlar İçin Stratejik Yaklaşımlar

HTS (Historical Traffic Search) kayıtları, dijital çağın en kritik delil kaynaklarından biri olarak hem teknik hem de hukuki inceleme süreçlerinde özel bir öneme sahiptir. Ancak bu kayıtların taşıdığı potansiyel delil değeri, yalnızca ham veriler olarak mahkemeye sunulduklarında değil, adli bilişim uzmanları tarafından teknik olarak analiz edilip hukuki argümanlarla desteklendiklerinde ortaya çıkar. Bu noktada, HTS kayıtlarının etkili bir şekilde kullanımı, avukatların sürece ne derece hâkim oldukları ve uzman iş birliğini ne ölçüde doğru yönettikleri ile doğrudan ilişkilidir.

Bu yazımda, HTS kayıtlarının mahkemelerde delil olarak kullanılmasına dair uygulamada karşılaşılan sorunlar, bu sorunların çözümünde izlenmesi gereken usuller, adli bilişim uzmanlarının katkısı, mahkeme kararlarında HTS kayıtlarının değerlendirilme biçimi ve avukatların bu süreci nasıl etkin bir stratejiye dönüştürebilecekleri üzerinde durulacaktır.

1. HTS Kayıtlarının Uygulamadaki Rolü

HTS kayıtları, bir kimsenin belirli bir zaman dilimi içerisinde kimlerle, nerede, ne kadar süreyle iletişim kurduğunu ve hangi baz istasyonuna bağlandığını ortaya koyan veri kümeleridir. Bu kayıtlar, ceza yargılamalarında;

  • Sanığın olay anında suç mahallinde bulunup bulunmadığının tespitinde,
  • Suç ortaklarının birbirleriyle olan iletişim düzeyinin analizinde,
  • Suçun planlanıp planlanmadığının ortaya konulmasında,
  • Hareket analizi üzerinden olayın seyrinin kronolojik olarak çözülmesinde oldukça yoğun biçimde kullanılmaktadır.

Ancak HTS kayıtlarının tüm bu amaçlarla kullanılabilmesi, verinin doğru temin edilmesi, analiz edilmesi ve yorumlanmasına bağlıdır.

2. Uygulamada Karşılaşılan Temel Sorunlar

2.1. Eksik veya Yetersiz HTS Verisi

Mahkeme kararıyla operatörden gelen HTS kayıtları çoğu zaman sadece çağrı detay kayıtlarını (CDR) içerir. Ancak zaman damgaları, baz istasyonu sektörü, sinyal kalitesi, IMEI numarası, IP atamaları gibi ek veriler sağlanmadığında teknik analiz yetersiz kalır.

2.2. Teknik Yorumların Hukuki Değerlendirme ile Bütünleşmemesi

Birçok dosyada adli bilişim raporları teknik jargona boğulmuş, sadeleştirilmemiş ve mahkemeye açık, anlaşılır bir dilde sunulmamaktadır. Avukatın bu raporları doğru okuyamaması, savunmanın etkisini zayıflatır.

3. Adli Bilişim Uzmanlığı ile Etkin İş Birliği

HTS kayıtlarının yalnızca sayısal verilere dayanarak hukuki anlamlandırmasının yapılması çoğu zaman mümkün değildir. Bu nedenle avukatlar, adli bilişim uzmanlarıyla aşağıdaki başlıklarda etkin iş birliği kurmalıdır:

3.1. Teknik Rapor Talebi

Uzman raporu talep edilirken;

  • Olay tarihi ve saatinin net olarak belirtilmesi,
  • Belirli bir coğrafi alanın daraltılmasını içeren baz istasyonu analizinin istenmesi,
  • Sanığın cihazının IMEI numarası üzerinden diğer sinyallerle eşleştirilmesi,
  • Aynı anda sinyal aldığı diğer cihazların tespiti gibi detaylı hususlar açıkça ifade edilmelidir.

3.2. Saha Haritalaması

Baz istasyonu haritalarıyla HTS verilerinin üst üste çakıştırılması, sanığın belirli bir anda nerede olabileceğine dair daha somut bir görsel delil sağlar. Bu haritaların, mahkemeye sunulacak dilekçelere eklenmesi savunmanın gücünü artırır.

4. HTS Verilerinin Delil Niteliğinin Yargıtay Uygulamasındaki Yeri

Yargıtay, HTS kayıtlarını genellikle destekleyici delil olarak kabul etmekte; tek başına hüküm kurmaya elverişli görmemektedir. Ancak diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde HTS kayıtları önemli rol oynayabilmektedir.

