Milletlerarası Tahkim Kararının Tenfizinin Hukuka Aykırı Bir Şekilde Reddedilmesi Mülkiyet Hakkının İhlali Teşkil Eder Mi?

Okuma Süresi: 3 Dakika

Milletlerarası Tahkim Kararının Tenfizinin Hukuka Aykırı Bir Şekilde Reddedilmesi Mülkiyet Hakkının İhlali Teşkil Eder Mi?

Anahtar Kelimeler: Milletlerarası Tahkim, AİHM, Mülkiyet Hakkı, Hakem Kararının Tenfizi, ICC Tahkimi

Keywords: International Arbitration, ECHR, Right to Property, Enforcement Of The Arbitral Award, ICC Arbitration

Giriş

Milletlerarası tahkim, tarafların uyuşmazlıkları bağımsız ve tarafsız bir üçüncü kişi olan hakemlerin kararıyla çözmeyi amaçlayan etkili bir yöntemdir. Ancak, sözleşmenin taraflarının farklı ülkelerde yerleşik olmaları ve uluslararası tahkim kararlarının yargı sistemleri içinde doğrudan icra edilememesi, yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinin önemini ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle, yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusu özel önem arz etmektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda BM tarafından hazırlanmış bulunan Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1958 tarihli New York Sözleşmesi’ne birçok devlet taraf olmuştur. Hakem kararlarının tanınması ve tenfizi davalarının önemli bir kısmında 1958 tarihli New York Sözleşmesi uygulama alanı bulmaktadır.

Devletlerin milletlerarası tahkim kararlarının tenfizini keyfi olarak ve hukuka aykırı biçimde reddetmesini zorlaştıracak bir karar1 30 Haziran 2022 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (Buradan itibaren AİHM olarak anılacaktır.) tarafından verilmiştir.

A.     BTS HOLDİNG, A.S. v. SLOVAKYA KARARI

Başvuran şirket BTS Holding, Slovakya Ulusal Mülkiyet Fonu (Buradan itibaren NPF olarak anılacaktır.) ile yaptığı havalimanı hisse satın alma sözleşmesinin feshedilmesi üzerine 21 Haziran 2010 tarihinde Paris merkezli ICC tahkimine başvurmuştur. Tahkim mahkemesi, 8 Haziran 2012’de BTS Holding lehine bir karar vermiştir2.

4 Şubat 2013’te BTS Holding, Slovakya’da ICC kararının tenfizi için yerel mahkemeye başvurmuştur. Ancak NPF, tahkim kararının Slovakya kamu düzenine aykırı olacağı gerekçesi başta olmak üzere çeşitli gerekçelerle tahkim kararının tanınmasına ve tenfizine itiraz etmiştir. 31 Mart 2015 tarihinde, Bratislava 2.  Bölge Mahkemesi yerel mahkeme kararını onamıştır. Bunun üzerine BTS Holding 2015 yılında, adil yargılanma ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Slovakya Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Anayasa mahkemesi başvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

BTS Holding, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 20 Mart 1952 tarihli Ek 1 No’lu Protokolü’nün3 1. Maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 2017 yılında AİHM’e başvurmuştur. Tahkim kararının Ek 1 No’lu Protokol m.1 anlamında bir “mülkiyet” olduğunu ve Slovakya’nın kararı icra etmeyi reddetmesinin BTS’nin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

AİHM, dava hakkında 30 Haziran 2022 tarihinde karar vermiştir. Kararda, yerel mahkemelerin kamu düzeni müdahalesini devreye sokarken, başvuran şirketin temel haklarının korunması gerekliliklerini ve bunlar arasında adil bir dengenin kurulması gereğini dikkate almadığını belirtmiştir. Öte yandan mahkeme, bir tahkim kararının Ek Protokol m.1 anlamında “mülkiyet” olabileceğine ilişkin değerlendirme yapmıştır. Bir talebin, bir tahkim kararı nedeniyle icra edilebilir olduğu yeterince kanıtlanırsa, AİHS Ek 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesi anlamında bir “mülkiyet” teşkil edebileceğini belirtmiştir. Mevcut davada, başvuran şirket, kendi lehine bir miktar para ödenmesi için ICC Mahkemesi tarafından verilen bir tahkim kararına dayanmıştır. Bu kararın nihai ve bağlayıcı hale geldiği, tahkim merkezinin yargı yetkisinde için öngörülen usullerle itiraz edilebileceği ancak itiraz edilmediği ve New York Sözleşmesi ile Slovakya Tahkim Usul Kanununun ilgili hükümleri uyarınca, yabancı tahkim kararlarının ilke olarak Slovakya’da tenfiz edilebilir olduğunun tartışmasız olduğu ve netice itibariyle tahkim kararının 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesi anlamında bir “mülkiyet” oluşturacak kadar yeterli olduğu kanaatine ulaşmıştır. Bunun sonucu olarak da, Slovakya mahkemelerinin New York Sözleşmesi’ne aykırı şekilde yabancı tahkim kararının tenfizini reddetmesinin BTS Holding’in mülkiyet hakkını ihlal ettiğine, Ek Protokol m.1’in ikinci ve üçüncü cümleleri kapsamına giren bir husus olmadığına, ret gerekçesinin yeterli ve hakkaniyete uygun olmadığına hükmetmiştir.

B.      DEĞERLENDİRME

BTS Holding v. Slovakya, AİHM’nin, bir tahkim kararının 1. Madde anlamında bir “mülkiyet” olarak nitelendirilebileceğine açıkça yer verdiği bir kararı olduğundan önem arz etmektedir. Zira bu, AİHM’nin, bir devletin yabancı bir tahkim kararını tenfiz etmeyi hukuka aykırı olarak reddettiği diğer durumlarda da, potansiyel olarak müdahale edebileceği anlamına gelir. Karar, devletlerin, AİHM’de itiraz konusu olabileceğinden, özellikle kamu düzeni gerekçesiyle milletlerarası tahkim kararlarını keyfi olarak reddetmesini zorlaştıracaktır, bu bakımdan örnek teşkil etmektedir. Milletlerarası tahkim kararlarının daha tutarlı ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamaya yardımcı olabileceğinden milletlerarası tahkim açısından olumlu ve örnek bir karar olduğu kanaatindeyiz.

Tahkim ve Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri alanındaki tüm Blog yazılarımıza bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Tahkim Hukuku Özel Sayı’mızı okumak için bağlantıya tıklayınız.

Yazar: Ar. Gör. Ahmet Tokat

DİPNOTLAR

* Arş. Gör. Ahmet Tokat, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı, ahmettokat@yahoo.com

  1. 30.06.2022, Application No. 55617/17 BTS Holding, a.s. v. Slovakya, https://hudoc.echr.coe.int/eng?i=001-218080
  2. Özetle, tahkim Mahkemesi, NPF’nin başvuran şirkete 1.894.597,52 EUR anapara tutarı ve 13 Mart 2009 tarihinden tazminatın tamamen ödenmesine kadar geçen süre için 1.853.584,45 EUR üzerinden yıllık %14,25 faiz ödemesine karar vermiştir.
  3. Ek 1 No’lu Protokol Türkiye tarafından da 20 Mart 1952 tarihinde imzalanmış ve 10 Mart 1954 onaylanmıştır. 6366 Sayılı Onay Kanunu 19 Mart 1954 gün ve 8662 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

KAYNAKÇA

https://hudoc.echr.coe.int