Marka Hukukunda İhtiyati Tedbir Uygulaması
1. İhtiyati Tedbir Nedir?
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 389. maddesi ile 399. maddesi arasında yer alan hükümlerinde düzenlenmiş olan bir çeşit geçici hukuki koruma müessesesidir. Tanımında da bahsedildiği üzere geçici bir koruma sağlayan ihtiyati tedbir uygulaması dava süreci başlamadan önce veya yargılama sırasında, uyuşmazlık konusu üzerinde sonradan telafi edilmesi zor ya da imkânsız olan zararların ortaya çıkmasını önlemek için başvurulan koruma tedbiridir. Bu tedbir kesin hüküm niteliğinde değildir, hakkın korunmasını veya hak kaybının önlenmesini sağlayacak olan bir çeşit hukuki araçtır.
Üstündağ, ihtiyati tedbirlere ilişkin olarak şöyle demektedir. “İhtiyati himaye tedbirleri, hemen etki eden bir güce sahip olduklarına göre, bunlara öyle muhteva vermeliyiz ki, henüz işin esası hakkında bir karar yokken bu derece etkili olan bu tedbirler, esas hakkındaki davanın alacaklıya sağlayacağı sonucu sağlayamazsın ve ayrıca da, esas hakkındaki davanın sürüncemesiz takibine de sebebiyet verebilsin” (ÜSTÜNDAĞ, Saim, İhtiyati Tedbirler, İstanbul, 1981, s. 10.)
2.Marka Hukunda İhtiyati Tedbir Uygulaması
Marka kanununda ihtiyati tedbir ilişkin özel hükümler bulunmaktadır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) 159. maddesinde sınai mülkiyet haklarına tecavüz halinde talep edilebilecek ihtiyati tedbirin kapsamı açıkça belirtilmiştir. “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Kanunun bu maddesinden de anlaşılacağı üzere bir sınai mülkiyet hakkı olan marka hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde kullanıldığına ilişkin veya kullanılacak olmasına ilişkin ciddi çalışmalar yapıldığına dair delilin varlığı halinde, dava açma hakkı olan kişiler mahkemeden ihtiyati tedbir talep edebilirler. Bu tedbirler somut mal ve hizmetlere yöneliktir. İhtiyati tedbirin istenebilmesi için, bir zararın doğup doğmaması önemli değildir. Zararın önlenmesi amacıyla mahkemeden tedbir istenmesi, tedbir sebeplerinde sadece birisidir. Zarar doğmasa da, bir tehlike veya emrivakinin önlenmesi için ihtiyari tedbir istenebilir. Zira fikri haklara karşı yönelen hallerin, zarara sebebiyet vermese dahi, tekrar eski hale getirilemeyecek bir durum doğurması kuvvetle muhtemeldir.
SMK 149. maddeye göre ihtiyati tedbir talep edebilmek için 2 şart öngörülmüştür. Kullanımın marka hakkına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmesi veya tecavüzün gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığının ispat edilmesidir. İhtiyati tedbir hakkının varlığı marka tesciliyle doğacaktır. Ancak ki bazı zaruri durumlarda,
HMK m.389/1’de “Mevcut durumda meydana gelebilecek değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından veya hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Marka hukuku kapsamında ise verilecek ihtiyati tedbir kararlarının neler olduğu SMK m. 159/2’de düzenlenmiştir;
“İhtiyati tedbirler özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır:
- Davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması.
- Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen ya da ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara veya patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde ya da gümrük ve serbest liman ya da bölge gibi alanlar dahil, bulundukları yerde el konulması ve bunların saklanması.
- Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi”
Korunma süresi biten markanın üzerinden istenen ihtiyati tedbir talepleri mahkemece kabul edilemez.
İhtiyati tedbir talebinin marka ve patent hukukunda yöneltilebileceği kişiler ise şunlar olabilir; korunan hak ile aynı ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkartan, ithal eden, ticari amaçla elde bulunduran, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretle tecavüzde ve haksız rekabette ise, tecavüz fiilini işleyenler aleyhinde talepte bulunulabilir. Bu tedbir kararı için herhangi bir yetkili mahkeme belirlenmemiştir. 3. Kişiler tarafından veya marka hak sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yerdeki mahkemedir.
Marka ve Patent Uzmanı Tuğba Nur ARSLAN’ın diğer yazılarına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Yazarın 9. Sayımızdaki Markanın Kullanılmaması Nedeniyle Hak Kaybı isimli yazıyı bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Kaynakça
- Ünal TEKİNALP, Fikri Mülkiyet Hukuk, 2012
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/69967
- Çolak, Uğur, Türk Marka Hukuku, İstanbul 2018
- http://www.turkhukuksitesi.com/makale_479.htm
- https://www.turkpatent.gov.tr/mevzuat

Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden 2014 yılında mezun olmuştur.
NeoMark Patent Ofisi’nde 8 yıldır Marka&Patent Uzmanlığı görevini yapmaktadır.
Genç girişimci kadınlara yönelik bir çok sosyal sorumluluk projesinde yer alarak marka ve patent konularında kadınlara ve girişimci gençlere gönüllü danışmanlık vermektedir. Evli ve bir kız çocuğu annesidir.