4.1. Emsal Karar Analizi

YCGK, 24.03.2015, E. 2013/5-247, K. 2015/60:

“Sanıkların aynı baz istasyonundan sinyal almaları, onların yüz yüze geldiklerini göstermemektedir. Aynı baz istasyonundan sinyal alan binlerce kişi olabilir.” Bu içtihat, avukatların HTS kayıtlarına gereğinden fazla anlam yüklemesini engellemeli; bu tür verilerin tek başına değil, diğer maddi delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

5. Stratejik Savunma Teknikleri

HTS kayıtlarını savunma aracı olarak etkili biçimde kullanmak isteyen avukatlar aşağıdaki stratejileri benimsemelidir:

5.1. “Aynı Anda İki Lokasyonda Görünme” Paradoksu

Birçok HTS kaydında, kişinin aynı zaman diliminde farklı lokasyonlardan sinyal aldığı görülmektedir. Bu durumda, savunma, cihazın teknik özelliklerine, baz istasyonunun sektör yoğunluğuna ve roaming etkisine atıfla bu çelişkiyi lehine çevirebilir.

5.2. Sinyal Kalitesi – Yakınlık İlişkisi

Baz istasyonuna sinyal gücü üzerinden bağlanan kullanıcıların, istasyonla fiziksel mesafesi doğru orantılıdır. Sinyal gücünün düşük olduğu HTS kayıtlarında, sanığın o bölgede “geçici olarak” bulunduğu, sabit şekilde kalmadığı savunulabilir.

5.3. Alternatif Konum Tezi

HTS verileri bir kişinin olay mahalline yakın olduğunu gösterse dahi, aynı anda orada olmayan tanık beyanları veya dijital zaman damgalı başka veriler (kamera kaydı, GPS verisi, banka işlemi vs.) ile bu iddia çürütülebilir.

6. HTS Kayıtlarının Geleceği: 5G, VoLTE ve Konum Hassasiyeti

5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte baz istasyonlarının yoğunluğu artacak, bu da konum tespitinde daha hassas sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca VoLTE ve IMS teknolojileri ile cihazın baz istasyonuna olan uzaklığı daha net analiz edilebilecektir.

Avukatlar, ilerleyen dönemde şu gelişmelere dikkat etmelidir:

  • 5G istasyonlarının üçgenleme kapasitesi,
  • IP bazlı oturum kayıtlarının konum analizi,
  • Lokasyon servisleri ile HTS’nin birlikte yorumlanması

Bunlar, HTS’nin sadece tarihsel trafik değil, “anlık ve gerçek zamanlı” konum bilgisi sağlayabileceği bir süreci başlatacaktır.

7. HTS ve Dijital Deliller Arasındaki Bütünleşik Delil İnşası

HTS kayıtları, diğer dijital delillerle birleştirilmeden bağımsız anlam ifade etmez. Aşağıda HTS kayıtlarıyla birlikte yorumlanabilecek deliller sıralanmıştır:

  • CCTV görüntüleri
  • Mobil uygulama hareket kayıtları (örn. WhatsApp son görülme)
  • Banka giriş ve çıkış saatleri
  • Toplu taşıma kart hareketleri
  • Otopark giriş çıkış saatleri

Avukatlar, HTS kayıtlarını bu tür verilerle ilişkilendirmeli ve çok katmanlı bir savunma stratejisi geliştirmelidir.

Sonuç ve Değerlendirme

HTS kayıtlarının hukuki süreçlerde kullanımı, yalnızca verinin mahkemeye sunulmasıyla sınırlı değildir. Delilin elde edilme usulü, teknik yeterliliği, analiz kapasitesi ve diğer dijital bulgularla uyumu, HTS kayıtlarını etkili kılar. Bu nedenle avukatların, adli bilişim uzmanlarıyla multidisipliner bir yaklaşımla çalışması, sadece delilin kabulü için değil, yargılamada “hakikate ulaşma” amacı için de zorunludur. HTS kayıtları artık modern ceza yargılamasının vazgeçilmez parçaları arasında yer almaktadır. Ancak HTS’nin potansiyelinin tam anlamıyla ortaya çıkabilmesi, avukatların bu teknik veriye hâkimiyeti, analizleri doğru yorumlayabilmesi ve mahkeme önünde bu verileri güçlü argümanlara dönüştürebilme becerisine bağlıdır.

Cüneyt ÜRE’nin “HTS Kayıtlarının Hukuki ve Teknik Açıdan Değerlendirilmesi” isimli yazısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

  1. Sayımızdaki“Mucit Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Halil Murat ÜNVER” ile röportajımız için bağlantıyatıklayınız.

Yazar: Cüneyt ÜRE / Adli Bilişim Uzmanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir