Marka İptal Taleplerinde Türk Patent ve YİDK Dönemi
10.01.2024 tarihinden itibaren, markaların iptal taleplerinde başvurucular artık Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda bulunacaklar.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 192/1(a) maddesi uyarınca 26. Maddede düzenlenen iptal prosedürünün, kanunun yürürlük tarihi olan 10.01.2017 tarihinden 7 yıl sonra yürürlüğe gireceğini belirtmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu, EPATS sistemi üzerinden yapmış olduğu
“6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 26’ncı maddesinin ve 192’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yürürlüğe girecek olan marka iptal talepleriyle ilgili başvurular 10 Ocak 2024 tarihi itibarıyla Kurumumuz Elektronik Başvuru Sistemi (EPATS) üzerinden alınacaktır.
Ön başvuru olarak alınacak taleplerle ilgili olarak, Kurum tarafından yapılacak şekli inceleme sonucunda uygunluk bildirimini müteakiben ücreti ödenecek olan başvuruların işlemlerine devam edilecektir.” duyurusu ile marka iptal taleplerini EPATS sistemi üzerinden almaya başladığını duyurmuştur.
SMK 192/1(a) bendinin yürürlüğe girmesinin hukuki sonuçları nelerdir?
Yidk davaları nedir?
İlgili hükümlerin hukuki sonuçlarını değerlendirmek için öncelikle YİDK davalarının ne tür durumlarda açıldığını ifade etmek gerekir. YİDK davaları, Türk Patent ve Marka Kurumu bünyesinde yapılan başvurularda, Kurum tarafından verilen kararların iptaline ilişkin spesifik bir dava türüdür. Söz konusu davalar, Türk Patent bünyesinde yer alan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen kararların iptaline ilişkindir.
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK), Türk Patent nezdinde yapılan marka başvurularında Kurum içi itiraz mekanizmasının bir parçasıdır. Başvuruyu ilk aşamada ele alan marka uzmanı tarafından verilen kararlar, yasal süreler içinde itiraz edilmesi üzerine YİDK tarafından incelenerek karara bağlanır. YİDK tarafından verilen karar, Kurum’un nihai kararıdır.
Söz konusu davanın açılması için yasal şartlar;
-Kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 60 gün içinde,
-Türk Patent ve Marka Kurumu ile (varsa) karar lehine olan ilgili üçüncü kişiler davalı olarak gösterilmeli,
– SMK (156/2) uyarınca dava Ankara Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.
Marka İptal Prosedürü 2017-2024 Arası Dönem Uygulaması
SMK geçici 4. Maddesine göre 7 yıllık dönem boyunca iptal yetkisi mahkemelere verilmiştir. İşbu süre boyunca SMK’da yer alan yetki ve görev kuralları, iptal davaları bakımından da uygulanmıştır.
SMK 156 maddesi uyarınca;
SMK’da öngörülen davalarda görevli mahkeme Fikri Sınai Haklar Hukuk ve Ceza Mahkemeleridir. Fikri Sınai Haklar Mahkemeleri bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk ve Asliye Ceza Mahkemeleri işbu davaları Fikri Sınai Haklar Mahkemesi sıfatı ile bakacaktır.
SMK 156/3 hükmü uyarınca sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme,
-Davacının yerleşim yeri,
-Hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yer veya fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemeleri olarak belirtilmiştir.
SMK 156/4 hükmü uyarınca davacının Türkiye’de yerleşim yeri olmaması durumunda,
-Varsa davacının, davanın açıldığı tarihte Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinde kayıtlı vekilinin iş yerinin bulunduğu yer mahkemeleri,
-Dava tarihinde vekil yok/silinmiş ise Türk Patent ve Marka Kurumu’nun merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir.
Üçüncü kişiler tarafından sınai hak sahipleri aleyhine açılacak davalarda, davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Davalının Türkiye’de yerleşim yeri bulunmadığı durumlarda SMK156/4 hükmü uygulanır.
Yeni Dönemde Yürürlüğe Giren Usul Kuralları
SMK 192/1(a) bendinin yürürlüğe girmesi ile birlikte, iptal davası talepleri için artık mahkemelerde değil Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde talepte bulunulacaktır.
Söz konusu düzenleme ile iptal talebi artık Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararı ile sonuçlanacaktır.
Bu bakımdan SMK156/3 maddesi uyarınca iptal talepleri, Kurum kararına karşı açılacak dava statüsünde değerlendirilecek ve Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri yetkili ve görevli olacaktır.
Usul hukuku bakımdan ortaya çıkan bir diğer sonuç ise davanın tarafları bakımından Türk Patent ve Marka Kurumu’nun da taraf gösterilmesi zorunluluğudur. İptal taleplerinde yeni dönemle birlikte Kurum nezdinde karar verileceği göz önünde bulundurulduğunda, karar aleyhine olan taraf Kurum kararının iptali için açacağı davada Kurum’u da taraf olarak göstermelidir.
Sonuç
SMK 192/1(a) bendinin yürürlüğe girmesi ile, markaların iptal prosedüründe yeni bir döneme geçilmiş ve marka iptal davaları statüsel olarak, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen nihai kararların iptali prosedürüne tabi olmuş ve YİDK İptal Davalarının bir parçası haline gelmiştir. İşbu hükmün yürürlüğe girmesi, usul hukuku bakımından önemli sonuçlar doğurmuştur. Artık marka iptal taleplerine ilişkin nihai kararların bir idari işlemin iptali davası şeklinde Türk Patent ve Marka Kurumu davalı gösterilmek sureti ile Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin kesin yetki ve görevi çerçevesinde açılması gereklidir.
Fikri Mülkiyet Hukuku alanındaki tüm Blog yazılarını okumak için bağlantıya tıklayınız.
Doç. Dr. Pelin KARAASLAN’ın Yeni Sayı’mızda çıkan “Çalışanların Meydana Getirdikleri Yazılımlar Üzerinde Hak Sahipliği” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazar: Av. Arda ÇETİN / Marka Vekili
Kaynakça
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu
epats.turkpatent.gov.tr
Hukuk ve Bilişim Dergisi ve Blog kısmımızda,
Bilişim Suçları
Blockchain ve Dijital Paralar
Yapay Zekâ ve Robot Hukuku
Elektronik Ticaret Hukuku
İnternet Hukuku
Kişisel Verilerin Korunması Hukuku
Start-Up Hukuku
E-Spor Hukuku
Fikri Mülkiyet Hukuku ve benzer teknoloji hukuku alanlarında yazılar okuyucularımıza sunulmaktadır.