Sürdürülebilirlik ve Girişimcilik
Girişimcilik lügatine eklenen ve kısa zaman içerisinde önemi idrak edilerek girişimciler için esaslı yapıtaşlarından biri haline gelen sürdürülebilirlik, girişimcilerin girişim serüvenlerine başlamadan önce değerlendirmeleri gereken konulardan biri olarak yer edinmektedir. Sürdürülebilirlik mefhumu yalnızca çevresel etkilere bağlansa da sürdürülebilirlik bir işletmenin her bir hücresine kadar işlemesi gereken finansal, hukuki ve birçok çerçeveden değerlendirilmesi gereken bir unsurdur. Sürdürülebilirlik, inovasyon ve girişimciliğin kesişiminde girişimlerin iş modellerini oluşturmadan ve hukuki süreçlerin tamamlanmasından önce değerlendirmesi gereken bir unsur olup bu çalışmada en genel hali ile ele alınmıştır.
1. Girişim Ekosisteminde Çevresel Sürdürülebilirlik
Girişim ekosisteminde çevresel sürdürülebilirlik, işletmelerin faaliyetlerinin dünya üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirgeyerek ve aynı zamanda uzun vadeli başarıyı garantileyerek çevresel ve sosyal sorumlulukları iş hedefleri ve operasyonlarına entegre etmesini gerektirir. Bu, ekolojik uygulamaları benimsemek, sürdürülebilir malzemeler kullanmak, atık miktarını azaltmak ve yerel ürünleri desteklemek gibi çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilmektedir. Günümüz iş dünyasında tüketiciler, satın aldıkları ürünlerin çevre üzerindeki etkileri konusunda giderek daha bilinçli hale gelmekte ve birçok kişi çevresel ve sosyal açıdan sorumlu ürün ve hizmetlere daha fazla ödeme yapmaya istekli olmaktadır. Bu nedenle, çevresel sürdürülebilirlik, uzun vadede başarılı ve sorumlu şirketler kurmak isteyen girişimciler için esaslı bir unsur haline gelmiştir. Özellikle ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) kriterleri, şirketlerin sosyal ve çevresel sorumluluklarını nasıl yerine getirdiklerinin ölçütü olarak ön plana çıkmakta, bu da girişimlerin sürdürülebilirlik konusundaki taahhütlerini somut eylemlere dönüştürmelerinin önemini artırmaktadır.
2. Girişimler için Sürdürülebilirlik Ölçüm Araçları ve Yöntemleri
Sürdürülebilirlik, girişimler için giderek daha fazla önem kazanan bir konu haline gelmişken, bu alandaki başarıyı ölçmek ve yönetmek için kullanılan araçlar ve yöntemler de çeşitlilik göstermektedir. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kullanılan ana ölçüm araçlarından bazıları, karbon ayak izi hesaplamaları, su ayak izi değerlendirmesi, döngüsel ekonomi modelleri, sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi ve sosyal etki analizleridir. Karbon ayak izi, bir işletmenin doğrudan ve dolaylı emisyonlarını ölçerek iklim değişikliği üzerindeki etkisini azaltma yollarını belirlemektedir. Su ayak izi, bir ürünün yaşam döngüsü boyunca tüketilen su miktarını ve su kaynakları üzerindeki etkisini değerlendiren ölçüdür. Döngüsel ekonomi, atık üretiminin azaltılmasını ve kaynakların verimli kullanımını hedeflemektedir. Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi, tedarik zincirindeki çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri dikkate alır. Bu yöntemler, girişimlerin sürdürülebilirlik performansını değerlendirmelerine ve sürekli iyileştirme alanlarını belirlemelerine yardımcı olur. Girişimler, bu araçları kullanarak, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda ilerlemelerini izleyebilir, sürekli iyileştirme alanlarını belirleyebilir ve hem çevresel hem de sosyal sorumluluklarını yerine getirme konusunda şeffaflık sağlayabilir. Belirli metriklerin de hesaplanması ile çevresel ve sosyal sorumluluk nitelikleri belirlenen girişimler bu bilgileri şirketlerini konumlandırma ve yatırım süreçlerinde kullanabilir.
3. Sürdürülebilirlik Odaklı Girişimlerin Hibe ve Yatırım Çekme Potansiyeli
Sürdürülebilirlik odaklı girişimler, çevresel ve sosyal sorumluluklarına olan bağlılıkları sayesinde hibe ve yatırım fırsatları açısından önemli bir avantaja sahiptir. Günümüzde yatırımcılar ve hibe veren kurumlar, sadece finansal getiriye odaklanmanın ötesinde, toplumsal ve çevresel etki oluşturabilecek projelere yatırım yapmayı tercih etmektedirler. Bu durum, çevresel sürdürülebilirliği iş modelinin merkezine koyan girişimleri, potansiyel yatırımcılar için cazip hale getirmekte ve bu tür girişimlere yönelik finansman olanaklarını artırmaktadır. ESG kriterlerine uygun hareket eden şirketler, yatırım ve hibe alma süreçlerinde rekabet üstünlüğü kazanırken, aynı zamanda uzun vadeli sürdürülebilir büyümelerini de garanti altına almaktadırlar. Bu nedenle, sürdürülebilirlik, girişimciler için sadece etik bir tercih olmanın ötesinde, stratejik bir yatırım çekme aracı olarak önem kazanmaktadır.
4. Sonuç
Sürdürülebilirlik, girişimcilikte temel bir yapıtaşına dönüşmüştür. Girişimciler, işlerini başlatmadan önce çevresel ve sosyal sorumlulukları dikkate alarak, bu alanda bilinçli adımlar atmalıdır. Özetle, başarılı ve sorumlu bir iş inşa etmek için sürdürülebilirliği iş modelinin merkezine yerleştirmek esastır ve her geçen gün artan sürdürülebilirliği iş modelinin merkezine yerleştiren girişimler gerek kendi iş hacimlerine yapmış oldukları finansal katkı gerekse topluma ve dünyaya sağlamış oldukları fayda ile öne çıkacaktır.
Zeynep ERTEN’in “Birleşik Krallık Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları’nın AML/CFT Hukuki Düzenlemelerine Tabiiyeti” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Yazarın 16. Sayı’mızda çıkan “MiCA ve Getirdikleri” isimli yazısını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Hukuk ve Bilişim Dergisi ve Blog kısmımızda,
Bilişim Suçları
Blockchain ve Dijital Paralar
Yapay Zekâ ve Robot Hukuku
Elektronik Ticaret Hukuku
İnternet Hukuku
Kişisel Verilerin Korunması Hukuku
Start-Up Hukuku
E-Spor Hukuku
Fikri Mülkiyet Hukuku ve benzer teknoloji hukuku alanlarında yazılar okuyucularımıza sunulmaktadır.