Marka Tescil İşlemlerinde Muvafakat Kavramı

Okuma Süresi: 4 Dakika

Marka Hukukunda Muvafakat

Marka Tescilinde Muvafakat nedir?

10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu’yla (SMK) birlikte marka tescil işlemlerinde “muvafakat formu” kullanılmaya başlanılmıştır. Ülkemizde sınai mülkiyet hukuku kapsamında ilk kez uygulamaya alınan “muvafakat” kavramı, SMK’nin marka tescil işlemleri için getirmiş olduğu en önemli yeniliklerden birisidir. Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre, Arapça kökenli olan “muvafakat” kelimesi; “onama”, uygun görme”, “kabul etme” anlamlarına gelmektedir. (Türk Dil Kurumu / https://sozluk.gov.tr/ ) Muvafakat kavramı, “rıza mektubu” anlamına da gelmekte olup, “muvafakat mektubu” olarak da ifade edilmektedir.

Muvafakat kavramıyla birlikte, marka tescil hak sahipliğinin teklik ilkesine istisna getirilmiş, önceki hak sahibinin, sonraki bir başvuruya rıza göstermesi ya da muvafakat etmesi halinde, sonraki başvuruların tescil edilmesinin yolu açılmıştır. Şöyle ki;

Marka tescilinde “mutlak ret nedenleri”nin düzenlendiği SMK’nin 5/1(ç) fıkrasına göre “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.”  mutlak ret nedeni olarak kabul edilmiş ve bu tür başvuruların tesciline cevaz verilmemiştir.

Yukarıda belirtilen mutlak ret nedenini aşmasının yolu ise SMK 5/3 fıkrasında şu şekilde ifade edilmiştir; “Bir marka başvurusu, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kuruma sunulması hâlinde birinci fıkranın (ç) bendine göre reddedilemez. Muvafakatnameye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

Buna göre, tescilli bir markayla aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için marka tescil başvurusunda bulunacak olan gerçek veya tüzel kişiler, söz konusu başvurunun TÜRKPATENT (Kurum) uzmanları tarafından yapılacak olan re’sen incelemeden geçebilmesi için önceki hak sahibinden muvafakat alması ve bu muvafakat formunu başvuruyla birlikte Kuruma sunması gerekmektedir.

SMK 5/3 fıkrasının düzenleme gerekçesinde “Maddenin üçüncü fıkrasında ise bir marka tescil başvurusunun, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Enstitüye sunulması halinde birinci fıkranın (ç) bendine göre reddedilemeyeceği ve muvafakatnameye ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır.  Söz konusu hüküm ile -birbirileri ile ekonomik veya diğer yönlerden bağlı olanlar başta olmak üzere- başvuru sahiplerinin piyasada birlikte var olma yönünde ortaya koydukları iradenin korunması amaçlanmıştır.” (https://www2.tbmm.gov.tr/d26/1/1-0699.pdf)

Yukarıda aktarmış olduğumuz SMK’nin 5/3 fıkrasındaki muvafakat düzenlemesi kaynağını 2017/1001 sayılı AB Marka Tüzüğü’nden almaktadır. Maddenin düzenlenme gerekçesinde ifade edildiği üzere, muvafakat, birbirleri ile ekonomik olarak bağı olan gerçek veya tüzel kişilerin, aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markaları, önceki hak sahibinin muvafakat etmesiyle birlikte tescil ettirmelerinin yolu açılmıştır.

Örnek olsun; grup firmalarının birden çok tüzel kişi şirketi kurduğu bilinmektedir. Bir grup/holding adına tescilli olan bir markanın, yine aynı gruba bağlı tüzel kişi şirket adına tescil edilememe sorunu önceki marka sahibinin muvafakat etmesiyle ortadan kaldırılmış, birbiriyle ilişkili olan firmaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markalarını farklı tüzel kişilik adına da tescil edilmesinin yolu açılmıştır. Diğer yandan, muvafakat için firmaların birbirleriyle ilişkili olması zorunluluğu da yoktur. Dolayısıyla, önceki marka sahibi, markasıyla aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan bir başvuruya da muvafakat edebilmektedir.

Muvafakat Formu

6769 sayılı SMK’nin Uygulanmasına Dair Yönetmeliğine Göre Muvafakat Formunda Bulunması Gerekenler:

 Marka tescil başvuruları “mutlak ret nedenleri” kapsamında Kurum tarafından re’sen incelenmekte, önceki tescilli marka ile aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ve aynı ve ayırt edilemeyecek kadar benzer başvuruları SMK’nin 5/1(ç) fıkrasına kapsamında reddedilmektedir. Elbette, başvurusu yapılan markaları re’sen inceleyen Kurum uzmanları her başvuruyu kendi somut koşulları kapsamında inceleyip kararlarını vermektedir.

Marka tescil işlemlerinde kullanılan “muvafakat formu”, tescilli veya başvurusu yapılmış önceki tarihli marka sahibinin, markasıyla aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerinin aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler kapsamında, sonraki tarihli bir marka başvurusuna onay verdiğini gösteren bir belge türüdür. Muvafakat formunun noter onaylı olması gerekmektedir. Önceki hak sahiplerinin sonraki tarihli bir başvuruya muvafakat etmesine ilişkin kurallar Uygulama Yönetmeliğin m.10 hükmünde açıkça belirtilmiştir. Şöyle ki;

 

   1. Muvafakat verilen başvuru sahibi veya sahiplerinin kimlik ve iletişim bilgileri.

  2.  Muvafakat formunun başvuru aşamasında sunulması halinde muvafakata konu marka örneği; karara itiraz aşamasında sunulması halinde muvafakata konu başvuru numarası.

