E- TİCARET VE TÜKETİCİ HUKUKU UYGULAMALARI
GİRİŞ
İnternetin hızlı gelişimiyle insanlar işlerini, yaşamlarını sanal ortama taşımaya başlamış, bu yeni gelişen düzen ile birlikte birçok alan meydana gelmiştir. Tüketiciler rahat ve pratik olması açısından internet üzerinden alışveriş yapmaya başlamışlardır. Böylelikle internette yeni bir E-tüketici olarak adlandırabileceğimiz tüketici sınıfı oluşmuştur. İnsanlar ihtiyaçlarını elektronik araçlar (Internet, intranet, WAP, cep telefonu, tablet, bilgisayar, ödeme ve para aktarma sistemleri, EDI, vs.) vasıtasıyla gidermektedirler. Bununla birlikte yeni ürünler ve yeni iş alanları oluşmuş ve halen daha oluşmaya devam etmektedir. Piyasada oluşan bu çeşitlilik internet satış oranlarının ve aranmanın artması nedeniyle E-ticaret siteleri kurulmuştur. Sektör fark etmeksizin her alandan pazarda yer alma gayesi içerisin de ürün ve hizmetler internete taşımaya başlanmıştır. Yaşanabilecek mağduriyetlerin bir nebze önüne geçme gereği hasıl olmuştur. Gelişmekte olan piyasalar arasında e-ticaret potansiyeli en yüksek dokuzuncu ülke olan Türkiye için E-Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi, Tüketici hukuku alanındaki düzenleme boşluğunun tüketicilerin ve tacirlerin menfaatleri ile birlikte dikkate alınarak karşılanması ihtiyacı açısından önem taşır. [1] Ancak bu düzenleme yeterli olmayıp diğer kanunlarla desteklenmektedir. Her ne kadar E-Ticaret denilse de kapsayıcılığı düşünüldüğünde bu ifadenin alanı daralttığının farkına varacağız. Gün be gün tüketici hukukunun bir farklılıkla tekrar karşımıza çıktığını unutmamalıyız. Bu yazı tüketiciler nezdindeki incelemeyi içermektedir. Bu inceleme ise bilişim hukuku açısından, bilişim ve teknoloji hukuku açısından büyük öneme sahiptir. ( bilişim suçları, bilişim hukuku )
TÜKETİCİ HUKUKUNDA TÜKETİCİNİN KORUNMASI
Öncelikle tüketicilerin korunmasına ilişkin bir alanın oluşması TBK’ da yer alan zayıfı koruma anlayışından meydana gelmiştir. İlerleyen dönemlerde bu eşitsiz durumu bertaraf edememiştir. Çünkü TBK’ nun temelinde sözleşme özgürlüğü yer almaktadır. Otto von Girke’nin tespiti ile sözleşme özgürlüğü; kuvvetli olanın elinde korkunç bir silah, zayıf olanın elinde ise kör bir bıçak gibidir. [2] Eşitsizliği engellemek için tüketici hukuku alanı oluşturulmuştur. Son olarak yürürlüğe 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanunu yürürlüğe girmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’n amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü̈ örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Böylelikle sermaye bakımından zayıf olan tüketiciyi korumaya yönelik bir kanun ortaya çıkarılmıştır. Bu kanun sanal ortamda da uygulama alanı bulmaktadır. Ne yazık ki ilerleyen teknoloji ile birlikte çeşitli mağduriyetler de yaşanmıştır. ( bilişim suçları, bilişim hukuku )
Tüketiciler yaptıkları alışverişlerde yaşadıkları sorunlar için mağduriyetini giderecek muhatap bulamamışlardır. Kamu düzeni de etkileyen bu durum hem anayasal hem de milletlerarası anlaşmalar gereğince de korunması gerekmektedir. Amerika temsilcileri meclisinde Başkan Kennedy’ nin yapmış olduğu konuşmasında “Tüketicilerin Temel insan hakları gibi vazgeçilmez dört temel hakkının bulunduğunu ifade etmiştir.” Bunlar; Güvenlik hakkı, Bilgi edinme hakkı, Seçme hakkı, temsil edilme hakkıdır.[3] evrensel tüketici hakları diyebileceğimiz kavramların oluşmasını sağlayarak tüketici hukukunun temellerini atmıştır. Yukarıda bahsedilen hakları bertaraf eden her haksız şart kesin olarak hükümsüzdür. Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartların unsurları ise;
- Ekonomik açıdan daha güçlü olan tarafça önceden tek yanlı olarak hazırlama
- Tüketiciyle müzakere edilmemesi ( bilişim suçları, bilişim hukuku, internet hukuku )
- Genel ve soyut nitelikte olması ve çok sayıda sözleşme için önceden hazırlanması olarak belirtebiliriz.[4]
Tüketici, sözleşmedeki haksız şartları dava yolu ile iptal ettirebilecektir ve yahut geçersizliğini her zaman defi yoluyla mahkeme huzurunda ileri sürebilecektir.
