Whatsapp Yazışmalarının Delil Niteliği

Okuma Süresi: 3 Dakika

Whatsapp Yazışmalarının Delil Niteliği

1.Giriş

Her geçen gün artan teknolojik yenilikler ve değişimler, insan hayatının vazgeçilmez unsurlarını oluşturmaktadır. Hal böyle olunca, hukuk sistemleri de bu teknolojik yeniliklerden ciddi ölçüde etkilenmektedir ve sistemlerinin işleyişini, teknolojik araçlarla entegre hale getirme mecburiyeti ile karşılaşmaktadır. Çünkü modern dünyada bireyler, sosyal medya hesaplarını ve online iletişim kanallarını sıklıkla kullanarak görüşmelerini büyük ölçüde bu mecralar üzerinden yapmaktadır.  Herhangi bir somut olayda, vakıaların ispatında kullanılacak olan deliller de bu kapsamda elektronik yapılanmayla ilişkili olabilmektedir. Özellikle, günlük iletişimde sıklıkla tercih edilen WhatsApp neredeyse herkes tarafından kullanılan bir mesajlaşma, arama ve haberleşme uygulamasıdır. Bu sebepten, WhatsApp yazışmaları, dava konusu olaylarda sıklıkla delil olarak ileri sürülebilmektedir. Bu makalede de WhatsApp yazışmalarının hukuki açıdan delil niteliği tartışılacaktır. (Whatsapp Yazışmalarının Delil Niteliği)

2.WhatsApp Yazışmalarının Delil Olarak Nitelendirilmesinin Şartları

WhatsApp yazışmalarının delil olarak ileri sürülebilmesi ve hükme esas alınabilmesi için temelde iki şartın varlığı aranmaktadır :

  • Delil sunmak isteyen kişi, bahsi geçen WhatsApp yazışmasının tarafı olmalıdır ve
  • Yazışma bizzat kendisi tarafından kayıt altına alınmalıdır.

Bu iki şart, bir arada sağlandığı takdirde, yazışmada taraf olan herkes, söz konusu yazışmadaki ifadeleri delil olarak sunabilir. Örneğin, WhatsApp gruplarında, aynı grup içerisinde çok fazla kişi bulunabilmektedir. Bu durumda, o grubun içerisinde yer alan herkes, gruptaki yazışmaları delil olarak kullanabilecektir. Çünkü grupta yer alan iletiler, tüm katılımcıların bilgisinde olacağından, hukuka aykırı bir delilin varlığı söz konusu olmayacaktır ve özel hayatın gizliliği ihlal edilmeyecektir.

3.WhatsApp Yazışmalarında Hukuka Uygun Delil Kavramı

Elde edilen delillerin, mahkemece değerlendirilebilmesi ve hükme esas alınabilmesi için hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması gerekir. Hukuka uygun delil bahsinde, temel kural budur. Aksi takdirde, Türk Ceza Kanunu(‘TCK’) ilgili hükümleri uyarınca fiil, suç teşkil edecektir.

Örneğin, bir kişi, kendisine ait olmayan bir WhatsApp hesabı üzerinden, hesap sahibinin izni/rızası  olmaksızın, WhatsApp yazışmalarına  erişirse, bu kapsamda elde ettiği kayıtlar ve mesajlaşmalar hukuka aykırı delil niteliği taşıyacaktır. Zira hesabın gerçek sahibinin rızası olmadan, gizlice hesaba girilerek mesaj kayıtlarına ulaşmak, hukuka aykırı bir fiil olarak değerlendirilecektir. TCK m243’ de düzenlenen ”Bilişim Sistemine Girme Suçu” da bu çerçevede  gündeme gelebilecektir. Ayrıca özel hayatın gizliliğini ihlal suçu da, kişilerin rızası alınmaksızın kişisel nitelikli mesajlara erişildiğinden, söz konusu olacaktır. Hukuka aykırı şekilde elde edilen delillere bakıldığında, genel itibariyle birkaç örnek konuyu net olarak anlatmaktadır. Örneğin, bir kimsenin telefonuna casus programlar yükleyerek yazışmaların gizlice ele geçirilmesi, hesabın çalınması suretiyle bilgilere ve yazışmalara erişilmesi,   telefonu gasp ederek ve sahibinin rızası olmaksızın,  zorla elde ederek konuşmalara erişilmesi, bu başlık altında en tipik örnekleri oluşturmaktadır. Aynı zamanda yukarıda da bahsedildiği üzere, bir kişi, bünyesinde bulunmadığı bir WhatsApp grubuna gizlice girerek yazışmalara erişirse veya grupta bulunan kişilerden sızdırarak mesajları ele geçirirse, hukuka aykırılık teşkil edecektir.