 3. Muvafakat veren başvuru veya marka sahibi veya sahiplerinin kimlik ve iletişim bilgileri ile muvafakata konu önceki tarihli başvuru veya markalara ait başvuru veya tescil numaraları.

 4. Muvafakat verilen mal veya hizmetler ile bunların sınıf numaraları.

 5. Muvafakat formu başvuru veya marka sahibi adına vekil tarafından imzalanmış ise muvafakat yetkisini içeren noter onaylı vekâletname veya söz konusu vekaletnamenin noter onaylı örneği.

 

Muvafakat formunda, yukarıda Yönetmelikten aktarmış olduğumuz hususlardan birisinin eksik olması halinde, Kurum, söz konusu eksikliğin giderilmesi için başvuru sahibine iki aylık bir süre tanımaktadır. Örneğin, muvafakat formunda önceki tarihli marka sahibinin muvafakat verdiği mal veya hizmetlerin ve Nice Sınıfları’nın belirtilmemesi halinde, Kurum, başvuru sahibine eksiklik bildirimde bulunarak söz konusu eksikliğe ilişkin bildirim yazısının tebliğinden itibaren iki ay içerisinde eksikliğin giderilmesini talep edecektir. Eksikliğin süresi içerisinde giderilmemesi halinde muvafakat talebi yapılmamış sayılmaktadır. Muvafakat formu kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Muvafakat, Kuruma sunulduktan sonra geri alınamaz. Diğer yandan, önceki tarihli marka sahibi, markasında bulunan tüm mal veya hizmetler için muvafakat verebileceği gibi, bir kısım mal veya hizmetler için de muvafakat verebilmektedir.

Önceki tarihli markanın tek sahibinin olması durumunda “Tek Sahipli Muvafakat Formu”, birden çok sahibinin olması durumunda ise “Çok Sahipli Muvafakat Formunun düzenlemesi gerekmektedir. Her iki form da Kurum tarafından yayımlanmış olup Kurumun web adresinden indirilebilmektedir.

Muvafakat Formunun Sunulabileceği Durumlar:

Muvafakat formu, marka tescil başvurusuyla birlikte sunulabileceği gibi, karara itiraz dosyasıyla birlikte de Kuruma sunulabilmektedir. Şöyle ki, tescilli olan bir markanın aynısı veya ayırt edilmeyecek kadar benzeri için aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler kapsamında başvuru yapılacaksa,  söz konusu başvuruyla birlikte önceki tarihli marka sahibiyle düzenlenen noter onaylı muvafakat Kuruma sunulabilir.  Başvuruyla birlikte muvafakat sunulması halinde, sonraki başvuru, önceki tescilli olan markadan dolayı “mutlak ret nedenleri” kapsamında SMK’nin 5/1(ç) gereğince ret kararı verilmeyecek, Kurum tarafından yapılacak olan re’sen incelemeden geçerek (başkaca bir neden yoksa) yayım kararı verilecektir.

Muvafakat formunun sunulabileceği bir başka durum ise şu şekildedir; önceki tarihli bir markayla aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan bir başvuru da muvafakat formunun sunulmaması ve söz konusu başvurunun Kurum tarafından SMK’nin 5/1(ç) gereğince ret kararı verilmesi halinde, karara itiraz dilekçesi veya Kurum tarafından karara itiraz dilekçesiyle ilgili karar verilinceye kadar sunulabilmektedir. Bu durum Yönetmeliğin 10/3 fıkrasında, “Muvafakat formu, başvuru formu ile birlikte veya karara itiraz halinde itiraz hakkında karar verilene kadar Kuruma sunulabilir. Muvafakat talebi olmasına rağmen muvafakat formunun Kuruma sunulmaması halinde herhangi bir eksiklik bildiriminde bulunulmaz ve talep yapılmamış sayılır.” şeklinde açıkça belirtilmiştir.

Son olarak, muvafakat formunun, sınai mülkiyet haklarından sadece marka tescil işlemleri için uygulandığını, diğer sınai mülkiyet haklarından olan tasarım, patent, faydalı model veya coğrafi işaretler için muvafakat talebinde bulunulamayacağını da belirtmiş olalım. Muvafakata ilişkin daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen okurlarımıza TÜRKPATENT uzmanlarından Elif AYKURT KARACA’nın “Marka Hukukunda Muvafakat ve Muvafakatin Uygulanma Koşulları” adlı kitabını öneririz.

Bu yazımızda marka tescil işlemlerinde uygulanan muvafakat kavramına ilişkin detayları aktarmaya çalıştık. Bir sonraki yazımız, marka tescil başvurularının yayımına yapılan itiraz ve itirazlar da uygulanan “kullanım ispatı”na ilişkin olacak. Bir sonraki yazı da görüşmek üzere…

 

Fikri Mülkiyet ve Marka Hukuku’na ilişkin tüm Blog Yazılarımıza bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Markanın Kullanılmaması Nedeniyle Hak Kaybı isimli Hukuk ve Bilişim Dergisi 9. Sayımızda çıkan yazımız da bağlantıdadır.