NFT Teknolojisi, Sanatçıların Haklarını Gerçekten Koruyabiliyor mu?

dünya fikri mülkiyet günü NFT sanatçı sanat eseri
Okuma Süresi: 5 Dakika

Makalemizde NFT Teknolojisi Sanatçıların haklarını Gerçekten Koruyabiliyor mu? konusunu inceleyeceğiz.

NFT’ler, Sanatçıların Emeklerini Abartıldığı Kadar Koruyabiliyor mu?

Giriş

  2008 yılı dünya krizi devlet paralarına ve onu kontrol edip, yönetenlere karşı güveni bitirdi. Satoshi Nakamoto kriz sonrası yayınladığı white paper’da krizin nedenini parayı yöneten finans kuruluşlarının açgözlülüğüne ve parayı kontrol eden devletlerin vurdumduymazlığına bağladı. Aynı white paper’da Nakamoto Bitcoin isimli kripto olarak tabir ettiğimiz blockchain teknolojisi vasıtasıyla şifrelenmiş bir para birimini tanıttı.

O gün Nakamoto zincirin ilk halkasını oluşturdu. O gün çok anlaşılmasa da Satoshi Nakamoto’nun insanlık tarihine sunduğu bu teknoloji parayı ve onunla ilişkisi olan bütün enstrümanları içine çekip bir devrime dönüşecekti. İlk halka sonrası her geçen gün yeni halkalar eklenmeye devam ediyor blockchain devrimine. Bir girişim bu teknolojinin hızı ve güvenini alıp ödeme ve transfer sistemi kurdu, başka bir girişimci bu teknolojinin güvenilirliğini alıp sözleşme sistemi kurdu derken bu günlerde herkesin dilinde olan NFT’ler ortaya çıktı.

NFT nedir?

Non Fungible Token (Gayri misli jeton) en kısa tanımıyla başka bir eşi daha bulunmayan dijital varlıklardır. Koleksiyoner ürünlerinden sanal ayakkabılara, sanal oyun içeriklerinden dijital mülklere, eşsiz olan birçok dijital varlığı temsil etmektedir. NFT’ler blok zincir teknolojisi kullanılarak, büyük çoğunlukla Ethereum token standartlarıyla üretilmektedir. Ancak kripto para birimlerinin aksine Ethereum’un ERC-20 standardında değil, ERC-721 ve ERC-1155 standartlarında işlem görmektedirler.

NFT’leri özgün kılan diğer sanal ürünlerin aksine misli olarak kopyaları üretilememektedir. Üreticisi Ethereum zinciri üzerinde halkasını oluşturduğunda sadece kendi cüzdanında oluşmakta değiş tokuş veya satış işlemi gerçekleştirildiğinde tokene sahip olan kişinin cüzdanından diğer kişinin cüzdanına tokenize olmaktadır.

İşte bu sebeple bu enstrüman günümüzde bu kadar popüler oldu. Sanat eserinin üreticisi eserini ürettikten sonra Non Fungible Token üzerine hash işlemini gerçekleştirirken ne kadar token oluşturmak istediğini, sanat eserinin kimliğini yani kendi kimliğini eser ile birlikte token’e hash edebilmektedir. Ayrıca ERC-721 standardı ile oluşturduğu NFT’sini smart contract vasıtasıyla hızlı bir şekilde takasta edebilmektedir. NFT ile oluşturulmuş bir sanat eseri daha ilk aşamada hash işlemi gerçekleştirilirken kolay bir şekilde kimliklendirilip, üretilecek sayı belirleniyor ve bu hash işlemi gerçekleştirildikten sonra değiştirilemiyor.

Zincirdeki minerlar(madenciler) oylayıp NFT oluştuktan sonra o zincirin yapısı bir daha değiştirilemiyor ve bu eser sahibine sanat eserini güvenli bir biçimde muhafaza ve gerektiğinde takas, transfer fırsatı veriyor. İsterse eser sahibi sanat eserini muhafaza eder, isterse ilgili borsalara kote edip satış yapabilir. NFT bu saydığım işlemlerin hepsini eser sahibine bir tık ile yapma şansı veriyor. Bugüne kadar oluşturulmuş o kedi çıkartmaları, NBA koleksiyon kartları veya ayakkabı modelleri bu şekilde NFT’leştirildi ve borsalarda takas edilerek dudak uçuklatan rakamlara yeni sahiplerini buldu.