İş davalarından bir Yargıtay kararını örnek vermek gerekirse :  Söz konusu olayda hukuka aykırı olarak elde edilen delil neticesinde işveren tarafından işçinin, iş akdi feshedilmiştir. İşçi, WhatsApp uygulaması üzerinden yöneticisi hakkında terbiye kuralları ile bağdaşmayan ifadeler içeren yazışmalarda bulunmuştur. Bahsi geçen WhatsApp grubunda, işveren bizzat grup bünyesinde “katılımcı” olarak bulunmadığından, doğrudan bu gruba erişimi de söz konusu değildir.  Bu sebepten WhatsApp grubundaki mesajlara çalışan kişilerin rızası olmaksızın eriştiği ve grup bünyesinde katılımcı olmadığından yazışmanın tarafı sıfatına haiz olmadığı düşünülürse,  bu mesajlara hukuka uygun olarak erişmediği söylenebilir. Yargıtay da, grup içi konuşmaların gizli kalmasının esas olduğundan bahisle, hukuka aykırı bir şekilde elde edilen bu yazışmalar sonrasında feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığnı belirtmek suretiyle karar vermiştir. Bu konuda, aksi kararlara da denk gelmek mümkündür. Örneğin, Yargıtay, davacının  küfür barındıran  yazışmalarının  sabit olduğuna, davranışlarının işyerinde olumsuzluğa yol açtığına ve bu sebeplerden ötürü feshin geçerli nedene dayandığına hükmettiği kararı da mevcuttur. En nihayetinde, somut olaya göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Boşanma davalarında da benzer şekilde, eşlerin kendi aralarındaki WhatsApp kayıtları delil olarak kullanılabilecektir. Örneğin, WhatsApp üzerinden eşe hakaret,küfür veya tehdit gibi mesajlar, doğrudan eşin kendisine atıldığından özel hayatın gizliliği ihlal gündeme gelmeyecektir. Ayrıca eş, aldatmayı itiraf ettiğine dair mesaj gönderdiğinde de aynı durum söz konusu olacaktır ve mesaj bizzat eşe atıldığından, ihlal gündeme gelmeyecektir ve hukuka uygun delil niteliği taşıyacaktır. Bu makale kapsamında WhatsApp yazışmalarının delil niteliği genel itibariyle incelendiğinden, boşanma davalarında kullanılabilecek olan deliller ile ilgili detaylıca bir paylaşım yapılmayacaktır. Boşanma davalarında , özellikle aldatmanın/zinanın ispatı hususu oldukça önemli ve çok daha detaylı ve bir takım istisnaları içerebilen,  daha geniş kapsamlı bir incelemeyi gerektiren ve üzerine değerlendirilebilecek çok daha fazla hususu olan bir başlık olduğundan, bu çerçevede genel bilgi verilmekle yetinilmiştir. Bu makalede WhatsApp yazışmaları ön planda olduğundan, hukuka aykırı delil unsurlarının, diğer dava türlerinde nasıl uygulandığı ve istisnai hallerinin bulunup bulunmadığı, suç unsuru teşkil eden olaylarda ispatın nasıl gerçekleşeceği hususlarına, konu dışına çıkmamak adına, değinilmemiştir.

Sonuç

WhatsApp yazışmalarını içeren bir  delilin, hükme esas alınabilmesi için, “delil sunmak isteyen kişinin, söz konusu WhatsApp yazışmasının tarafı olması” ve “yazışmanın bizzat kendisi tarafından kayıt altına alınması” olmak üzere iki şartı bulunmaktadır.Ayrıca,sunulacak delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması gerekmektedir. Buradan çıkarılacak temel sonuç şudur ki, kişilerin özel hayatlarını ihlal edecek şekilde casus programlar yükleyerek, hesaplarının çalınması suretiyle kötüniyetli olarak hareket ederek, gizlice yazışmalara erişerek elde edilen kayıtlar, hukuka aykırılık teşkil edecektir. Tüm bunlardan bahisle, somut olaya göre değerlendirmelerin ayrı ayrı ve titizlikle yapılması  ve bu kapsamda gerekli şartların sağlanması, hukuka uygunluk denetimi açısından önem arz etmektedir.

Elif Berfin BÜYÜKYAZICI’nın tüm yazılarını bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Son Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.

Kaynakça

“Türk Ceza Kanunu”, mevzuat.gov.tr

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15058 Karar No: 2017/19466 Karar Tarihi: 30.11.2017