Yine tüketicinin korunmasına yönelik olarak düzenlenmiş olan cayma hakkı söz konusudur.
E-Ticarette Cayma Hakkı 6502 sayılı kanunda müşterilerin ürünün teslim aldığı tarihten itibaren on dört gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart ödenmeden ürünü iade etme hakkı olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca kargo gönderim masrafını da E-Ticaret firması karşılamak zorundadır. Yalnız yönetmelikteki düzenleme de cayma hakkı konusunda detaylı bilgi verme zorunluluğu ilişkin ifade bulunmaktadır.
E-TİCARET VE ALINAN MALIN VEYA HİZMETİN AYIPLI OLMASI DURUMU
TKHK 8. Maddesinde yer alan ayıplı mala ilişkin tanımlar AB’nin 99/44/AT sayılı direktifinin 2. Maddesinin 2’nci paragrafı baz alınarak düzenlenmiştir. TKHK 8/2 satıcının alıcıya yapmış olduğu her türlü vaadin, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalın da ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden sorumlu olacağı, bunların sözleşme içeriği sayılacağı anlaşılmalıdır.[5] Buradaki düzenlemeye göre ayıplı maldan anlaşılması gerekenin “… muadili olan malların kullanım amacını ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallarda ayıp olarak kabul edilir.” Bu tanımlamayla birlikte tüketici açısından daha geniş bir düzenleme öngörülmüştür. Yargıtay’a göre ise ayıp, bir malda normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması ya da bulunması caiz olmayan bozuklukların bulunmasıdır. Yargıtay kararlarını incelediğimizde ayıp kavramı ile genel olarak; satılan mal da ortaya çıkan ve alıcının o maldan tümüyle ya da gerektiği gibi yararlanmasını engelleyen eksiklikler ve aksaklıkların ifade edildiği anlaşılmaktadır.[6] Ayıplı maldan satıcının sorumluluğu ise Tüketici kanunun 9. Maddesinde düzenlenmektedir. Kanuna göre satıcının öncelikle sözleşmeye uygun olarak teslim etmekle yükümlüdür. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise satıcıya sorumluluktan kurtulma imkânı tanımaktadır.
Tüketicinin E-ticaret yoluyla aldığı malın ayıplı çıkması durumunda da TKHK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Tüketiciler kendilerine tanınan seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Seçimlik haklar ise TKHK’nun 11. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; ( bilişim suçları, bilişim hukuku, internet hukuku )
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici,
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme
- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme
- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir.
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
SONUÇ
Gelişen teknoloji ile birlikte internet piyasasının önemli unsuru olan tüketicilerin korunmasına ilişkin genel çerçevede haklarına değinilmiştir. Her bir yenilikle beraber yeni sorunlar da meydana gelmektedir. Yürürlüğe giren yeni kanunlarla birlikte temel kanunların ne denli yer aldığı, hangi maddeleri baz alındığından bahsedilmiştir. Tüketiciler alışveriş yapmadan önce satış sözleşmesini okumayı ihmal etmeyip, titizlikle yaklaşmalıdırlar. Sözleşmedeki dikkat edilmesi gereken hususları incelemeden alışverişine devam etmemelidir. Satış sözleşmesinde malın özellikleri, kullanım koşulları, fiyatı, garanti şartları belirtilmiş olmalıdır. Son olarak tüketicilerin mal ve hizmet alışverişlerindeki sorunlarını Tüketici Hakem Heyetine başvurarak çözüm arayabilecektir. Tüketici Hakem Heyeti için belirlenen asgari para sınırını aşıyorsa Tüketici Mahkemesine başvurmalıdır. Yaptığımız her ihmal bizlere büyük bir sorun olarak geri dönmektedir.
KAYNAKÇA
- Afra, Sina. Dijital pazarın ortak noktası E ticaret: Dünyada Türkiye’ nin yeri, mevcut Durum ve geleceğe yönelik adımlar Haziran 2014, Sf. 35)
- Aktaran, Atamer, Tüketici hukukunun gelişmesi
- Şebnem Akıpek, Türk hukuku ve mukayeseli hukuk açısından tüketici kredisi, Seçkin yayınevi)
- Kaya ferman, E- Ticaret hukuku ve tüketici hukukundaki uygulamaları sf.349)
- Kaya Ferman-ticaret Hukuku ve tüketici Uygulamaları sf.354, seçkin yayınları)
- Yargıtay hukuk genel kurulu 2012/751E. 2013/265K. 20.02.2013 Karar tarihli kararı)
- https://www.ideasoft.com.tr/internetten-satis-yapmak-icin-bilmeniz-gerekenler
- https://hukukvebilisim.org/global-dunya-elektronik-ticaret-sistemie-ticaret/
Selçuk Üniversitesinden 2020 yılında mezun olmuştur. Afyonkarahisar Barosunda avukatlık stajını yapmaktadır.