Siber Uzay ve Karanlık Yüzü
Siber Uzay Nedir?
Her ne kadar pek aydınlık bir başlık olmasa da durum maalesef böyle. İletişim cihazları ve iletişim hatlarının oluşturduğu bir ortam, siber uzay. Daha çok bilinen isimleriyle tanımlayalım: Bilgisayarlar, cep telefonları gibi internete bağlı bilişim cihazlarımız ve o muhteşem ağların ağı internet. Nedir bu siber dünya sorusunu insanlara yöneltsek, hemen hemen herkes kendince bir cevap verecektir. Kimine göre; işini yaptığı ortam, kimine göre alışverişini yaptığı Pazar, kimine göre de arkadaşlarıyla zaman geçirdiği oyun alanıdır. Siber dünya herkes için farklı bir anlam taşımaktadır.
Siber Tehditler
Saya saya bitirmeyeceğimiz kadar çoktur. Hemen hemen her gün yeni bir tanesi eklenmektedir. Her ne kadar çok çeşitli tehditler olsa da temelde aynı amaçlar yatmaktadır. Bir şekilde menfaat temini. Bazen bu menfaat ekonomik olurken bazen de yerini duygusal ve manevi menfaatlere bırakır. Eğer ortada bir kazanç varsa diğer tarafın kaybı söz konusudur. Teknolojiyle beraber teknolojik suçlular girdi hayatımıza. Suçlular, neredeyse teknolojinin gelişimiyle aynı hızda gelişme gösterdiler. Bazen bu gelişim teknolojiyi de geride bırakacak hızlara ulaştı. Siber ortamın suçluları yani Siber Suçlular bu uçsuz bucaksız ortamda kandırabilecekleri insanları yani kullanıcıları aramaya başladılar. Her gün farklı rollere farklı kişiliklere büründüler. 2000’li yılların telefon dolandırıcıları da terfi ederek siber ortamdaki yerlerini almakta gecikmediler. İnternet ortamında kullanıcıların bıraktıkları bilgi kırıntılarını toplaya toplaya kendilerine av aramaya başladılar. Hep bu tehditlerin altında kullanıcıların kendileri hakkında dikkatsizce bıraktıkları bilgilerin yeniden kendilerine karşı kullanılmak üzere sinsice toplanması yatar.
Siber Suçlular
Nasıl dışarıdaki tehlikelerden evimizi korumak için her türlü önlemi alma konusunda bir an bile düşünmüyorsak internet ortamında da aynı şekilde davranmalıyız. Hiç kilitsiz ev kapısına rastladınız mı? Bu sorunun cevabı çok çok büyük bir ihtimalle; hayır olacaktır. Peki neden açılabilir kilit yani tahmin edilebilir şifreler kullanalım? Elbette ki bu daha alfabenin ilk harfi gibi siber suçlulara karşı alacağımız önlemlerin ilk aşmalarındandır. Siber suçlu diye nitelendirdiğimiz bu kişiler siber uzayın karanlıklarındaki amaçlarına göre farklı isimler alırlar. Bazen Siber Hırsız olurlar bazen Siber Dolandırıcı, bazen de Siber Zorbalara dönüşürler. Gözümüzden bile sakındığımız çocuklarımıza musallat olurlar. Sadece çocuklar değildir, bu siber zorba olarak adlandırılan suçluların hedefleri. Her yaştan her cinsiyetten internet kullanıcıları olabilir hedefleri.
Siber Zorbalık
Biraz daha fazla konuşmak lazım bu siber zorbalık konusunda. Neden derseniz, aslında bu karanlık ortamda çok farkında olunmasa da en çok işlenen suçlardandır. Ne yaş ne cinsiyet ayırt etmeden dijital karanlıkların korkulu rüyasıdır. Sokakların “ne bakıyorsun lan” diye başlayan güç gösterisidir. Sokakta bu cümlenin sahibi belirlidir en azından. İnternet ortamında bilemezsiniz kim var karşınızda. O kendini nasıl tanıtıyorsa öyledir sizin zihninizde. Bu nedenle zaten en çok zarar göreni çocuklardır. Hayal gücü en geniş olanlardır çocuklar. İşte bu yüzden bu siber zorbalar ağır bir baskı kurarlar çocukların üzerinde. Çabuk etkilenirler. İçine kapanırlar. Kolayca anlamak mümkün değildir siber zorbalık mağdurunu. Dikkatlice izlemek gerekir. Siber Zorbalık deyince sadece şiddet algılanır bazen, dijital alanda şiddet. Aslında sadece bu değildir. Sosyal medyada bir kişi hakkında yalan bilgiler yaymak ya da utandırıcı fotoğraflarını yaymak ta siber zorbalıktır. Burada önemli olan mağdurun normal dışı duygulara bürünmesidir. Bazen bir utanç bazen bir korku. İlerleyen aşamalarda bu sıkıntılar duygusal problemlerden baş ağrısı, uykusuzluk, karın ağrısı gibi fiziksel problemlere dönüşebilir.
Sonuç
Hepimiz böyle bir saldırının kurbanı ve mağduru olabiliriz. Böyle bir durumla karşılaşan kullanıcı eğer çocuksa mutlaka ebeveynlerine bilgi vermelidir. Ebeveynler de en kısa sürede kolluk kuvvetlerine bilgi vererek siber zorbalığın önlenmesi kapsamında ilk adımı atmalıdırlar. Sosyal ağların yardım bölümlerinde siber zorbalıkla karşılaşıldığında yapılması gerenler hakkında ayrıntılı açıklamalar bulunmaktadır. Bu açıklamaları dikkatle inceleyerek gerekli işlemler yapılmalıdır. Siber zorbalık ve siber şiddete başvuran kullanıcılar, şikâyet edilmeli, engellenmeli ve uzak tutulmalıdır. Gerektiğinde savcılığa suç duyurusunda bulunma noktasına gidecek işlemlere başvurulmalıdır. Daha aydınlık bir siber uzay için siber zorbalara boyun eğmeyin.
Siber Güvenlik Hukuku alanındaki diğer yazılarımızı bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazarın “Uluslararası Siber Güvenlik Standartları” isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Yazar: Avukat Murat Osman KANDIR / Hukuk ve Bilişim Dergisi Yayın Kurulu Üyesi
Bilgisayar Yüksek Mühendisi olarak uzun yıllar Siber Güvenlik ve Bilgi Güvenliği alanlarında çalışmıştır. Hukuk eğitimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamlamıştır. Bilişim ve Hukuk gibi iki farklı disiplini birleştirerek Bilişim Hukuku alanında çalışmalarını sürdürmektedir. Eskişehir Barosu nezdinde avukatlık yapmaktadır.