Peki, güvenliği sadece zincire hash işlemi gerçekleştirerek mi sağlıyoruz, bizim eserimizi veya bizim eserimize çok benzeyen bir eseri bizden evvel başka birisi NFT’leştirip borsalara kote ederse ne olacak?

NFT’lere Hukuki Açıdan Bakış

  Yukarıda sorduğumuz gibi eğer birisi bizim sanat eserimizi bizden evvel kendisi yapmış gibi NFT’leştirirse veya bizden sonra NFT’leştirirse, bunu borsaya kote edip takaş işlemi gerçekleştirirse ne yapabiliriz. Burada soruyu ikiye ayırıp cevaplamak istiyorum eğer biz o kişiden önce zincire hash edip minerların onayından sonra NFT oluşturursak kendimizi blok zincirin bir özelliği olan konsensus sayesinde korumuş oluruz.

Çünkü biz o kişiden önce NFT’leştirdiğimiz için bu zincir üzerinde açık bir şekilde görülür ve dahi bizim bu eserimiz miner onayından geçip NFT’leştirildiği için o kişi aynı eseri miner onayına sunsa bile NFT’leştirme gerçekleşmeyecek ama burada bir konuya parantez açmak isterim o da aynı eseri bizden sonra tekrar aynı zincir üzerine NFT’leştirilemeyecek ama benzeri bir eser miner onayından geçip NFT’leşebilecektir.

Burada kopyalamadan yine korunamayacağız yada başka bir zincire NFT’leştirme gerçekleşirse burada koruma sağlanamıyor çünkü her zincirin yönetim mekanizması birbirinden farklı. Halbuki gerek bizim hukukumuzda gerekse diğer devletlerin hukukunda fikri ve sınai haklara göre kopyalamaya da karşı korumaya sahibiz, blok zincir bu korumayı bize sağlamıyor. Sorunun diğer aşamasına gelirsek eğer bizden evvel bizim eserimizi birileri miner onayına sunup NFT’leştirirse eğer burada blok zincir bizi korumaz ve eserimiz sanki başkasınınmış gibi NFT’leşir ve borsalarda rahatça takas edilebilir.

Bu konu ile ilgili son günlerde bir olay yaşandı, birileri İngiltere’de popüler bir sanatçının tablolarını kendininmiş gibi NFT’leştirip borsada sattı. NFT’ler günümüzde aşırı popülerleştiği için üstün koruma sağladığı yönünde yanlış bir kanı hakim fakat yakın zamanda İngiltere’de yaşanan bu olay bile bize gösteriyor ki düşünüldüğü gibi NFT’ler fikri ve sınai haklar hukuku yada patent hukuku gibi eser sahiplerine eserleri üzerinde yukarıdaki bahsettiğim sebepler dolayısıyla üstün bir koruma sağlamamaktadır.

Blok zincir eser sahibine, eserini NFT’leştirirken kimliklendirmesini, istediği kadar üretmesini, üretirken belirlediği rakamdan fazla üretilmemesini ve kolay bir şekilde takas ve transfer işleme yapmasını sağlıyor. Düşünüldüğü gibi fikri ve sınai haklar gibi üstün bir koruma sağlamıyor ki şuan hiçbir kanun NFT’leri fikri ve sınai haklar kapsamında özel düzenleme yapmadı.

Merkezsizleştirilmiş Yapay Zeka

Yukarıda da belirttiğim gibi NFT’ler blockchain teknolojisi sayesinde belirli şartlar altında korunabiliyor ama aynı zincire mine edilmek şartı ile. Aynı eser bir kere mine edildikten sonra bir daha mine edilemiyor yada üreticisinin kimliği dışında başka bir kimliklendirme yapılamıyor fakat aynı eserin benzeri veya çok yakın kopyası aynı zincire kolaylıkla mine edilebilir veya başka zincirlere sanki o eserin sahibiymiş gibi başka biri mine edebilir.

Bu yüzyılda bütün herkesin kabul ettiği gibi iki önemli teknolojik bir devrim be bu devrimler bütün paradigmaları yavaş yavaş değiştirmeye başladı. Bunlardan birisi bu yazının konusu olan blok zincir teknolojisi diğeri ise yapay zeka teknolojisi. Fakat bu teknolojik gelişmelere ne kadar devrim desek de bunlarda bir çok açık yada sorun barındırıyor içlerinde. Son günlerde uzmanlar bu teknolojilerin açıklarının bu teknolojilerin kendileri kullanılarak düzeltilebilir görüşünü savunmaya başladı, demek istedikleri yapay zeka ve blok zincir teknolojilerinin harmanlanması.

Bu yazıda baştan sona merkezsizleştirilmiş yapay zekayı anlatmayacağım ama sanat eserlerinin NFT’leştrildikten sonra kopyalanıp tekrar NFT’leştirilmesi veya başka bir zincire başka birisi tarafından NFT’leştirme sorunun yapay zeka ve onun derin öğrenme imkanı ile çözülebileceğini düşünüyorum.

Şuan blok zincirde zincir yönetimi miner kontrolündeki node’larda ve bu node’lar tamamıyla bilgisayara programı eğer bu node’ları derin öğrenme ile beslenen yapay zeka algoritmalarına dönüştürüp bütün zincirleri, node’larının birbiri ile iletişim kurup konsensus yapabilen dev bir zincire dönüştürürsek ve bu zincirin yönetimini de tamamen yapay zeka destekli node’lara verirsek bu problemi çözebiliriz.

Çünkü yapay zeka algoritması derin öğrenme sayesinde daha önce mine edilen eseri veri bankasına aktarıp öğrenecek daha sonra zincire yüklenen aynı eseri veya benzer bir eseri şu anki node’lardan daha kolay ayırt edebilecek üstüne birde bütün zincirleri tek koca bir zincire dönüştürdüğümüzde yapay zeka tabanlı bu node’lar diğer zincirler ile bağlantılı olduğu için konsensus aşamasında o zincire yüklenen eserleride tarayıp ayırt edebilme yeteneğine sahip olacak.

Sonuç

Satoshi Nakamoto o gün o white paper’ı yazarken sadece bankları ve devletleri aradan çıkarıp daha güvenli bir para oluşturmak istedi ama aslında yıllardır finans sisteminin dört gözle beklediği devrimin ilk kıvılcımlarını başlattı. Ardından gelen adımlar o devrim için itki gücü oldu ve blockchain teknolojisini bugünlere getirdi.

NFT’lere sadece bir trend gözüyle bakmamak gerekiyor, NFT’ler bize varlıklarımızı korumayı ve onları kolayca güvenli bir biçimde transfer edebilme imkanını veriyor. Fakat bu yöntemin şuan bizim hayal ettiğimiz gibi bir koruma sağlayabilmesi için bu alanın devletler tarafından regüle edilmesi ve teknolojik olarak daha fazla geliştirilmesi gerekiyor. Eğer bu sistemin arkasında güvendiğimiz o devletler ve şuan devrim diye nitelediğimiz bu teknolojiler olursa her şey daha güzel olur…

Yazarımız Büşra SARIKAYA’nın NFT, Veri Koruma ve Gizlilik konulu yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Hukuk ve Bilişim Dergisi Yeni Sayısına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yazar:  Stj. Av. Şaban İbrahim GÖKSAL / İkonion Hukuk ve Kariyer Derneği

Anahtar Kelimeler

NFT, Non Fungible Token, Ethereum, Bitcoin, Smart Contract, Satoshi Nakamoto, Copyright, Patent, Fikri ve Sınai Haklar, Regülasyon, Regulation

Kaynaklar

  • https://www.law.kuleuven.be/citip/blog/non-fungible-tokens-and-copyright-crypto-buyer-beware/
  • https://www.ikonionhukukvekariyerdernegi.com/post/nfts-non-fungible-tokens
  • Tokenized: The Law of Non-Fungible Tokens and Unique Digital Property (Indiana Law Journal/ Joshua Fairfield)
  • https://www.bitlo.com/rehber/nft-nedir
  • https://www.forbes.com/advisor/investing/nft-non-fungible-token/
  • https://www.bbc.com/news/technology-56371912
  • https://www.creativebloq.com/features/what-are-nfts